Gündem

1 numaralı şüpheli: Kule

Hollanda’da THY uçağının, önce inen uçağın yarattığı hava akımına (Vortex) kapıldığına ilişkin şüpheler kuvvetleniyor.

02 Mart 2009 02:00

Hollanda’da THY uçağının önce inen uçağın yarattığı hava akımına (Vortex) kapıldığına ilişkin şüpheler kuvvetleniyor.

 
Kule dün ilk kez konuştu: “THY ile bir önceki uçak arasına 2 dakika süre koyduk. Bu yeterli.” Ancak inen uçağın Vortex açısından en riskli olan Boeing 757 olması kuleyi bir numaralı şüpheli yaptı

İstanbul-Amsterdam seferini yaparken geçen Çarşamba günü Schiphol Havaalanı yakınlarında düşen THY uçağının inişe geçtiği sırada normalin üzerinde bir hızla irtifa kaybetmesinin gerisinde havacılıkta Vortex olarak bilinen tirbülansın bulunduğuna ilişkin şüpheler giderek kuvvetleniyor.

Havacılık uzmanlarının “uçağın bu beklenmedik hız kaybının gerisindeki neden ‘Vortex’ ve ‘Wake türbulansı’ olarak bilinen olay olabilir” şeklindeki öngörüleri bu bilgiler ışığında daha da güçlendi. Havaalanı kule yetkilileri ise dün ilk kez bu ihtimalle ilgili açıklama yaptı. De Telegraaf gazetesine konuşan kule kaynakları, THY uçağından önce inen Northwestern Havayolları’na ait Boeing 757 tipi uçağın oluşturabileceği türbülansın kazaya neden olabileceği görüşüne katılmadıklarını bildirdiler. THY ile Northwestern arasında 2 dakika mesafe bıraktıklarını açıkladılar. Bu sürenin de Vortex etkisinin ortadan kaybolması için yeterli olduğunu savundular. Ancak önden inen uçağın modelinin Boeing 757 olması 2 dakikalık süre konusunda tartışma yaratıyor.

İşte şüpheyi artıran 4 konu

Boeing 757 iniş ve kalkışlar sırasında arkadaki uçak için en tehlikeli uçak olarak nitelendiriliyor. Vortex etkisini arkada kalkış ya da iniş yapan uçağa en çok hissettiren model de Boeing 757.

Bir 757 havalandığında ya da indiğinde arkasından kalkış ya da iniş yapan uçağa mutlaka kule tarafından, “Sizden önce bir Boeing 757 indi/kalktı” diye uyarı yapması gerekiyor. THY için böyle bir uyarı yapıldığına ilişkin hiçbir kanıt yok.

Tehlikeli Vortex olaylarının yüzde 22’si Boeing 757’ler tarafından oluşturuluyor. Bu orana ulaşan bir başka uçak yok. 757’ler uçuş sınıflandırmasında “ağır uçak” klasmanına giriyor. Ağır uçakların arkasından THY’nin Tekirdağ uçağı gibi “orta büyüklükteki” 737 model bir uçağın iniş yapması durumunda sivil havacılık kurallarına göre kule tarafından iki uçak arasına 5 mil konulması ve en az 2 dakika ara verilmesi gerekiyor. Ayrıca ağır uçak Boeing 757 olduğu durumlarda kulenin ekstra dikkat göstererek iniş aralığını 3 dakikaya kadar çıkarması da sık başvurulan bir tedbir. 5 millik bu kuralın ve 3 dakika teamülünün Hollanda’daki kule tarafından uygulanmadığı görülüyor.

Boeing 757’ler bir piste iniş yaptığında kulenin arkasından gelen uçağı 757’nin yaklaşma rotasından uzak tutması ve 757’nin piste tekerlek koyduğu yerden daha uzakta iniş yapacak şekilde yönlendirmesi gerekiyor. THY’ye bu tür uyarıların yapıldığına ilişkin de hiçbir kanıt yok.

Pilotlar son anda havalanmak istedi

De Telegraaf gazetesinin Schiphol kule yönetiminin radar kayıtlarına dayandırarak verdiği habere göre, Boeing 737-800 tipi uçakların inişe geçtiği sırada dakikada 213 ile 244 metre arasında (700-800 feet) alçalması gerekirken, THY’nin Tekirdağ uçağı dakikada 410 metre (1344 feet) alçaldı. Uçağın düşmesinden 45 saniye öncesi itibariyle radar kayıtlarına bakılarak verilen bilgiye göre, uçağın piste 135-145 knot (deniz milinin sürat birimi olarak ifadesi) bir hızla ulaşması gerekirken, uçak düştüğünde hızı 83 knot düzeyinde bulunuyordu. Uçağın yere çarpmadan önceki son iki dakikada piste yanaşma hızı çok hızlı düştü. Uçak iki dakika önce 159 knot hızla uçarken, bu süre içinde değerler 148, 145, 129, 117 ve 85 knota kadar geriledi ve düştüğü sırada tespit edilen hızın 83 knot olduğu belirlendi.

Buna göre, uçağın alçalma ve yanaşma hızında bu beklenmedik değişikliğin nasıl ortaya çıktığı ve neden düzeltilemediği sorularına bulunacak yanıtlar, kazanın nedenini büyük ölçüde aydınlatabilecek. Bununla birlikte görgü tanıklarının ifadeleri ve uçağın gövde ve kuyruk üzerine düşmesi, pilotların son anda uçağı tekrar havalandırabilmek için çaba gösterdiklerini ortaya koyuyor. Bu da motorların son ana kadar görev yaptığını ortaya koyuyor. Yani Hollandalı yetkililerin ilk açıklamalarındaki ’motor arızası olabilir’ sözleri ihtimali ikinci plana düştü.

‘Uçağa binersek yaralı insanlar görür müyüz?’

İstanbul’da Danimarka merkezli bir tekstil şirketinin yöneticiliğini yapan İngiliz Susan Lord ve Danimarkalı eşi Jacobus Labeij, İstanbul’dan bir aile ziyaretinden dönüyordu. Kazayı 5 yaşındaki ikizler Sofia ve Lisa ile birlikte ufak sıyrıklarla atlatan Susan Lord Telegraph gazetesine şöyle konuştu: “İnişe geçtik, herşey normaldi. Birden ani bir düşüş hissettik. Ne oluyor diyemeden düşmüştük bile. Uçak bölündüğü için ortalık birden aydınlandı. Gözümün üzerinde bir kesik vardı. Eşimse başını yere vurmuştu. Kızlardan biri hiç yaralanmamıştı. Diğeri ise koltuğa başını vurmuştu. Ama kurtulduğumuz için tanrıya şürkediyoruz. Kızlarım şimdi ’Uçağa binersek yaralı insanlar görür müyüz’ diye soruyorlar.”

2. iddia: Sol motor durdu mu?

Uçağın sol motorunun durması sonrası pilotların can kaybını minimuma indirmek için uçağın kuyruğunu çarptırmış olabileceği de iddialar arasında

THY uçağının düşüşüyle ilgili Hollandalı yetkililer tarafından yapılan ilk açıklamada “uçak motor arızası nedeniyle tuğla gibi çakılmış olabilir” ifadesi kullanılmıştı. Yolcuların ilk ifadelerinde uçağın sol tarafından oturan yolculardan özellikle cam kenarındaki F sırasında uçan bazı yolcular iniş sırasında sol motordan büyük bir gürültü geldiğini anlattı. Kaza-kırım ekibi uzmanları da bu ifade doğrultusunda motorları inceledi.

Buna göre uçağın sağ motoru düşüşün ardından uçaktan fırlamış bir halde bulundu. Yapılan incelemede motorun ağır tahribata uğradığı görüldü. Uzmanlara göre bu durum sağ motorun uçak düştüğünde halen faaliyet gösterdiğini kanıtlıyor. Ancak sol motora bakıldığında sağ motora göre oldukça iyi durumda olduğu tespit edildi.

Uzmanlara göre iki motor arasındaki bu fark sol motorun aniden durması sonrasında uçağın irtifa kaybetmesine sebep olduğunu gösteriyor olabilir.

Pilotların sol motorun durması sonrasında düşeceklerini anlayarak uçağın burnunu havaya kaldırıp kuyruğu çarptırarak can kaybını minimuma indirmek istemiş olabileceği ifade ediliyor.

Kazayı yaralarla atlatan görgü tanıkları da çarpmanın ilk önce uçağın kuyruğunda meydana geldiğini anlatmıştı.

Çarşamba günü detaylar açıklanıyor

Hollandalı yetkililer, Schiphol Havaalanı’nda düşen Tekirdağ uçağının enkazının, salı gününden önce kaldırılamayacağını açıkladı. Kazayla ilgili araştırma ve inceleme çalışmalarını yürüten Güvenlik Araştırma Konseyi sözcüsü, kazayla ilgili araştırma çalışmalarının onlarca uzmanla bütün hızıyla sürdüğünü, kaza yerindeki bu çalışmaların yarın akşama kadar tamamlanmasını umduklarını belirtti. Sözcü, kaza nedeniyle ilgili ilk bilgilerin de Çarşamba günü açıklanabileceğini kaydetti.

Pist hava trafiğine açıldı

Hollanda’nIn başkenti Amsterdam’daki Schiphol Havaalanı’nda Türk Hava Yolları’nın Tekirdağ uçağının inmeye çalıştığı pist, ilk kez hava trafiğine açıldı. Pist kazanın olduğu Çarşamba günü uçak iniş ve kalkışlarına kapatılmıştı.

Bu arada düşen Türk Hava Yolları uçağının enkazında kazayla ilgili ipucu bulma çalışmalarının sürdüğü bildirildi. Hollandalı güvenlik yetkilisi Fred Sanders, araştırmacıların, düşme nedenini bulmak için enkazda ipucu bulma çalışmalarına devam ettiğini, kazayla ilgili ön raporun gelecek hafta içinde açıklanmasının beklendiğini belirtti.