-"AB'NİN DEĞER EKSENİ KAYIYOR" ANKARA (A.A) - 25.04.2011 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "eksen kayması" iddialarına değinerek, Türkiye'ye karşı "hiçbir ahlaki temeli kalmamış" vize uygulamasını sürdürmede gösterdikleri inatla AB'nin değer ekseninin kaydığını söyledi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 1. Ticaret Müşavirleri Konferansı'nda yaptığı konuşmada, toplumun bütün sektörlerini kuşatan bir bakış açısı geliştirmeden yapılan dış politikanın başarılı olma şansının bulunmadığını belirterek, "Bir ülkenin sağlam bir ticaret stratejisi yoksa, ekonomi, kültür, ulaştırma, enerji stratejisi yoksa dış politikasının da sağlam bir zemini yok demektir" dedi. AK Parti hükümetleri döneminde güçlü bir siyasi irade, bakanlıklar arası koordinasyon ve parçalanmamış bütüncül bir bakış açısı ile dış ticarette de başarı sağlanabildiğini anlatan Davutoğlu, koalisyon hükümetleri zamanında siyasi anlamdaki rekabetin dış ticaret ve politikaya da yansıdığını ve Türkiye'nin bu yılları kaybettiğini söyledi. Dış ticarette başarı için devletin makro stratejisiyle şirketlerin mikro stratejisi arasında tutarlılık olması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, dış ticaret müsteşarlarının hem devlet politikalarının geliştirilmesinde hem de şirketlerin önceliklerinin belirlenmesinde rol aldığını kaydetti. Davutoğlu, Türkiye'de özgüven ortamının oluştuğunu da dile getirerek, bu özgüvenin 2023 vizyonunu hayata geçirmek için önemli bir kazanım olduğunu vurguladı. Devlet ile özel şirketlerin ortak vizyona sahip olmalarının önemine de değinen Davutoğlu, THY örneğini vererek, Türkiye'nin açılım yaptığı bölgelere THY'nin sefer düzenlemeye başladığını ve Türk dış politikasına büyük katkı sağladığını dile getirdi. -DIŞ TİCARET STRATEJİSİ- Türk Dış Ticaret Stratejisi hakkında da açıklamalar yapan Davutoğlu, siyasi alanda alınan "komşularla sıfır sorun" politikasının, özel sektörün komşu ülkelerle ticaret hacminin artmasına büyük katkı sağladığını ifade etti. Davutoğlu, 5 farklı alanda ekonomik açılımı yönlendirmek gerektiğini de belirterek, bunları, "Komşu ülkeler, AB, çevre havzalar (Karadeniz, Hazar havzaları gibi), yükselen ekonomiler (Çin, Hindistan, Brezilya) ve bakir alanlar (Afrika, Latin Amerika, uzakdoğu) olarak sıraladı. Türkiye'nin komşu ülkelerle ekonomik entegrasyonunu tamamlaması gerektiğini anlatan Davutoğlu, bunun için "komşularla sıfır sorun, maksimum işbirliği, yüksek düzeyli stratejik işbirliği" gibi bütün mekanizmaları kullandıklarını kaydetti. Davutoğlu, komşularla vizelerin kaldırılmasının ardından pasaportları kaldırmaya çalıştıklarını da ifade ederek, "Gürcistanla önümüzdeki ay inşallah pasaportsuz geçiş uygulamasına başlama çalışmaları son aşamalarına geldi. İnsan geçişkenliği ne kadar artarsa ticari hareketlilik de o kadar artar" dedi. -EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI- Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin, Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya gibi yükselen ekonomilerle birlikte anıldığını da kaydederek, bazı çevrelerin ise eksen kayması tartışmaları başlattığını ifade etti. Bu literatürü üretenlerin, Türkiye'nin büyük potansiyelini harekete geçirmesinin önüne "psikolojik bariyer oluşturmaya çalışanlar" olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Bu hiç bizi ilgilendirmez. Dünyanın ekseni bizim için Nasreddin Hoca'nın dediği gibi Anadolu'da bir yerde zaten" dedi. Türkiye'nin bütün ekonomik eksenler içindeki etkinliğini artırmayı hedeflediklerini kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Hiçbir ekseni tatmin etmekle yükümlü değiliz. Borcumuz bu millete. Kimseye bir ispat borcumuz yok. Dünya ekonomisindeki eksen kayıyorsa biz bunun dışında kalamayız. Bizim, 'AB ile gümrük birliğini ne güzel yaptık bununla yetinelim' deme durumumuz yok. Kaldı ki, onların vize konusunda ortaya koydukları tavır, zaten AB'nin ekseninin kaydığını gösteriyor, bizim eksenimizin değil. AB'nin değer ekseni kayıyor değer. Söz verdikleri hiçbirşeyi yapmayarak, hiçbir hukuki ahlaki temeli kalmamış olan bu vize uygulamasını sürdürmede gösterdikleri inatla AB'nin değer ekseni kayıyor. Bizim için bu coğrafyanın ekseni belli. Bu coğrafyanın gerektirdiği her şeyi yapmaya da kararlıyız." Gelişen yeni ekonomilerle ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, dünya ekonomisinin Asya'ya doğru ciddi ölçüde kaydığını dile getirerek, "Biz bu yükselen ekonomilerin trendlerini takip etmek onlar karşısındaki rekabet gücümüzü kaybetmemek durumundayız. Aksi takdirde dış ticaret açığımızdaki artışı dengelememiz mümkün değil" diye konuştu.