Turgut Uyar'ın 34. ölüm yıl dönümü: "Dünya Ölmeme Günü"nün gerçek hikayesi

22 Ağustos 2019 13:12

18

Turgut Uyar’ın hayata veda edişinin üzerinden 34 yıl geçti. 1981 yılının 26 Mart’ından, şairin öldüğü yıla kadar her sene aynı gün, bir grup insan toplanıp “Dünya ölmeme gününü” kutladılar. İşte o günün gerçek hikayesi:

28

Nilay Örnek Vatan Gazetesi’ne yazdığı yazıda, “Dünya ölmeme günü”nün gerçek hikâyesini anlattı. Turgut Uyar’ın ölümünden sonra ilk defa toplanılan masada o dönemin tanıkları İsa Çelik, Yelda Karaağaç ve Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel de vardı. Sözü İsa Çelik aldı ve başladı anlatmaya...

38

1985 yılında yapılan son buluşmada rakı şişesini beraberinde götüren İsa Çelik, “Atatürk bakışlı bir adamdı” sözleriyle tanımlıyor Turgut Uyar’ı. O dönem fotoğrafçılık yapan Çelik, Çiçek Pasajı’nda Sev-İç’te toplandıkları bir gece Uyar’ın da bulunduğu masaya oturur. Çelik, kitap kapakları tasarladığı için çok sayıda edebiyatçı ve şair tanıyordur.

48

O ortamda kendini biraz çömez gören İsa Çelik’e ne sorsalar fark etmez yanıtını veriyordu. “Ne içersin?” diyorlar, “Fark etmez” diyordu. “Lakerda ister misin?” diye soruyorlar, yanıt değişmiyor, yine “fark etmez” diyordu. Turgut Uyar patlıyor, “Ulan niye fark etmez! Votka, şarap fark eder. Rakı, kanyak fark eder.” İsa Çelik o masada ilk dersini Turgut Uyar’dan almış oluyordu böylece.

58

Daha sonra İsa Çelik ve Turgut Uyar görüşmeye devam ediyorlar. Geçen yıl “dünya ölmeme günü"nde toplanılan masada, 1981 yılının 26 Mart’ında Neşe’de buluştukları günü şöyle anlatıyor İsa Çelik: Edip Cansever ve Turgut Uyar kadar içmeyi seven Tomris Uyar, o akşam “Rakı ve Özgürlük Günü” diye bir şey düşündüklerinden söz açıyor.

68

26 Mart akşamı sohbetleri sürerken masaya tombalacı İsmet geliyor. İyi görünmüyor masaya geldiğinde, İsa Çelik’in deyişiyle ölük görünüyor. Bu sırada Tomris Uyar’ın aklına bir fikir geliyor, bir büyük rakı söylüyor ve tombalacıya diyor ki “İsmet önümüzdeki yıl bugüne kadar bu rakıyı muhafaza edeceksin ve gelecek yıl açıp içeceğiz.”

78

Fakat masadakiler tombalacı İsmet’i tanıdıkları için şişeyi öylece alıp giderse, verdikleri rakıyı içip seneye başka bir şişe rakı şişesiyle geleceğini biliyorlar. Bu bilinçle İsa Çelik, rakıyı alıyor, bir kâğıda sarıyor ve üzerine masadaki herkesin imza atmasını istiyor.

88

O gece dört sene boyunca sürecek olan gelenek başlıyor. Gecenin başında “Rakı ve Özgürlük Günü” diye bir şey düşündüklerini söyleyen Tomris Uyar, günün adını Cemal Süreya’nın “Rakı içtiğin gün ölmezsin” cümlesine bir atıfta bulunarak “Dünya Ölmeme Günü” olarak değiştiriyor.