Gündem
BBC Türkçe

2018'de Türkiye: Erken seçim mi, seçime hazırlık yılı mı?

Türkiye'de 2019'da üç seçim birden yapılacak ancak "erken seçim" ülke gündeminden düşmüyor. Siyasi partiler seçimlere nasıl hazırlanacak, partilerin seçim stratejileri ne olacak? 2018'in siyasi partiler için nasıl geçmesinin beklendiğini gazeteci Ayşe Say

29 Nisan 2018 20:30

Türkiye siyaseti 2018'e erken seçim tartışmaları, siyasi partilerin seçimlere dönük strateji arayışı, darbe girişimi ve sonrasındaki "terör olaylarına" müdahale eden sivillere "cezai sorumsuzluk" düzenlemesi getiren Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ilgili tartışmalarla girdi.

Erken seçime gidilip gidilmeyeceği henüz belli değil ancak siyasi partiler için en azından "seçime hazırlık yılı" olacak 2018'de siyasete yön verebilecek gelişmelere ilişkin Ankara'da şu değerlendirmeler yapılıyor:

2018, parlamentoda grubu bulunan AKP, CHP, MHP ve HDP için kongre/kurultay yılı. Parlamentoda 5 milletvekili ile temsil edilen Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti de seçilmiş delegelerle kongresini yapmayı planlıyor.

Kongre tarihini netleştiren ilk parti CHP oldu ve 3-4 Şubat tarihlerinde partinin 36. Olağan Kurultayı'nı yapması planlandı.

CHP'nin kongre takviminin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'daki bazı ilçe kongrelerini "usulsüz seçim" iddiası nedeniyle durdurması nedeniyle biraz sarkabileceği dile getirilse de yeniden başlayan ilçe seçimlerinin büyük kongre tarihini aksatmayacak şekilde yapılması planlanıyor.

Partiyi seçimlere götürecek yeni yönetimin belirleneceği kongrede, Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Şubat ayında kongre yapacak olan bir başka parti ise Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte 9 milletvekili cezaevinde olan HDP var.

11 Şubat'ta Olağan Kongresi'ni yapacak olan HDP'de, Demirtaş'ın yeniden aday gösterilmesi ve yeniden bu göreve seçilmesi bekleniyor.

Fiğen Yüksekdağ'ın giydiği hüküm nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi ve Anayasa gereği parti ile ilişiğinin kesilmesi nedeniyle eşbaşkanlığa seçilen Serpil Kemalbay'ın ise yerine yeni bir ismin seçilebileceği kulislerde konuşuluyor.

MHP ise kurultayını 18 Mart'ta yapacak. Ancak, bütün muhaliflerini ya partiden ihraç eden ya da istifalarına yol açan Devlet Bahçeli'nin yeniden genel başkan seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

İktidar partisi AKP'nin ise takvimine göre Eylül ayında kongresini yapması gerekiyor. Ancak 2019 seçimlerine hazırlıkları erken tamamlamak için bu kongre tarihinin öne çekilebileceği de konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tartışmasız lider olduğu AKP de parti vitrinini yenileyecek.

Erken seçim olasılığına karşı seçime katılma yeterliliğini sağlamak için 10 Aralık'ta kurucu delegelerle olağan kongresini yapan Meral Akşener'in liderliğindeki İYİ Parti'nin de il/ilçe örgütlenmesini tamamladıktan sonra Mart ayında seçilmiş delegelerle kongreye gideceği belirtiliyor.

Muhalefet partileri 2018 hesaplarını olası bir erken genel ve cumhurbaşkanlığı seçimine göre yapıyor.

Normal koşullarda yerel seçimler Mart 2019'da, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri ise 3 Kasım 2019'da yapılacak

Kulislerde, Erdoğan'ın "metal yorgunluğu" gerekçesiyle başlattığı partisindeki belediye ve teşkilatlara yönelik değişimin de erken seçim göstergesi olduğu konuşuluyor.

Yerel seçimlerde her zaman daha düşük oy alan AKP'nin, seçmende "moral bozukluğu" yaratmamak için genel ve başkanlık seçimini öne alacağı iddiaları seslendiriliyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, darbe girişiminin ikinci yıldönümü olan 15 Temmuz 2018'de erken seçim olacağı beklentisini dile getirerek, cumhurbaşkanlığı adaylığını erkenden ilan etti.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "seçim ittifakı" ve "seçim barajının düşürülmesi" önerilerini erkenden tartışmaya açması da erken seçim olasılığının işaretleri olarak gösteriliyor.

2018'de erken seçim olup olmayacağını önümüzdeki günler gösterecek olsa da, bütün siyasi partiler hesaplarını "başkanlık" ve milletvekilliği seçimine göre yapıyor.

Seçimlere uzun süre olmasına karşın, iktidar ve muhalefet cephelerinde ittifak arayışları sürüyor.

İktidara hemen her konuda destek veren MHP, "partiler ittifakı" ile milletvekili genel seçimine gitmek istiyor.

AKP, "resmi ittifaka" mesafeli dursa da, Bahçeli'yi küstürmek istemeyen Erdoğan, partisinin kurmaylarına bu konuda çalışma yapılması talimatı verdi.

Bahçeli'nin ittifakta uzlaşma sağlansa da sağlanmasa da erken ya da zamanında yapılacak başkanlık seçiminde Erdoğan'ı desteklemesine kesin gözüyle bakılıyor.

Referandumda "Evet" cephesinde yer alan Büyük Birlik Partisi'nin de Erdoğan'a destek vermesi bekleniyor.

Meral Akşener ise parlamento dışındaki Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile "ittifak"a kapısını açık tutarken, CHP'yle ittifaka kapıları kapattı.

"Hayır" cephesinde yer alan siyasi partiler, bütün hesaplarını "cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması" üzerine yapıyor.

Buna göre AKP/MHP bloğuna karşı çıkan ve parlamenter sistemi savunan "Hayır" cephesinin, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda kendi adaylarını çıkarması, seçimlerin ikinci tura kalması halinde ise en fazla oyu alan partinin adayının desteklenmesi konusunda görüşbirliği öne çıkıyor.

"Hayır" cephesinde Meral Akşener dışında cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayan yok.

Adaylık konusunda şimdiye kadar renk vermeyen CHP lideri Kılıçdaroğlu yılın son günlerinde ilk kez aday olabileceğini açıkladı.

Ancak yine de kesin bir dil kullanmak yerine, "bunların parti içinde konuşularak karara bağlanacağını" belirterek, farklı seçeneklere de açık kapı bıraktı.

İlk turda Erdoğan'la birlikte "ikinci tura kalma" hesabı yapan Akşener, CHP adayının ikinci tura kalması halinde bu partinin adayını destekleyeceğini şimdiden açıkladı.

AKP hükümetinin uygulamalarını zaman zaman üstü kapalı olarak da olsa eleştiren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlık seçimlerinde ne yapacağı da merak konusu.

Gül, hükümetin çıkardığı son KHK'ya yönelik eleştirisi ve AKP'yi uyarması ile dikkatleri üzerine çekti.

Şimdiye kadar Gül'ü hedef almayan AKP yöneticilerinden de ilk kez sert yanıt gelirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da yine yılın son günlerinde, "Muğlaklıktan bahsetmesi üzücü, neye dayanarak böyle bir muğlaklıktan bahsediyorsunuz" sözleriyle "sitem" etmesi dikkat çekici bulundu.

Gül'ün Twitter mesajının Bülent Arınç, Sadullah Ergin'in de aralarında bulunduğu bazı isimler tarafından paylaşılması da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkatinden kaçmadı.

Son gelişmeler Gül'ün siyasetteki arayışları ile ilgili kulisleri yeniden hareketlendirdi.

Bir gruba göre Gül, "hiçbir zaman AKP ile yollarını ayıramaz ve Erdoğan'ın karşısına çıkamaz."

Son dönemde iktidara yakın kesimlerce de seslendirilen bir iddia ise, Gül'ün yeni bir siyasi çıkış yolu aradığı ve hatta partileşmeye de gidebileceği yönünde.

Hatta bu konuda özellikle Saadet Partisi ve İYİ Parti ile temas arayabileceği de konuşuluyor.

Ancak Meral Akşener, Gül ile hiçbir iletişimlerinin olmadığını açıkladı.

Kulislerde, son dönemde ofisinde toplumun her kesiminden çok sayıda ziyaretçiyi ağırladığı belirtilen Gül'ün yol haritasının, 2018'de siyasi konjonktüründeki gelişmelere göre şekilleneceği konuşuluyor.

Türkiye, 17 aydır olağanüstü hâl (OHAL) ile yönetiliyor.

Muhalefet özellikle parlamentonun devre dışı bırakılması ve KHK'larla antidemokratik uygulamaların yaşama geçirilmesi, gazeteci tutuklulukları, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınması gerekçesiyle OHAL'in kaldırılmasını istiyor.

Son olarak Türkiye Barolar Birliği, "OHAL'in kısa sürede kaldırılmasını" talep etti.

Bu konuda Erdoğan'ın başkanlık seçimlerine "kutuplaştırma" siyasetiyle mi yoksa, "müttefiklerini artırarak mı gideceği" konusundaki tavrının etkili olacağı dile getiriliyor.

Kimi kesimler, 16 Nisan 2017'deki referandumda izlenen "sert siyasetin" oy kaybına neden olduğunu, Erdoğan'ın seçimlere yakın bir zamanda "normalleşme" mesajı vermek için OHAL'i kaldırabileceği yorumları yapıyor.

Hatta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan'ın Kürt seçmeni yeniden kazanmak için yeni bir hamle yaparak, açılım yapabileceğine de dikkat çekti.

Ancak kulislerde bu tartışmaların yürütülmesine karşın, iktidar partisi kanadında OHAL'in yakın zamanda kaldırılacağına dair hiçbir açıklama yapılmaması da seçimlere kadar OHAL'in süreceği yorumlarını güçlendiriyor.

2018 siyasetinin önemli gündem konularından birisi de referandumda kabul edilen Anayasa değişikliğine uyum yasalarının çıkarılması olacak.

Kamuoyunda erken tartışılmaya başlayan, siyasi partilerin "resmi ittifakla seçime girmesi", halen yüzde 10 olan seçim barajının düşürülmesi ve "seçim sistemi"nde yapılacak değişiklikler de bu uyum yasaları ile netleşecek.

İktidar partisi AKP dışındaki tüm siyasi partiler yüzde 10 barajının aşağı çekilmesini istiyor.

MHP'nin diretmesi halinde de AKP'nin barajı en fazla yüzde 7'ye çekebileceği konuşulurken, iktidar partisine avantaj sağlayan "dar bölge" ve "daraltılmış bölge" sistemi AKP'nin gündeminde bulunuyor.

MHP, daraltılmış bölgeye mesafeli bakıyor.

AKP Sözcüsü Mahir Ünal, uyum yasaları kapsamında "başbakanlık" makamı kalktığı için yürütmenin yeniden yapılandırılması, yeni hükümet sisteminde personel sisteminin nasıl olacağı, yerel yönetimlerle ilgili seçim mevzuatı, genel seçim mevzuatı ve TBMM İçtüzüğü'nün yeni sistemle uyumu konularıyla ilgili olarak 5 komisyon oluşturduklarını ve çalışmaların sürdüğünü bildirdi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir