Gündem

1995'te kaybolan 6 kişinin, JİTEM tarafından infaz edildiği belirlendi

Doğu ve Güneydoğu'daki faili meçhullerle ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır'daki özel yetkili savcılar, Mardin'in Dargeçit ilçesinde yaşanan katliamla ilgili ilginç bulgulara ulaştı

17 Mart 2012 12:15

 

T24 - 1995'te 2 öğretmen ve bir sivilin öldürülmesinden bir gün sonra gözaltında kaybolan 6 kişinin, JİTEM tarafından infaz edildiği belirlendi.
 
Doğu ve Güneydoğu'daki faili meçhullerle ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır'daki özel yetkili savcılar, Mardin'in Dargeçit ilçesinde yaşanan katliamla ilgili ilginç bulgulara ulaştı.

2 öğretmen ile bir sivil vatandaşın kaçırılıp öldürülmesinden bir gün sonra gözaltına alınan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 6 kişinin, JİTEM tarafından infaz edildiği belirlendi.

Zaman Gazetesi'nin haberine göre, özel yetkili savcı, 1995'te işlenen faili meçhul cinayetleri aydınlatmayı başardı. İnfazlara şahit olan Bilal Batırır isimli bir uzman çavuşun da 'ağzı sıkı değil' gerekçesiyle öldürüldüğü tespit edildi.

Savcılık, uzman çavuşun eşi Hatice Batırır'ın 21 Mayıs 1996'da Feke Savcılığı'na verdiği suç duyurusu dilekçesini de bularak dosyaya ekledi.

Mardin'in Dargeçit ilçesinde, Konyalı ilkokul öğretmeni Gürkan Arıtürk (25), Gaziantepli fen bilgisi öğretmeni Ökkeş Kaya (28) ve müteahhit Süleyman Seyhan (57) terör örgütü PKK tarafından 29 Ekim 1995'te kaçırılarak öldürüldü. Daha sonra da 6 çoban infaz edildi. Olayın ayrıntıları 17 yıl sonra ortaya çıktı. İki yıldır iğneyle kuyu kazan savcılar, mağdur yakınları ve görgü şahitlerini dinledi, birçok belgeye ve ayrıntıya ulaştı.

İddiaya göre Dargeçit'teki hadiseler şöyle gerçekleşti:

Öğretmenlerin öldürülmesini araştıran jandarma, bir çobanın öğretmenler hakkında bilgi toplayıp örgüte aktardığı duyumunu aldı. Olaydan 3 gün sonra Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı, çoban Abdurrahman Coşkun (21), Abdullah Olcay (20), Mehmet Emin Aslan (19), Nedim Akyön (16), Seyhan Doğan (14), kardeşi Hazni Doğan (11) ve Davut Altınkaynak'ı (13) gözaltına aldı.

Hazni Doğan, 3 gün sonra yaşı küçük olduğu için köye geri gönderildi. İddiaya göre diğerleri işkenceye dayanamayarak karakolda can verdi. Cesetleri ise komutanlığa 1 kilometre ötedeki bir araziye gömüldü. Çocuklarının akıbetini soran ailelere, "Serbest bıraktık. Ama aldığımız bilgilere göre PKK'ya katılmışlar." cevabı verildi.

17 yıl önce yaşanan olayı araştıran Diyarbakır'daki özel yetkili savcılar, PKK eylemi ve ardından gerçekleşen infazlardan bir ay sonra Dargeçit'te güvenlik güçlerine teslim olan 2 PKK'lının ifadelerine ulaştı.

PKK'lılar ifadelerinde, iki öğretmen ile bir sivili, 'Kürt çocuklarını asimile ettikleri' gerekçesiyle kaçırıp öldürdüklerini, ancak diğer çobanları görmediklerini anlattı. Özel yetkili savcılar, olayı araştırırken, infazlara şahit olan Bilal Batırır isimli bir uzman çavuşun da faili meçhule kurban gittiğini öğrendi.

Savcılık, uzman çavuşun eşi Hatice Batırır'ın 21 Mayıs 1996'da Feke Savcılığı'na verdiği suç duyurusu dilekçesini bularak dosyaya ekledi. Hatice Batırır, "Eşimin, öldürülen Seyhan Doğan'ın cesedinin yerini yakınlarına söylediği ve bildiklerini etrafa anlattığı bilgisi karakola gitmiş." şeklinde beyanlarda bulunmuştu.

Dosyanın gizli tanıkları da, uzman çavuşun, karakol komutanının emriyle, 'ağzı sıkı değil' denilerek öldürüldüğü, cesedinin de yakıldığını anlattı.