Gündem
Deutsche Welle

20.01.2014 - Alman basınından özetler

Suriye konulu Cenevre-2 Barış Konferansı ve Almanya'nın Afrika kıtasındaki askerî varlığı Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

20 Ocak 2014 13:21


Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi Suriye konulu Cenevre-2 Barış Konferansı'ndan beklentilerin düşük tutulması gerektiğini vurgulayan bir yoruma yer veriyor:

“Herhalde en sonunda söylenecek söz şu olacak: Konuştuğumuz iyi oldu. Bundan daha fazlasını bekleyen durumun ne kadar umutsuz olduğunu bilmiyor ve Batı'nın Suriye trajedisinde bir suçu olduğunu dikkate almıyor demektir. Devletler topluluğu -ister askerî yollardan olsun, isterse de Beşar Esad'a bir sürgün teklifi götürerek- korkunç gidişata bir son hazırlama imkânı varken, soruna müdahale etmedi ve Şam'daki muktedire teminat verdi. Batı, daha sonra da hükümdarın kimyasal silahlarının zararsız hale getirilmesiyle tatmin olduğu görüntüsü çizdi. Cinayetlerin devam ettiğini gayet iyi bildiği halde kulislerde bir saldırı tehdidinde bulunmakla yetindi.”

Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin dışişleri bakanları bugün, Fransa'nın Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali'deki askerî operasyonuna destek konusunu görüşecek. Süddeutsche Zeitung gazetesi cumartesi günü Alman ordusunun bu operasyona nakliye uçaklarıyla ve hava ikmal konusunda destek vererek katılabileceğini yazdı. Haberde Mali'de misyonu sona eren Alman-Fransız birliklerinin de güçlendirileceği belirtildi. Almanya'nın Afrika'daki askerî varlığı, bugünün Alman gazetelerinde geniş yer tutuyor. Die Welt gazetesinin yorumu şöyle:

“Alman hükümetinin Afrika'daki askeri taahhütleri konusunda stratejik bir konsepti bulunmuyor. Halihazırda Alman askerleri orada hiç birbirine benzemeyen misyonlara katkı sunuyor: Yeri geliyor askeri gözlemciler Batı Sahra'ya gönderiliyor, yeri geliyor gemiler Afrika Boynuzu'na, uçaklar Senegal'e yollanıyor. Bunlara yenilerini eklemeden önce Almanya'nın kıtada hangi hedefleri güttüğü sorusu yanıtlanmalı. Zira hükümet Afganistan'da bir şeyi öğrenmiş olmalı: Vatandaşlara askerlerin uzak ülkelere neden gönderildiğini açıklayamayan, olumsuz karşılık alır. Her şeyden önce Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'ın Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'e, ordunun ne türden bir dış politikaya eşlik etmesini düşündüğünü sorması gerekiyor. Zira askerler, bunu Afganistan'da da öğrenmiş olduk, hiçbir sorunu çözmüyor.”

Aynı konuda Almanya'nın yüksek tirajlı gazetesi Bild Zeitung'un yorumu ise şu şekilde:

“Göreve gelmesinden bir ay sonra Savunma Bakanı von der Leyen, bu göreve gerçekten şimdi adımını atıyor. Askerlere çocuk kreşleri ve yarı zamanlı işler yerine şimdi konu, Alman ordusunun temel ödevleriyle, yani savaşmakla ilgili. Nihayetinde askerlerin önünde duran, gelecekte Afrika'da, önce Mali'de daha sonra da Orta Afrika'nın bazı bölgelerinde, daha güçlü bir biçimde taahhüt altına girmekten başka bir şey değil. Ursula von der Leyen için bu görev biraz erken oldu, belki de çok erken! Dış politikada büsbütün tecrübeli değil. İçeride baskı altında. Bazı generaller yarı zamanlı bir ordu kurma planlarını onun arkasından yıpratmaya başladı. Öte yandan da bazı meslektaşları, bakan hâlâ askeri kısaltmaları öğreniyor diye alay ediyor. Ursula von der Leyen soğukkanlılığını koruyor, bir asker sorumluluğuyla hareket ediyor. Belki de bu kriz, kendisini kanıtlamak için bir fırsattır.”

Stuttgarter Zeitung ise Almanya'nın Avrupa Birliği'nin güvenlik politikalarında aktif rol oynamasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor yorumunda:

“Alman askerlerinin Afrika kıtasında geçmişteki sıkıntılı görüntüsü yeniden normal olarak algılanmaya başladı. Ama bu itiraz edilebilecek bir durum değil zira güvenilir bir müttefik olduğumuzu kanıtlamak istiyoruz. Avrupa'nın siyasi ve ekonomik açıdan başrol oyuncusu olan Almanya, askeri açıdan saklanamaz. Almanya bundan ziyade, ulusların bencillikten vazgeçip işbölümü yaptıkları, entegre bir Avrupa güvenlik politikasına öncülük etmek mecburiyetindedir. Ortak çıkarlara hizmet ettiği takdirde, diyelim ki Afrika'da, o zaman buna katkı sunulmalı, riskler başkasına bırakılmalıdır.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle