Fransız Kültür Merkezi Sahnesi'nde verilen 2016 PEN Duygu Asena Ödülü, kadın yazarlar ve sanatçılar başta olmak üzere Osmanlı'dan günümüze kadınlarla ilgili yazılan kitap, dergi, makale, bildiri, afiş, gazete küpürüne kadar kadın eserlerini barındıran Kadın Eserleri Kütüphanesi'nin oldu.
Cumhuriyet'ten Hilal Köse'nin haberine göre, kadın yazarlar ve sanatçılar başta olmak üzere Osmanlı’dan günümüze, kadınlara dair ne varsa kayda geçmeyen hepsi Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nda. Merkez, gönüllülerin desteğiyle 25 yıldır ayakta duruyor. Kadın belleğine verdiği emekle, bu yıl, PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin Duygu Asena Ödülü’nün sahibi oldu. Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatmagül Berktay, “Vakıf, 14 Nisan 1990’dan beri, kadınların tarihteki görünmezliklerini ortadan kaldırıyor” diyor.
Fener’de Haliç kıyısında, 18. yüzyıla ait taş bina, dolmuş taşıyor. Öyle ki; binanın giriş katında sergiler için kullanılan salona da uzun zaman önce kitap koleksiyonu yerleştirilmiş. Burada, manastıra ait olduğu dönemde de kadınlara eğitim verildiği rivayet ediliyor. Bina, uzun yıllar boş kalmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kütüphaneye tahsisiyle, restore edilmiş. Bir süre önce, yakınlarında, aynı yapıdaki başka bir binanın daha kütüphaneye verilmesi gündeme gelmiş ancak bu gerçekleşmemiş... İBB Kütüphaneler Müdürlüğü’nün desteğiğle, arşivlerin güvenli depolanması için yeni kompakt raf yapılmış.
Koleksiyon cenneti
Kütüphanenin en önemli koleksiyonlarından biri 800 kadın yazara ait, 10 bin 945 belgeden oluşan biyografik dosyalar. Fatma Aliye Hanım, Asiye Hatun, Fitnat Hanım, Şair Nigar Hanım’ın da aralarında olduğu Cumhuriyet öncesi 22 kadın yazara ait bilgiler de o dosyalarda... Kütüphanedeki 266 nadir eserin bazıları, müzayedelerden, sahaflardan satın alınmış. İlk kadın milletvekillerinden Hasene Ilgaz’ın, ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan’ın, ilk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu’nun özel arvişi de kütüphanede. Arşivini bağışlayan ünlü isimler arasında Pınar Kür, Kerime Nadir, Buket Uzuner, İpek Ongun, Sabiha Sertel de var. Hanımlara Mahsus Gazete’nin, Ermeni kadın dergisi Hay Gin’in orijinalleri de orada. Kadın örgütleri ise ayrı bir başlık. Kütüphanede tek yapılan arşiv çalışması değil. Sergi, konferans, panel, dinleti, sempozyum, kurslar, sertifika programları, atölyeler, sözlü tarih çalışmaları, bibliyografyalar, Osmanlı Türkçesinde basılmış 8 derginin yeni harflerle basımı, her yıl hazırlanan ajandalar... Bir kül tür merkezi gibi çalışıyor. Hem tarihçilerin hem de mücadelede yer alanların toplanma yeri. Yakında tüm belgeler, internetten halka sunulacak. 25. yılın en önemli projelerinden biri bu.
Feminist kadınlar kurdu
Prof. Dr. Berktay, Duygu Asena’nın, 1980’den sonraki, yeni feminist haraketi temsil ettiğini vurgulayarak, “Yeni feminist hareketin ruhunu yakalayan bir yazardı. 25 yıldır da bu kütüphane varlığını sürdürüyor. Kütüphaneyi kuran kadınlar, feminist bilince sahip kadınlardı” diyor.
Geleceğe köprü
Berktay, kütüphanenin geçmişle gelecek arasında bağ kurduğunu söyleyerek, şöyle devam ediyor: “Müfredatta sağlıklı gebelik sonlandırma dersi bile var. Sağlıklı kürtaj meselesini aslında Osmanlı çözmüş... Kadınlar yüzyıllar boyu sürekli mücadele ediyorlar ama kendilerini tarihe yazdıramadıkları için, kazanımlar uçup gidiyor. Geçmişte ne yaşandığını bilirsek eğer, mücadeleye de birkaç adım önden başlayabiliriz.”