-10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ANKARA (A.A) - 10.01.2012 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, basının herhangi bir baskıya, sınırlandırmaya ve yönlendirmeye maruz kalmadan görevini yapabilmesinin, demokrasinin kurum ve kurallarıyla sağlıklı şekilde işlemesi bakımından önem taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, hür ve tarafsız basının, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin temel unsurlarından biri olduğunu ifade etti. Demokratik toplum düzeninin, diğer unsurların yanı sıra basının da katkısı ile sağlanabileceğine işaret eden Gül, mesajında, şunları kaydetti: ''Basının haber verme ve denetleme başta olmak üzere, görev ve sorumluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmesi için basın özgürlüğünün ve ifade hürriyetinin korunması elzemdir. Basının herhangi bir baskıya, sınırlandırmaya ve yönlendirmeye maruz kalmadan görevini yapabilmesi, demokrasimizin kurum ve kurallarıyla, sağlıklı şekilde işlemesi bakımından da önem taşımaktadır.'' Şiddet ve hakaret içermediği sürece, düşünceler ve fikirlerin serbestçe ifade edilebilmesi gerektiğini daha önce de dile getirdiğini hatırlatan Gül, temel hak ve özgürlüklerin çerçevesinin bugünkünden daha ileriye götürülmesi, bununla birlikte uygulamada karşılaşılan belirli sıkıntıların aşılmasına önem ve öncelik verilmesi gereğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Gül, bu anlayışla başlatılan reformların kararlılıkla devam edeceği, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti ile ilgili dile getirilen sorunların da gecikmeksizin çözüme kavuşacağı kanaatinde olduğunu kaydetti. Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi: ''İletişim teknolojilerindeki yenilikler doğrultusunda çağa ayak uyduran Türk basını bugün, yazılı ve görsel boyutunun yanı sıra, sanal ortamda da memnuniyetle takip ettiğimiz bir gelişme içerisindedir. Ülkemizin ilerlemesine, standartlarının yükselmesine değerli katkılar sağlayan Türk basınının geldiği düzeyde, basın çalışanlarının fedakarca gayretlerinin büyük payı bulunmaktadır. Bu nedenle mesleğin yıpratıcı ve zor şartlarına rağmen, görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan gazetecilerin, haklarının korunması ve daha iyi imkanlara kavuşturulmaları, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Basın çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilerek, ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasal gelişimine paralel bir seviyeye gelmesi temel arzumuzdur. Bu yöndeki adımlar, sadece basınımızı değil, demokrasimizi de güçlendirecektir. Diğer taraftan basınımızın da görevini yaparken hukukun evrensel standartlarından sapmaması, her şart altında toplum yararını gözetmesi, kişi haklarına ve özel hayata saygıyı üstün tutması, bireylerin doğru, sağlıklı haber alma ve bilgi edinmesini sağlama ilkesinden ödün vermemesi, elbette ki önemli bir sorumluluktur. Basınımızın bu anlayışla, daima sorumluluklarının bilinciyle hareket edeceğine ve ülkemizin en ileri standartlara ulaşmasına katkılarını sürdüreceğine inanıyorum. Değerli basın çalışanlarının Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyor, görevlerini yaparken hayatlarını kaybeden basın çalışanlarını rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarına sevgi ve selamlarımı iletiyorum.'' -Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Erdoğan mesajında, haberleşme, iletişim ve yayıncılık alanındaki teknolojik gelişmelere paralel olarak basın-yayın araçlarının kendilerini yenilediğine işaret ederken, medya mensuplarının da mesleklerini çok daha modern imkanlarla icra edebildiklerini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Günümüz Türkiye'sinde medyanın geçmiş dönemlere kıyasla daha özgür ve de çok sesli hale gelmesinde, hükümetimizin öncülük ettiği demokratikleşme ve şeffaflaşma politikaları da kilit rol oynamıştır. Hükümet olarak basın çalışanlarının özgür bir ortamda görev yapabilmelerine ve gerekli düzenlemeleri yapmaya her zaman öncelik verdik. Önümüzdeki süreçte de eksiklikleri giderme konusunda kararlıyız. Bu düşüncelerle, basın çalışanlarının haklarını düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinin yıl dönümü olan Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, tüm medya mensuplarımıza başarılar diliyorum.'' -TBMM Başkanı Cemil Çiçek Çiçek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel ve beraberindekileri kabul etti. Kabulde bir konuşma yapan ve federasyonun çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Sertel, gazetecilerin çeşitli ekonomik ve sosyal kaynaklı sorunlarla mücadele ettiğini bildirdi. Gazetecilerin önemli bir bölümünün sosyal güvenceden yoksun çalıştırıldığını söyleyen Sertel, gazetecilerin yıpranma haklarının 2008 yılından çıkarılan bir kanunla ellerinden alındığını anımsattı. Sertel, ''Şahsınızda gazetecilerin yıpranma hakkının geri verilmesi noktasında siyasi partilere telkinde bulunulmasını, gazetecilerin sendikal hak ve özgürlüklerinin sağlanarak, çoluk çocukları kimseye mahkum olmadan başı dik bir şekilde gazetecilik yapmalarının sağlanmasını istiyoruz'' diye konuştu. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda da ülkede sıkıntılar olduğunu savunan Sertel, bu sorunun da çözümü noktasında parlamentonun desteğini talep ettiklerini söyledi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak sözlerine başlayan Çiçek de ''Çalışan gazeteciler deyince demek ki bundan iki ifade daha çıkarmak mümkün. Çalışmayan gazeteciler, bir de çalışamayan gazeteciler var. Yani sadece çalışanların değil çalışmayanların da sorunları olabilir. Demokrasilerde basının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz'' dedi. Yeni anayasa yapımına ilişkin sürecin devam ettiğini anımsatan Çiçek, Türkiye Gazeteciler Federasyonundan da görüş bildirmesini istedi. Çiçek, ''İleride bir düzenleme olduğunda 'şurası fazla, burası eksik' derseniz... Buna katkıda bulunmak sizin vatandaşlık görevinizdir. Bu iş sadece 12 kişiye havale edilemez'' diye konuştu. -Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Arınç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, 10 Ocak 1961'de yürürlüğe giren 212 sayılı kanunun basın için belli başlı dönüm noktalarından biri olduğunu, gazetecilerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik bu düzenlemenin, basının dolayısıyla demokrasinin gelişimine önemli katkılar sağladığını bildirdi. Aradan geçen yarım asrı aşkın sürede gerek Türkiye'de gerek dünyada yaşanan baş döndürücü değişimin, basın alanında kendini daha çok hissettirdiğine işaret eden Arınç, medyanın, çağdaş dünyanın en etkili ve güçlü kurumlardan biri haline geldiğini belirtti. Bu yeni durumun, kamu hizmeti yapan medya mensuplarının sorumluluğunu daha da artırdığını, aynı zamanda yasal düzenlemelerin yeni şartlara uygun hale getirilmesini de kaçınılmaz hale getirdiğini ifade eden Arınç, şunları kaydetti: ''Hükümetimizce bu kapsamda gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve uygulamalar, medyanın milletin sesi olma özelliğini sürdürmesine, demokrasinin tam işlerlik kazanmasına yöneliktir. Bu noktadan hareketle Basın Kanunu, RTÜK Kanunu, Ceza Kanunu ve ilgili diğer mevzuat, haberleşme ve ifade özgürlüklerinin çağdaş ölçülerde uygulanabilmesi yönünde düzenlenmektedir. Medya mensuplarımızın özlük haklarının ve çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, görev sırasında karşılaştıkları sorunların giderilmesi gibi konularda da ilgili kurumlarımız tarafından ciddi çabalar sürdürülmektedir. Kamu görevi yapan değerli basın mensuplarımızın özverili çalışmaları, ülkemizde ifade özgürlüğünün ve haber alma hakkının en iyi şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Bu konuda Hükümetimize düşen görevler, çağdaş standartları yakalamamız için canla başla yerine getirilmektedir. Bu düşüncelerle medya mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlar, başarı ve esenlikler dilerim.''