Gündem

3 kişinin öldüğü Zeytinburnu patlamasında tutuklu sanık kalmadı

Zeytinburnu'nda 3 kişinin ölümü 4 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan patlama ile ilgili davada tek tutuklu sanık da tahliye edildi

14 Ocak 2015 18:36

Zeytinburnu'nda 3 kişinin ölümü 4 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan patlama ile ilgili 1'i tutuklu 4 kişinin yargılandığı davaya başlandı. Davanın tek tutuklu sanığı Bülent Kalaycı tahliye edildi.

DHA'da yer alan habere göre, Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, 6 aydır tutuklu bulunan Bülent Kalaycı ile tutuksuz sanıklar Faruk Kondova ve Melahat Akıllı ve avukatları katılırken, İbrahim Kuraloğlu katılmadı. 

Olayda hayatını kaybeden Eda Can, Kader Kılıç ve Uğur Çokgülenler’in yakınları Serkan Çokgülenler, Yeliz Çokgülenler, Cesur Kılıç, Uğur Kılıç, Nimet Çoban ve avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Faruk Kondova, patlamanın meydana geldiği işyerinin sahibinin kendisi olduğunu söyledi.

Daha önce piyasaya olan borçları nedeni ile patlamanın meydana geldiği işyerini halasının oğlu Bülent Kalaycı adına yaptığını kaydeden Kondova, “Borçlarım nedeni ile işyerinin resmi işlemlerini Bülent Kalaycı adına yaptım. Bülent arada çay içmeye gelirdi. Bu şekilde ticarete devam ettim. Sanık Bülent sadece kağıt üzerinde işyerinin sahibiydi. Şifai olarak anlaştık. Çantaların içine dolgu malzemesi olarak konulan süngere benzeyen polietilen maddesini tekstil şirketlerine satıyordum. 5 yıldır aynı ürünü satıyorum” dedi. 

 

'Kontrol yapacak bir mühendisim, elemanım yoktu' 

 

Olay günü işyerinde olduğunu kaydeden Kondova ifadesini şöyle sürdürdü:

“Patlamadan bir gün önce yine bu maddeden geldi. Gece 23.00’da gelen maddeyi depo olarak kullandığımız bodrum katına yerleştirdik. Diğer gün patlama oldu. Dışarı çıkmaya hazırlanıyordum. 4-5 metre kala sonradan adını Eda olduğunu öğrendiğim içeri girdikten sonra patlama oldu. Patlamada ölen Eda müşteri olarak gelmişti. Bayıldım, hastaneye kaldırıldım. Çok üzgünüm. İşveren olarak her türlü tedbiri aldık. Yangın alarmı kurduk. Olayda benim bir kusurum yoktur. Ürünün gözle görülür kontrolünü yapacak bir durum yok. Kontrolü yapacak bir mühendisim, elemanım yoktu." 

 

'Ben sadece kağıt üzerinde şirketin sahibiyim' 

 

Davanın tek tutuklu sanığı Bülent Kalaycı, öz dayısının oğlu olan Faruk Kondova’nın isteği üzerine işyerinin yasal sahibi olduğunu kaydederek, “Faruk önceki işyeriyle ilgili sorun yaşadı. Benden ricada bulunarak, ‘işlerimi düzeltmek için yeni bir şirket kuracağım, sahibi olarak seni göstereceğim’ dedi. Ben de kabul ettim. Muhasebecisine vekalet verdim her şeyi onlar yaptı, adıma şirket kurdu. Ben sadece kağıt üzerinde şirketin sahibiyim” dedi.

Olay anında Mahmutbey’de olduğunu söyleyen Kalaycı, “Gelen telefon üzerine olaydan haberdar oldum. Polietilen maddesini sünger bir madde olarak gördüm. Neyle üretildiğini, kimyasal bileşimini bilmiyorum. Maddenin kullanılması, satışı, depoya konulması hususunda hiçbir bilgim yoktur. Ben sadece kağıt üzerinde ortak olduğum için ruhsat alınmadığını bilmiyorum. Faruk’a da 'ruhsat var mı' diye sormadım. Olayda benim bir kusurum yoktur. Kimsenin ölmesini istemezdim. Ölenlere rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum” dedi.

Patlayan işyerinin sahibi olan 85 yaşındaki Melahat Akıllı, Faruk Kondova ile yapılan kira sözleşmesini yeğeninin yaptığını söyledi. Faruk Kondova’nın konfeksiyon malzemesi satacağını söylediğini kaydeden Akıllı, “Burasını depo olarak kullanılmamasını söylemiştim. Benim olayla ilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi. 

 

'Sorumlu olan herkesten şikayetçiyim' 

 

Patlamada kızı Kader Kılıç’ı kaybeden Cesur Kılıç, “Kızım patlamadan 4 ay önce orada çalışmaya başladı. Malzeme geldiğinde ağır kokular geldiğini söylüyordu, rahatsız oluyordu. Sorumlu olan herkesten şikayetçiyim” dedi. 

 

'Kimin sorumluluğu varsa ondan şikayetçiyim' 

 

Patlamada ölen Uğur Çokgülenler’in eşi Yeliz Çokgülenler, biri 14 yaşında biri de 11 aylık iki çocuk sahibi olduğunu belirterek, “Kimin sorumluluğu varsa ondan şikayetçiyim” dedi. 

 

'Sorumlulardan şikayetçiyim. Özellikle de Faruk Kodova’dan şikayetçiyim' 

 

Yine patlamada ölen Kader Kılıç’ın annesi Kıymet Çoban, kızının o işyerinde 3 ay önce işe girdiğini belirterek, “Acı çekiyorum, maddi ve manevi yönden zarar gördüm. Sorumlulardan şikayetçiyim. Özellikle de Faruk Kodova’dan şikayetçiyim. Benim çektiğim acıyı kimse bilemez” dedi. 

 

Mahkeme, tahliye kararı verdi 

 

Duruşma savcısı Hüseyin Yıldız, tutuksuz sanık Faruk Kondova’nın olayla ilgili sorumluluğunun tutuklu sanık Bülent Kalaycı’ya nazaran daha fazla olmasını gerekçe göstererek tutuklanmasını istedi. Savcı Yıldız, tutuklu sanık Bülent Kalaycı’nın tahliye talebinin reddine karar verilmesini istedi. Savcının Faruk Kondova’nın tutuklanması yönündeki talebini reddeden mahkeme, Bülent Kalaycı’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, her iki sanığın yurt dışına çıkışını yasaklayarak duruşmayı erteledi. 

 

'Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişi öldürmek ve yaralamak' suçlarından dava açılmıştı 

 

Zeytinburnu’nda 12 Temmuz 2014 tarihinde ambalaj malzemeleri satan “Maxi Ambalaj” isimli işyerinde meydana gelen patlamada 3 kişi ölmüş 4 kişi de yaralanmıştı. Kader Kılıç, Eda Can ve Uğur Çokgülenlerin hayatını kaybetmesi üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, patlamayla ilgili soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonucunda işyerinin yasal sahibi görünen Bülent Kalaycı, işyerinin asıl sahibi olduğunu söyleyen Faruk Kondova, patlamanın meydana geldiği işyerinin faaliyet gösterdiği mülkün sahibi Melahat Akıllı ve İbrahim Kuraloğlu hakkında “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişi öldürmek ve yaralamak” suçlarından 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. 

 

Denetim yapmayan Zeytinburnu Belediyesi için 'tali kusurlu' kararı 

 

İddianamede, Zeytinburnu Belediyesi’nin de söz konusu yer ile ilgili denetim ve işlem yapmadığından tali kusurlu olduğu belirtilmişti.