Donald Trump'ın 7 ülke vatandaşlarını kapsayan vize sınırlamasının, çifte pasaport taşıyan Birleşik Krallık vatandaşlarını da etkilemesi Financial Times gazetesinin ön sayfasında geniş bir şekilde yer alıyor.
ABD ve Birleşik Krallık dışişleri yetkilileri arasında gün içinde yaşanan çelişkili açıklamaların ayrıntılı bir şekilde yer aldığı haberde, İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın parlamentoda "yasak hiçbir Britanya vatandaşını kapsamayacak" şeklinde dile getirdiği son değerlendirme dikkat çekiyor.
Gazetenin iç sayfalarındaki bir başka haber ise Ford, Goldman Sachs ve Citigroup şirketlerinin, Donald Trump'ın vize kararını açıkça hedef almasına yer veriyor. Haberde bu üç büyük şirketin, ülkedeki büyük teknoloji firmalarından sonra kamuoyu önünde Trump'ı eleştirerek, yeni ABD başkanı ile "kişisel bir çatışmaya" yol açabilecek bir tartışmaya girmeyi göze almasının önemine dikkat çekiyor.
İngiltere'de son günlerde çok tartışılan "Theresa May, ABD ziyareti sırasında vize kararından haberdar mıydı" sorusu ile ilgili bir iddia Daily Telegraph gazetesinin ön sayfasında yer alıyor.
Gazetede yer alan iddiaya göre, May, 7 ülkenin vatandaşlarına vize sınırlaması uygulanacağından ziyareti sırasında haberdar edilmişti. Haberde bu durumun,"Theresa May'in hengameye hazırlıksız yakalandığı" görüşünü de çürüttüğü öne sürülüyor.
Daily Telegraph'ın iç sayfalarında yer alan bir başka dikkat çekici haber ise "Trump'ı İngiltere'ye kim davet etti" tartışmasına ilişkin.
Gazete, "ziyaret daveti" konusunda oluşan algı nedeniyle Buckingham Sarayı'nın rahatsızlık duyduğunu yazarak, habere "Saray, davetin May'den geldiğini dünyanın bilmesini istedi" başlığını atıyor.
The Times gazetesi ise aynı konuyu daha detaylı olarak ele alıyor. "Trump'ın ziyaretinin Kraliçe'ye zarar vereceği May'e söylendi" başlıklı ön sayfa haberinde dişişleri yetkilisi Lord Ricketts'ın konu ile ilgili değerlendirmeleri yer alıyor.
ABD başkanlarının, görevi devralmalarının ilk yılında İngiltere'ye davet edilmelerinin örneği olmadığını söyleyen Ricketts, "Trump'ın nasıl bir başkan olacağını bekleyip görmek yerine, ülkeye davet edilmesinin, Kraliçe'yi çok güç durumda bıraktığı" yorumunu yapıyor.
Guardian gazetesinde de ziyaretle ilgili tartışmalar geniş bir şekilde ele alınıyor. "kötü şöhretli ziyaretçiler" başlığıyla verilen bir haberin ilk cümlesi ise şu şekilde, "Britanya'nın tarihi, tartışmalı ve can sıkıcı resmi ziyaretlerle dolu"
Orta Doğu uzmanı gazeteci Patrick Cockburn'un Independent gazetesinde yer alan yazısı ise "Müslümanlara yasak, terörist saldırı olasılığını artıracak" başlığını taşıyor.
Cockburn'ün yazısında dikkat çeken bir bölüm şöyle:
"Cihatçı selefi liderler, bağnaz ve acımasız canavarlar olabilirler ama aptal değiller. Onlar, Trump'ın hiçbir terörist kışkırtma olmadan böyle bir hareket yaptığını gördüklerinde Amerikan hedeflerine yöneltilecek bir kaç bombanın ya da saldırının Müslümanları nasıl daha güç durumda bırakacağını da hesaplayabiliyorlar."
Cockburn yazısını, "Trump, Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar arasındaki dini ayrımı kızıştırdığından bu yana IŞİD ve El Kaide'nin geleceği çok daha parlak görünüyor" cümlesi ile bitiriyor.
The Times gazetesinde yer alan bir başka haber ise İngiltere'de bir okulda terlikle derse girmeye izin verilmesi ile ilgili gelişmeleri içeriyor.
Derbyshire'da bulunan Findern ilkokulunun öğrencilerinin terlikle sınıfa girmelerine izin verilmesi sonrası başarılarının gözlemlenebilir bir şekilde artması haberleştirilmiş.
Bournemouth Üniversitesi tarafından yapılan ve 25 ülkedeki çocukları kapsayan araştırma sonucuna göre, sınıfta ayakkabı çıkaran çocuk öğrenmeye daha istekli oluyor.