T24- Küçük kıza istismar davası, çelişkili raporlar nedeniyle sonuçlanamadı Isparta’da 45 yaşındaki R.A.’nın cinsel istismarına uğradığı iddia edilen 10 yaşındaki N.S.’ye İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Kurulu tarafından 3 yıl içinde 3 farklı rapor verildi.
2007'de kızın ruh sağlığının bozulduğuna, 2008'de ise düzeldiğine karar veren Adli Tıp Kurumu, geçen yıl yapılan üçüncü incelemede ise, kızın ruh sağlığının bozulduğu yönünde karar verdi. Gelendost'un Bağıllı Beldesi'nde çay bahçesi içerisinde döner dükkanı işleten İbrahim Yalvaç'ın sebze siparişi verdiği pazarcı R.A., 19 Haziran 2007 tarihinde siparişleri kamyonla dükkanın önüne getirdi. Yalvaç'ın nikahsız yaşadığı kadından olan, ancak nüfusuna almadığı öz kızı N.S., yardım etmek amacıyla R.A.'nın yanına yaklaşınca, iddiaya göre pazarcı küçük kızı kamyonun içerisine ittirerek kucaklamaya çalıştı. Küçük kızın olayı anlattığı annesi S.S., İbrahim Yalvaç'a durumu anlattı. İbrahim Yalvaç'ın şikayeti üzerine yakalanıp, tutuklanarak cezaevine konulan R.A. suçlamaları kabul etmedi.
Adli Tıp'tan farklı kararlar
Mahkeme, N.S.'nin cinsel istismar olayından psikolojik olarak etkilenip etkilenmediğini saptamak için İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Kurulu’ndan rapor istedi. Adli Tıp, 25 Temmuz 2007'de ‘Ruh sağlığı bozulmuştur’ yönünde rapor verdi. Tacizle suçlanan R.A., 6 ay sonraki ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Mahkemenin N.S.'nin ruhsal durumunda düzelme olup olmadığını belirlemek için sevk ettiği Adli Tıp, bu kez 16 Mayıs 2008 tarihinde verdiği raporda ‘ruh sağlığı düzelmiştir’ raporu verdi. Küçük kızın ailesi, kurul kararında çocuk psikiyatristinin imzası olmadığı için rapora itiraz etti. İtiraz üzerine yapılan üçüncü muayenenin ardından, Adli Tıp Kurumu’nun 24 Aralık 2009'da verdiği son raporda, ‘çocuğun hayattan kopmaya başladığına, travma sonrası stres bozukluğu görüldüğüne’ yer verildi. Adli Tıp Kurumu'nun çelişkili raporları nedeniyle sürüncemede kalan dava, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde görülmeye devam edilecek.
Aile şaşkın
Kararın kendilerini bir kez daha şaşırttığını belirten baba İbrahim Yalvaç, “Biz bu işe bir anlam veremedik, 3 yılda 3 değişik rapor olur mu? Bugüne kadar adliyeden içeri girmemiştim. Bu olay başımıza geldi her şeyimizi kaybettik” diye konuştu. Baba İbrahim Yalvaç, kızına 2007 yılındaki ilk muayenede, ‘patatesi nasıl seversin, ketçaplı mı, ketçapsız mı’ diye soru yöneltildiğini öğrenince sitem etmiş, bu soru medyada geniş yer alınca kamuoyunda epey tartışılmıştı