Irak'ta ilerleyişini sürdüren Irak Şam İslam Devleti'ne Türkiye'den katılan 14 yaşındaki bir genç, IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına ışık tutuyor.
Sol.org.tr'de çıkan habere göre, Yaşar'ın oğlu, Ankara'daki evlerinden ayrıldığında 14 yaşındaydı. Hedefi, IŞİD'e katılmaktı.
Babasına “Ağabeyiyle birlikte kent dışında pazarda zerzevat satmaya gideceklerini” söyleyen oğul, dört arkadaşıyla birlikte Suriye'ye kadar otostop çekti ve burada İslam Devleti'ne (bilinen adıyla IŞİD) katıldı.
Yaşar oğlundan telefon aldığında dehşete kapılmıştı ama şaşırmamıştı. Bir süredir mahalledeki komşular, Suriye'ye kadar yüzlerce kilometre yol tepip IŞİD'e katılan çocuklar ve gençlerden bahsediyordu.
Bölge politikalarına yakın ilgi duymayan bir sosyalist olan Yaşar, başta çocuğunun bu takva gösterisinin, mahallede çok yaygın olan uyuşturucuyla örülmüş bir hayat yaşamasından daha iyi olabileceğini düşündü.
Oğlunun eve dönmesi için yalvardı
Oğlunun canı için tedirgin olan Yaşar, oğula eve dönmesi için yalvardı. Oğul reddetti. İslamcıların kalesi Rakka'da İslam ve Arapça öğrenmekten, yüzmek ve voleybol oynamaktan, kısacası oradaki yaşamından çok memnundu.
Yaşar, oğlundan bir daha hiç haber alamadı. Ta ki, geçen ayın sonunda oğlu, Güneydoğu Anadolu'daki bir hastaneden arayıp babasından gelip kendisini almasını ve eve götürmesini isteyene kadar.
Çocuk bir patlamada yaralanmış, şarapnel parçaları cinsel organına saplanmıştı. Diğer IŞİD militanları onu Türkiye-Suriye sınırına taşımıştı. Hastanede ismini “Mehmet el Mehmet” diye kaydetmişlerdi, bu yüzden babası vardığında epey karışıklı yaşandı.
Hastaneye polis geldi, yanında Arapça tercüman vardı. Yaşar'ın vakayla ilgilenmesine kuşkuyla yaklaştılar. “IŞİD militanı bu, Arap” diyordu polis. Yaşar, “Hayır, bu benim oğlum, Türk” dedi.
Oğlu sonuçta hastaneden ayrılmayı başardı ve psikolojik danışmanlık şartıyla eve dönmesine izin verildi. Yaşar, yetkililerin bir daha kendilerini takip etmediğini ve Suriye'ye dönmemeye yemin eden oğlunun bir an önce iyileşip tekrar okula başlayacağını söylüyor.
Avrupa'dan ve ABD'den IŞİD'e akın ediyorlar
IŞİD'in örgütlenme hamlesi, binlerce yabancı savaşçıyı örgüt saflarına çekti. Avrupa'dan, Ortadoğu'dan, hatta ABD'nin bazı eyaletlerinden insanlar, savaşmak üzere Suriye'ye ve son dönemde Irak'a akın ediyor.
Sadece Ankara'da, Yaşar'ın yaşadığı suç yatağı varoş mahallesinden, mahalle sakinleri 100 civarında gencin Suriye'ye IŞİD'e katılmaya gittiğini söylüyor. Hacıbayram Mahallesi'ne yakın zamanda yaptığım ziyarette birçok erkek, açıkça IŞİD militanı olduklarını, izin alarak bir süreliğine eve geldiklerini kabul etti – ama hiçbiri ismini vermek istemedi.
Ankara'da Hacı Bayram Veli Camii üs gibi kullanılıyor
Hacıbayram'ın radikal savaşçılar için yolgeçen hanına dönüşmesi bir anda olmadı. Mahalleli, özellikle Suriye savaşı öncesinde yaşanan iki olayın tetiklediği, yavaş bir dönüşümden bahsediyor.
İlki, tarihi Hacı Bayram Veli Camii'yle Ankara'nın turistik gezinti yerlerinden biri olan mahallenin kentsel dönüşüm kapsamına alınması. Hükümet, yoksulluk afetini çekici kent merkezinden kazıyıp evleri ve mahallenin tek ilkokulunu yıkmak üzere buldozerleri getirdi.
Birçok Hacıbayram sakini, mahalle merkezine devletin yeni yaptırdığı camiden farklı olarak Diyanet'le kurumsal ilişkisi olmayan bir yeraltı camiinde vaaz veren imamdan bahsetti. Yavaş yavaş, günlerini içerek geçiren adamlar sakal bırakıp namaz kılmaya başladı.
Yaşar'ın oğlu için de böyle oldu. Namaza ilgisi, okulu bıraktıktan bir ay sonra başladı. Kısa süre sonra Suriye'ye gitti. Fakat Yaşar, oğlunu örgütleyenin imam değil, internet üzerinden bağlantı kuran kişiler olduğuna inanıyor.
Sosyal medya, radikal grubun örgütlenmesinde güçlü bir yere sahip. OSAM'dan Oytun Orhan'a göre potansiyel savaşçılarla çok dilli forumlarda temas kuruluyor. Orhan, kimi yerel insani yarım kuruluşlarının da örgütlenme çabalarına destek vermekle suçlandığına dikkat çekiyor.
Babası AKP'yi suçladı
Yaşar, mahallesinin dincilerin örgütlenme yatağına dönüşmesi ve oğlunun sorgusuz sualsiz Suriye'ye gitmiş olmasından dolayı hükümeti suçluyor. “14 yaşında bir çocuk, pasaportu olmadan sınırı nasıl geçebiliyor?”
Yaşar, oğlunun IŞİD'e katılmak için ülkeden gittiği konusunda şikayette bulunduğunda, yetkililerin “daha fazla kanıt lazım” diyerek kendisiyle ilgilenmediğini iddia ediyor.
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, konuyla ilgili sorularımızı yanıtsız bıraktı. Yaşar, oğlunun öyküsünü tüm mahalle bilmesine rağmen, röportaj için oğluyla da görüşmemize izin vermedi.
Mahallenin radikalleşmesine tanık olmuş bir diğer doğma büyüme Hacıbayramlı, ülkenin İslamcı Başbakanı, ve şimdi Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan'a işaret ediyor.
“IŞİD'i istemiyorsa, ülkede şeriat eğitimi verilmesini durdursun. Suçlu Başbakan.”