Yaşam

3. Uluslararası Moleküler Tıp Kongresi başlıyor

04 Mayıs 2009 20:58

Türk Moleküler Tıp Derneği ve İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "3. Uluslararası Moleküler Tıp Kongresi", yarın İstanbul'da başlayacak.

Harbiye Askeri Müze'de 8 Mayıs'a kadar sürecek kongrenin içeriği hakkında Taksim Elite Otel'de gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Kongre Başkanı Prof. Dr. Turgay İsbir, dünyada düzenlenen 4 Moleküler Tıp Kongresi'nin üçünün Türkiye'de gerçekleştirildiğini belirtti.

Milattan önce 124-70 yılları arasında bugünkü Bursa'da yaşayan Asclepieades'in moleküller tıbbın temellerini attığını anlatan İsbir, kongrede moleküler tıbbın Türkiye topraklarında doğduğunun altının çizileceğini ifade etti.

İsbir, kongreye 127'si yurt dışından 600'ün üzerinde bilim adamının katılacağını, 240 poster ve 184 sözlü sunum yapılacağını kaydetti.

Kongrede kanseri moleküler düzeyde inceleyen çalışmaların yer aldığını söyleyen Prof. Dr. İsbir, kongrede sunulacak bir çalışma konusunun da kanser ilaçlarının insandan insana farklılık gösterip göstermediği yönündeki araştırmalar olduğunu belirtti.

Kansere dahiliye uzmanlarının kemoterapiyle, cerrahların ise ameliyatla yaklaştığını anımsatan Prof. Dr. İsbir, kongrede hangi yöntemin daha iyi olduğunun da tartışılacağını dile getirdi.

Beslenme üzerine bir oturumda "Kişiye özel bir beslenme mevcut mu, bu beslenmeyle kişi zayıflayabilir ve ya hastalıkları yenebilir mi?" konusunun masaya yatırılacağını kaydeden Prof. Dr. İsbir, diğer bir kongre konusunun ise "suni kalplerin bugün by-pass ameliyatının yerini alıp alamayacağı" üzerine olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. İsbir, kök hücre konusundaki çalışmaların da sunulacağı kongrede, bu tedaviyi dünya literatüründe ilk kez Parkinson hastalığına uygulayan araştırmacının da Türkiye'ye geleceğini ve kongrede sunum yapacağını dile getirdi.

Meme kanseri tanısında yeni bir gen

Prof. Dr. İsbir, kongrede meme kanseri tanısında yeni bir yöntemin tanıtımının da yapılacağını bildirdi.

Alman araştırmacı Michael Klentze tarafından ortaya konulan yeni bir genin tanıtılacağını ve kanser tanısının kandan alınan DNA ile nasıl yapılacağını anlatacağını belirten Prof. Dr. İsbir, bu genin adını şimdiden veremeyeceklerini, tanıtımın Prof. Klentze tarafından Cuma günü kongre çerçevesindeki eğitimlerde gerçekleştirileceğini açıkladı.

İsbir, Klentze'nin bu genin oluşturduğu baz dizisinde bir bozukluk olması halinde meme kanserinin ortaya çıkabileceğini araştırma sonuçları ile büyük oranda ortaya koyduğunu anlattı.

Prof. Dr. İsbir, kongrede ayrıca kemoterapi ilaçlarının insan vücudundan atılması üzerine yapılan çalışmalar ile hipertansiyon, şeker, metobolik sendromların mekanizmalarını aydınlatmaya yönelik çalışmaların da paylaşılacağını kaydetti.

İsbir, moleküler tıp alanında Türkiye'de yapılan çalışmaların dünya ile rekabet halinde olduğunu belirterek, kongre çerçevesinde İstanbul'a gelen 2002 Nobel Kimya Ödülü sahibi Prof. Dr. Kurt Wüthricht'in İstanbul Üniversitesini gezdiğini ve hayran kaldığını ifade etti.

Kongrenin Başbakanlık Tanıtma Fonu desteği ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet'in sağladığı imkanlarla gerçekleştirildiğini dile getiren Prof. Dr. İsbir, yarınki kongre açılışında İÜ Senfoni Orkestrasının mini bir konser vereceğini belirtti.

‘Türkiye'de her türlü fırsat var’

Toplantıya katılan Prof. Dr. Kurt Wüthricht de İsviçre ve ABD'de yapı biyolojisi ve nükleer manyetik rezonans (NMR) konusunda araştırmalar yaptığını belirterek, MR tekniğinin moleküllerin yapısını incelediğini anlattı.

Özellikle "Deli dana", "SARS", "Kuş gribi" gibi enfeksiyon hastalıklarının ortaya çıkış noktasını incelediklerini belirten Prof. Dr. Wüthricht, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar, transplantasyon hastalarının teşhisi açısından NMR'nin kullanıldığını söyledi.

Prof. Wüthricht, "Moleküler Tıp Enstitüsü'nü gezdim. Olanaklar çok güzel. Bu çalışmaları da yapmak genç bilim adamlarına kalıyor. Her türlü fırsat var gibi görülüyor" dedi.

Enfeksiyon hastalıklarında proteinlerin rolü üzerine çalışan Prof. Dr. Kurt Wüthricht, kongrede bağışıklık sistemine yönelik hastalıklar hakkında bilgi vereceğini söyledi.