03 Temmuz 2017 09:31
Sivas katliamının 24'üncü yıl dönümü nedeniyle eski Madımak Oteli'ni oteli önüne yürüyen yaklaşık 10 bin kişi 'Madımak'ın hesabı sorulacak' sloganları attı. Yürüyüşe katılan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "2 Temmuz 1993'te sadece Madımak Oteli yanmadı, insanlar yanmadı. Türkiye'nin kendisi yandı ve insanlık yandı ve yanmaya devam ediyor. Onun için adalet diyoruz, adalet için yürüyoruz ve bugün de Sivas'ta Madımak'ta adalet sağlanana kadar da Türkiye'de adalet sağlanmaz diyoruz" diye konuştu.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, 2 Temmuz 1993'te Sivas'taki Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri'ne gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın, 2 otel görevlisi ile 2 eylemci olmak üzere toplam 37 kişinin yaşamını yitirdiği olayların 24'üncü yıl dönümü için kentteki ilk anma programını Valilik koordinesinde gerçekleştirildi. Vali Davut Gül, Belediye Başkanı Sami Aydın, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Alim Yıldız, Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, Emniyet Müdürü Turan Aksoy, İl Jandarma Komutanı Albay Sinan Şen, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ile çeşitli kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan bir grup eski Madımak Oteli, bugünkü Sivas Bilim ve Kültür Merkezi'ne gelerek, bina içerisinde, olayda yaşamını yitirenlerin isimlerinin yer aldığı anı köşesine karanfil bıraktı. Daha sonra kısa bir açıklama yapan Vali Davut Gül, 24 yıl önce elim bir olayda yaşamlarını yitirenleri anmak için sivil toplum kuruluşları, Cem Vakfı Genel Başkanı ve Sivaslılar'la birlikte burada olduklarını anlatırken şöyle dedi:
"Öncelikle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerinin, milletimizin başı sağ olsun. Bu milletimizin, devletimizin, birliğine, bütünlüğüne kardeşliğine yapılmış bir olay. Bu olayın hedefi Türkiye Cumhuriyeti. Mağduru başta Sivas ve Sivaslılar olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti, aileler ve bütün milletimiz. Allah, bu tür olayları tekrarlatmasın. Şer güçler geçmişte de şimdi de gelecekte de bu tür provakasyonlara girecektir, giriyorlar. Ben tekrardan ailelere başsağlığı diliyorum. Hayatını kaybedenlere de Allah'tan rahmet diliyorum.
Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner ise, 24 yıl önceki insanlık ayıbını, katledilen canlarıı anmak için buraya geldiklerini ifade ederken şöyle dedi:
"Yöneticilerimizle, sivil toplum kuruluşlarıyla buradayız. İsteriz ki bu olaylar bir daha yaşanmasın. Yalnız Sivasımız bu ayıbını temizlemeli. Sivaslılarla temizlemeli. Tüm Sivaslılarla bu acıya sahip çıkmamız gerekir. Acılar paylaşılarak azalır. Bu gerginlikten beslenenler olabilir. Siz güçlü olacak, dik duracaksınız ki o şer güçler ülkemizde bu katliamları artık gerçekleştirmesin, yapamaz hale gelsinler. Biz anma için buradayız. Canlarımızı tekrar saygıyla minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun diyoruz. Bu acılar bizlerin güzel dersler çıkarmamızı da beraberinde getiriyor. Artık kenetlenmeliyiz. Toplum acılarına da sevinçlerine de sahip çıkmalı, hep beraber. Sivas esnafıyla, yaşayanıyla, tüm gruplarıyla bu acıya sahip çıkacak ki, bu acılar azalsın."
Anma etkinlikleri sırasında olumsuz bir olay olmaması için polis ekipleri alarma geçirildi. Anma etkinliği kapsamında, grupların yürüyüşün yapılacağı güzergahın başlangıcı olan Seyrantepe, Fidanlık, Yeditepe, Mehmet Akif Ersoy, Hikmet Boran, Mevlana ve Atatürk Caddeleri ile Seyrantepe Kavşağı, Afyon Sokak, Bankalar Caddesi, Ali Ağa Cami Sokak, Orduevi önü, Bekir Sami Kunduk Caddesi ve bu sokaklara açılan yollar trafiğe kapatıldı. Güzergah üzerindeki geçiş noktaları ile otel civarında ise çevre illerden gelen takviye birliklerle birlikte yaklaşık 3 bin polis görevlendirildi. Anma etkinlikleri için kente özel araç ve otobüsler ile diğer şehirlerden gelen katılımcılar, şehir merkezi girişlerinde oluşturulan polis kontrol noktalarında durdurularak arama yapıldı. Daha sonra grupların kente girişine izin verildi.
Valilik öncülüğündeki kuruluşların anma programının ardından, yurt içi ve dışından gelen binlerce kişi Seyrantepe Mahallesi'ndeki Hacı Bektaş-ı Veli binası önünde toplandı. Aralarında CHP, HDP gibi çeşitli siyasi parti, Alevi-Bektaşi dernekleri, sendikalar ve çeşitli sivil toplu kurulu temsilci ve üyelerinden oluşan yaklaşık 10 bin kişi, önde olayda yaşamını yitirenlerin aileleri olmak üzere yürüyüşe geçti. Ethembey parkı güzergahını kullanan kalabalık, Mevlana Caddesi, ve kent meydanı üzerinden Atatürk Caddesi'nden eski Madımak Oteli, bugünkü İl Özel İdare Bilim ve Kültür Merkezi önüne geldi.
Binanın önüne barikat kuran polis ekipleri, sadece siyasiler ile olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarının bina önüne kadar girmesine izin verdi. Aileler, daha önce aldıkları karar doğrultusunda müze oluncaya kadar binaya girmeme kararını sürdürdü.
Eski otel binası önünde CHP Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Sezgin Tanrıkulu, Ali Akyıldız ile HDP Sözcüsü Osman Baydemir aileler ile birlikte karanfil bıraktı. Otel önünde ellerinde çeşitli pankart ve dövizler taşıyan grup 'Madımak'ın hesabı sorulacak' sloganları attı. Semah gösterisi yapıldı. Olayda yaşamını yitirenler için sayı duruşunda bulunuldu, ölenlerin isimleri de tek tek okundu.
Bina önüne karanfil bıraktıktan sonra açıklama yapan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, "Adalet bir türlü tecelli etmiyor onun için biz Aleviler Madımak'ta adalet istiyoruz. Biz Aleviler dili, dini, rengi, ırkı ne olursa olsun hiç kimsenin yakılmasını, katledilmesini istemiyoruz. Bu devlet, bu ayıbıyla yüzleşmelidir. Adalet her zaman lazımdır bizlere, adalet bugün ceberut anlayışa da lazımdır yarın onlara da lazım olacaktır" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise, 24 yıldır adalet arayışı içerisinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Mahkemelerde her yolu denemeye çalıştık adalet sağlansın, katiller bulunsun, arkalarındaki örgütler ele geçirilsin diye elimizden gelen bütün olanakları kullandık ama ne yazık ki yargıdan aldığımız sonuç 15 bin kişinin bu olayın faili olduğunun polis kayıtlarında bilinmesine karşın sadece 180 kişi yargı önüne geldi ve sonuç olarak bir avuç insana ceza verildi. Oysa o örgütlerin kimlikleri, o örgütlerin bu olaydaki katkıları saptanmış olsaydı belki Türkiye bugün bu antilaik ve antidemokratik ortamdan uzaklaşmış olacaktı. Biz burada Cumhuriyet Halk Partisi vekilleri olarak adalet için yürüyen Genel Başkan sıfatı ile değil yurttaş Kılıçdaroğlu sıfatı ile yürüyen arkadaşlarımızın adalet anlayışlarıyla Sivas katliamındaki adalet arayışımızı buluşturuyor, büyütüyor ve büyüklüğü bütün Türkiye'ye yaymak istiyoruz. Bizim 24 yıldır burada sürdürdüğümüz mitingler aslında yargının adaleti bulmamasının sonucudur. Buradan halka ulaşmaya çalışıyoruz, Türkiye'nin ortasından Sivas'tan yangın ve katliamın olduğu merkezden bütün Anadolu'ya bütün Türkiye'ye adalet çığlığımızı duyurmaya çalışıyoruz. İnanıyoruz ki hepimizin gücü birleşecek, bütün demokratik kanallar bir araya gelecek ve adalet sağlanacaktır."
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, "2 Temmuz 1993'te sadece Madımak Oteli yanmadı, insanlar yanmadı. Türkiye'nin kendisi yandı ve insanlık yandı ve yanmaya devam ediyor. Onun için adalet diyoruz, adalet için yürüyoruz ve bugün de Sivas'ta Madımak'ta adalet sağlanana kadar da Türkiye'de adalet sağlanmaz diyoruz. Biz bu canlarımızın acısıyla yanıyoruz ama başka insanlar yanmasın diye yollardayız" dedi..
HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir de, bundan 24 yıl önce aydınlıktan, ışıktan korkanların bu ülkenin gencecik pırıl pırıl aydınlık yüzlerine kıydıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Diri diri canları yaktılar ama hesaba katmadıkları bir şey vardı o yangın, o ateş, o bilinçle buluştu ve bütün Ortadoğu coğrafyasına bir mücadele azmini miras olarak bıraktı. Bugün buraya 3 tane karanfil bıraktım. HDP milletvekilleri, HDP merkez yürütme kurulu ve HDP'nin tüm bileşenleri ve HDP'ye gönül vermiş milyonlarca insan adına, milyonlarca can adına 3 karanfil bıraktık. Bunlardan bir tanesi Şeyh Said'in torunları adına bırakılan bir karanfildir. Bir tanesi Seyit Rıza'nın torunları adına bırakılmış bir karanfildir, bir diğeri de Hacı Bektaşi Veli ve Pir Sultan'ın torunları adına bırakılmış karanfildir. Çok iyi biliyoruz ki canlar bir olduğumuzda mazlumlar bir olduğumuzda karanlığı yeneceğiz, aydınlığı bu coğrafyaya hakim kılacağız. Bir kez daha buradan 24 yıl önce burada Kerbela'yı yaşatanlar adeta ödüllendirildiler. Bugün Sivas'ta bu ülkenin aydınlığından yana olanlar, hukukun üstünlüğündeni demokrasiden, insan haklarından, onurlu bir barıştan yana olanlar ne mutlu ki yekvücut oldular ve bu mücadele Madımak Oteli'ni bir utanç müzesi haline dönüştürünceye kadar emin olun ki devam edecek. O dönem bu otelin etrafını saran güruh 'Sivas laiklere mezar olacak' diyordu. O güruh bugün o güruhun zihniyeti Cemevi inşa ettiğimiz için laikliğe halel getirdiğimiz gerekçesiyle hakkımızda soruşturma açılıyor. Ben bir kez daha Sivas'ta haykırarak ifade ediyorum. Ahmedi Hani Camisini inşa etmekle gurur duyuyorum. Surp Giragos Kilisesini restore etmekle ibadete açmakla gurur duyuyorum. Pir Sultan Abdal Cemevini inşa etmekle ve onu canlara teslim etmekle gurur ve iftihar duyuyorum. Değil 2 yıl 120 yıl zindana koysanız Cemevi inşa etmeye devam edeceğiz. Canlarla bir olmaya devam edeceğiz."
Daha sonra bina önünde toplanan kalabalığa yönelik etkinliğe katılan kuruluş temsilcileri kısa konuşmalar yaptı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Gani Kaplan içinde adaletin olmadığı devasa adalet sarayları yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bizler bu adalet saraylarının içine adaleti getirmek için varız. Bizler Sivas'ın ışığını söndürmemek için buralardayız. Bizler Madımak Oteli'nin utanç müzesi olması için buralardayız. Biliyorsunuz bir adalet yürüyüşü var. Ankara'dan İstanbul'a yürüyen başta Genel Başkan Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm yoldaşlarını Sivas'tan sizlerin huzurunda saygıyla selamlıyorum. Bizler Madımak Oteli'nde katledilen 33 canımız için adalet istiyoruz. Bizler Berkin Elvan için, Ali İsmail Korkmaz için adalet istiyoruz. Bizler Çorum için adalet istiyoruz. Bizler herkes için adalet istiyoruz."
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Tuncer Baş ise, "Madımak 'utanç müzesi' olana kadar, bizler eşit yurttaşlar olana kadar, yeryüzünde adalet sağlanana kadar buradan İstanbul'a başlatılan adalet yürüyüşünü de selamlıyorum" dedi.
İsim tepkisi
Olayda hayatını kaybedenlerden Gülsüm Karababa'nın ağabeyi Hüseyin Karababa da aileler adına konuştu. Karababa, olayda öldürülen göstericiler Ahmet Alan ve Hakan Türkgil'in de bina içindeki anı köşesinde isimlerinin ver olmasını asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Hüseyin Karababa şunları söyledi:
"Sivas olaylarında meydanda 2 kişi öldürüldü. Bu şahısları aldılar geldiler bu ucubenin içine en başa yazmak koşuluyla sanki burada öldürülmüş gibi yaparak, büyük birlik projesini sunarak, sanki bizim onlarla bir dostluğu, arkadaşlığı varmış da şeytanlar gelip bizi öldürmüş gibi yaparak bu ucubede böyle bir proje uyguluyorlar. Ben sizin huzurunuzda bu iki şahsın ailesine buradan seslenmek istiyorum. Sizin çocuklarınızı biz burada kabul etmiyoruz. Çünkü siz 24 yıldır çocuğunuzu aramadınız. Avukat tutmadınız. Mahkemeye gelmediniz. Ne hakla çocuğunuzun ismini burada tutuyorsunuz. Gidin Bölge İdare Mahkemesine biran önce çocuklarınızın ismini buradan çıkartın. Çıkartın, bizi zora sokmayın."
Konuşmaların ardından kalabalık grup, geldikleri güzergahı kullanarak geri etkinliği sonlandırdı.
© Tüm hakları saklıdır.