-"Attıkları taş kendi başlarına düşecek" KIZILCAHAMAM (A.A) - 17.10.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "bu ülkenin altına senelerce korku tünelleri kazan köstebek zihniyetlere avukatlık yapanlar, dosya işportacılığı yaparak siyasi ikballerini teminat altına alamayacaklarının farkında olsunlar. Allah'a şükür ki, attıkları taş her defasında kendi başlarına düşüyor, yine düşecek." dedi. Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen ve 3 gün süren İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın bitiminde yaptığı değerlendirme konuşmasında, bulunduğu her ortamda, yaptığı her konuşmada Türkiye'nin ne kadar heyecan verici bir geleceğe doğru yürümekte olduğuna vurgu yaptığını hatırlattı. Bunun ''geçmişte pek çok örneği görüldüğü gibi siyaset gündeminin boşluklarını doldurmak üzere ortaya atılmış hesapsız, dayanaksız sözler olmadığını'' belirten Erdoğan, geleceğe dair umutlarının açık, net ve somut bir zemine dayandığını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: ''Milletimizle birlikte çok büyük zorluklara göğüs gererek elde ettiğimiz kazanımları, gelecek için hedef olarak koyduğumuz ve bunu bir teminat olarak gördüğümüzü de çok açık, net ortaya koymamız gerekiyor. İstişare ve değerlendirme toplantımızın açılışında da ifade ettim. 2002 yılında devraldığımız Türkiye her haliyle iflas etmiş bir Türkiye idi. Her unsuruyla dibe vurmuş bir haldeydi. Bu koca ülke adeta bir dağın tepesinden derin çukurlara yuvarlanıyordu. Milletimizle birlikte kolları sıvayıp harekete geçtik, adeta tırnağımızla kazıya kazıya yeniden o tepeye tırmanmaya başladık. Yanlışları doğrularla değiştirdikçe yavaş yavaş kendimize geldik, gücümüzü topladık ve nihayet düze çıkmayı başardık. Eğer aynı kararlılık içinde çalışıp çabalamaya devam eder, huzurumuzu ve istikrarımızı koruyabilirsek, biliyoruz ki bundan sonrası evelallah çok daha kolay olur. Çünkü artık kartopu değiliz, artık bir çığız ve bu çığ artık büyüye büyüye yoluna devam edecek. Biz ülkemize, biz milletimize her zaman inandık, bugün de inanıyoruz, yarın da Allah'ın izniyle inanmaya devam edeceğiz. Bizim inandığımız Türkiye kendini sınırları içine kapatılmış, boş vehimlerin elinde esir bırakılacak bir ülke değildir. Bu ülkeyi yönetmeye talip olanların bu gerçeği çok iyi kavraması, bu şuura sahip olması lazım, gerekir. Biz Karadeniz'e uzandığımız zaman, o yeşilleri gördüğümüzde Allah'a hamd ediyoruz. Biz doğuya uzandığımız zaman, ovaları gördüğümüzde Allah'a hamd ediyoruz. Her bir yanında farklı güzelliklerin olduğu bu ülke bizimdir, 74 milyonundur. Bunun hakkını vermeye mecburuz ve bunu muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaya, ilk 10'a bunu yükseltmeye mecburuz. Bu kadro burada. Etliye sütlüye karışmayanlar, hudutların ötesinde olan bitenlerle ilgilenmeyenler bu ülkenin hakkını veremeyen, Türkiye'nin ufkunu göremeyenlerdir. Onlar kendi vehimlerinden inşa ettikleri dünyayı gerçek zannediyorlar. Milletimizin çok iyi bildiği bir gerçeği buradan onlara bir kere daha hatırlatıyorum. Türkiye tarihiyle, insanlarıyla, kaynaklarıyla, henüz tamamı harekete geçirilmemiş veya geçirilememiş potansiyeliyle büyük bir ülkedir. Bölgesinde lider, dünyada ağırlığı ve itibarı tartışılmaz olan bir ülkedir.'' -''Köhne zihniyetler göremiyorlar''- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bu konumunun Almanya'da, Güney Afrika'da, Endonezya'da, Amerika'da, Avustralya'da, Brezilya'da yaşayanlar tarafından bilindiğini, ama ''bu ülkedeki bazı köhne zihniyetlerin bu gerçeği göremediğini'' ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama bakınız, Türkiye büyüdükçe, onlar küçülüyor. Ülkemizin itibarı yükseldikçe, onların başı yere düşüyor. Halkın umudu büyüdükçe, onlar bunalıma giriyor. Küçük düşünüyor, milletimizle aralarındaki duvarı aşamıyorlar. Asabileşiyor, zaman zaman saldırgan hale geliyorlar. Bakınız, açık söylüyorum: Bu ülkenin altına senelerce korku tünelleri kazan köstebek zihniyetlere avukatlık yapanlar, dosya işportacılığı yaparak siyasi ikballerini teminat altına alamayacaklarının farkında olsunlar. Allah'a şükür ki, attıkları taş her defasında kendi başlarına düşüyor, yine düşecek. Kendi üstlerini, başlarını temizlemeden sağa sola attıkları çamur yine kendi duvarlarına yapışacak.''