Bulgaristan'dan Standart gazetesi Kırım krizinde Rusya'nın sergilediği tavrı mercek
altına alıyor. 'Rusya Soğuk Savaş istedi' başlıklı yorum şöyle:
"Rusya her yerde üsleri olan, askerî açıdan güçlü bir ülke, bu nedenle şu sıralar
Kırım'ı başka bölgelerin de takip edip etmeyeceği sorusunun yanıtını kimse bilmiyor.
Hiç kimse yeni bir Soğuk Savaş istemiyordu, ancak Rusya bunu istedi ve oldu. Rusya
Devlet Başkanı Vladimir Putin ABD ve AB'den ayrılma kararı alarak, Rusya, Çin ve
Hindistan'ın dünyanın geri kalanıyla karşı karşıya olduğu, iki kutuplu bir dünya
kurmaya çabaladı ve bunu başardı. Rusya'nın askerî açıdan güç gösterileri sergilediği
dünyanın hiç de iyi bir istikamete gitmediği kesin."
İtalya'dan Corriere della Sera gazetesi ise Kırım
krizinin ardından AB'nin Rusya'ya
enerji bağımlılığını azaltma girişimlerine yer veriyor yorum sütunlarında. Batılı
ülkelerin Moskova'ya yönelik yaptırım kararının, kısa süre içinde enerji sorununu
gündeme getirebileceğini belirten gazete şöyle devam ediyor:
"Önde gelen kalkınmanın eşiğindeki ülkeler Rus tarafının alaycı tavrına rağmen
yaptırımlara sıcak bakmamalarına rağmen, ABD Başkanı Barack Obama mali ve olası
ticaret alanındaki kısıtlamaların ellerinde ürkütücü bir koz olacağı konusunda ısrar etti.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı devam ederse, Avrupa'nın yaptırımları
daha da sertleştirmeye hazır olması gerekiyor. O zaman bu, stratejik önemdeki enerji
sektörünü de etkileyebilir. Batılı ülkeler, özellikle de Almanya ve İtalya, Rus
doğalgazına bağımlılığı azaltmak için ortak bir çaba içinde. Washington enerjiye
erişimi çeşitlendirme konusunda yardıma hazır görünüyor."
Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka önemli konu ise Fransa'da yerel seçimlerin
ilk turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin sağladığı başarı. İspanya'nın sol liberal El
Pais gazetesi, 'Fransızlar Hollande'ı cezalandırıyor' başlıklı yorumda şu görüşleri
savunuyor.
"İlk tur seçimlerden sonra iki sonuç gayet açık: Fransızlar Cumhurbaşkanı François
Hollande hükümetine karşı sabrını kaybediyor ve aşırı sağcı Ulusal Cephe ilerliyor.
Seçmenler hayal kırıklığına uğradı çünkü Hollande güvenilirliğini yitirdi. Ülkenin
zayıflayan ekonomisi Cumhurbaşkanı'nın verebilecek durumda olmadığı ivmeye
ihtiyaç duyuyordu. Kısa bir süre önce ilan edilen önlemler etkisini göstermiyor.
Ekonomi politikaları konusunda, izlenen bir çizgi olmadığı duygusu hâkim.
Sosyalistler'in seçimlerdeki yenilgisi beklenen hükümetteki değişikliği hızlandırabilir."
Sol liberal Liberation gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşte:
"Solcuların yenilgisi ilk aşamada seçmenlerinin bir kısmını kaybeden
Cumhurbaşkanı'nın yenilgisi. Cumhurbaşkanı şimdi buna tepki göstermek zorunda.
Ancak bunun için gerekli hareket alanına sahip değil. Bu yılın başında açıklanan
ekonomik hedefler hükümet politikasına bir yön tayin etti. Şimdi bu hedefler
sarsılamaz. François Hollande bütçe sıkışıklığı ve Avrupa'ya yönelik
yükümlülükleriyle uyumlu olacak yeni yollar bulmak zorunda. Sadece bir sonraki ekibi
için doğru politikacıları değil, aynı zamanda son iki yıldır eksikliği duyulan somut
stratejiyi de bulmak zorunda."