Dünya

15 ülke arasında dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması imzalandı

15 Kasım 2020 09:57

Asya-Pasifik bölgesindeki 15 ülke, "dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması" olarak bilinen Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık anlaşmasını imzaladı.

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin (ASEAN) 37. Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) görüşmesinde, ASEAN üyeleri Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam ile birliğin diyalog ortaklarından Avustralya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda liderleri, 8 yıl süren müzakerelerin ardından anlaşmaya vardı.

Görüşmede konuşan Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong, RCEP anlaşmasını büyük bir dönüm noktası olarak niteleyerek, "8 yıl boyunca yapılan 46 müzakere ve 19 bakanlık düzeyinde görüşmelerin ardından bugünlere geldik. Bu süreçte yorulmadan çalışan ilgili ülkeler ve bakanların çabalarına çok minnettarım" dedi. Singapur Başbakanı Lee, küresel büyümenin yavaşladığı bu zamanlarda RCEP anlaşmasının ileriye dönük büyük bir adım olduğunu ifade etti.

Malezya Uluslararası Ticaret Bakanı Muhammed Azmin Ali ise RCEP'in kan, ter ve gözyaşıyla örülmüş sekiz yıl süren pazarlıkların sonucu varılmış bir anlaşma olduğunu belirterek, bölgede yeni bir dönemin başlayacağını söyledi.

Hindistan, Çin endişesiyle çekilmişti

Dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması olan RCEP anlaşması için ASEAN üyesi ülkeler ile Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan arasında müzakereler 2012'de başlamıştı.

2 yıl içinde sonuçlandırılması hedeflenen anlaşma, bölge ülkelerinin farklı ticari öncelikleri nedeniyle sürekli ertelenmişti. Geçen yıl ASEAN Artı Üç zirvesinde Hindistan, Çin ürünlerinin Hindistan'a ucuz fiyatlarla girmesinden endişe duyarak RCEP müzakerelerinden çekilmişti.

15 ülke ve 2.1 milyarlık nüfusu kapsayan RCEP, küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30'una tekabül ediyor. RCEP anlaşmasının Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik hakimiyetini arttıracağı öngörülürken, ABD ve Avrupalı şirketleri serbest ticaret bölgesinin dışında bırakarak, dezavantajlı konuma getireceği düşünülüyo