Hrant Dink suikastine ilişkin kamu görevlilerin ihmali olduğu iddiasıyla birleşen davada, Celalettin Cerrah'ın avukatının, davanın ortadan kaldırılması ve yetkisizlik verilmesi yönündeki talepleri reddedildi. İddianamenin okunmasına bugün yapılacak duruşma ile devam edilecek. Mahkemenin bugünkü duruşmada sanıkların ifadelerini almaya başlaması bekleniyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci celseye, tutuklu sanıklar dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Emniyet Genel Müdürlüğü dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, emniyet görevlisi Ercan Demir ile Yasin Hayal getirildi.
DHA'nın haberine göre, sanıklardan Ogün Samast ve başka suçlardan tutuklu bulunan Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Hamdi Egebatan ise görüntülü olarak bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklardan Erhan Tuncel'in yanısıra dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, dönemin Trabzon İstihbarat Müdürü Faruk Sarı, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, emniyet görevlileri Hasan Durmuşoğlu, Onur Karakaya, Mehmet Ayhan da duruşmaya geldi.
Davası birleştirilen dönemin Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç ilk kez duruşmaya gelirken; önceki duruşmada tahliye olan sanıklar Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu da duruşmada hazır bulundu.
Tutuksuz yargılanan Engin Dinç duruşmaya gelecek
Mahkeme heyeti, katılan sanıkların kimlik tespitini yapmasının ardından Dink ailesi avukatları duruşmaya katılmayan tutuksuz sanık Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in mazeretinin olup olmadığını sordu. Mahkeme başkanı Dinç’in mazeret göndermediğini söyledi. Bu sırada söz alan Dinç’in avukatı “Engin Dinç duruşmaya gelecek” dedi.
Cerrah'ın avukatı davanın ortadan kaldırılmasını talep etti
Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, bazı sanıklar tarafından yapılan reddi hakim talebinin üst mahkemece reddedildiğini açıkladı. Söz alan sanık Celalletin Cerrah'ın avukatı Mehmet Köksal, müvekkili hakkında savcının soruşturma izni almadan dava açtığını belirterek "Bizce davanın iki ön şartı oluşmamıştır. Bunlardan birincisi davanın açılma usulü, diğeri de yetki yönündendir" dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Dink-Türkiye davasında verdiği etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle verdiği ihlal kararı sonrasında kamu görevlilerinin soruşturulmaları yönündeki diğer mahkeme kararlarının da soruşturma izni yerine geçemeyeceğini savunan avukat Köksal, bu nedenle davanın ortadan kaldırılmasını talep etti. Müvekkilinin vali olduğunu da belirten avukat Köksal, vali statüsünde devlet memuru olduğu gerekçesiyle yargılamasının Yargıtay'da sürdürülmesi gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesini de istedi.
Ayrıca sanık emniyet görevlileri Mehmet Uçar ile Ahmet İlhan Güler'in avukatları da soruşturma izni alınmadığı gerekçesiyle davanın ortadan kaldırılması yönünde talepte bulundu.
"Dava hukuka uygundur"
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu ise 2014 yılında verilen AİHM kararı sonrasında Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla kamu görevlilerinin etkin şekilde soruşturulmalarına karar verildiğini vurgulayarak davanın hukuka uygun açıldığını, bu nedenle sanık avukatlarının taleplerinin reddini talep etti.
Cerrah'ın taleplerine ret
Mahkeme heyeti, davanın ortadan kaldırılması yönündeki tüm taleplerin reddine karar verdi. Heyet, Celalettin Cerrah'ın suç tarihinden sonra vali olduğu gerekçesiyle yetkisizlik talebini de reddetti. Eski Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç'ın kimlik sorgusunun yapılmasının ardından sanık avukatlarının talebi üzerine iddianamenin okunmasına karar verildi. Duruşma, öğle arasından sonra iddianamenin okunmasıyla devam etti.
