Spor yazarları, Altay-Fenerbahçe maçını değerlendirdi: Fenerbahçe özlediği, tarihe geçecek hikayeyi yazma şansı yakaladı; "Ş" harfi ile başlıyor ya hani…
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin deplasmanda Altay'ı 2-0 mağlup ettiği karşılaşmayı köşelerinde değerlendirdiler. Yazıların tamamını, yazarlarının isminin yanında yazılı olan gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.
30 Ağustos 2021 09:50
110
ATTİLA GÖKÇE/MİLLİYET: Belli ki Fenerbahçe kazanmayı çok istiyordu. İkinci yarıdaki kararlı başlangıç peşpeşe iki gol getirdi. Ferdi’nin sol kanatta kazandığı topla Altay ceza alanına hareketlendiğini gördük. Ayağından pas ya da ceza alanına girerek atacağı şutu bekleyenleer yanıldı. 51’de Ferdi, kalecinin de beklemediği bir anda tam da ceza alanı çizgisinin dibinden sessiz sedasız, gösterişsiz sağlam vuruşunu yaptı. Lis beklemediği topu tutamadı. Çok değil, dört dakika sonra bu defa asistçi kimliğiyle sahneye çıktı Ferdi… Osai Samuel ve Valencia ile aralarında paslaştıktan sonra topu Valencia’ya verdi. Perşembe’nin golcüsü altı pastan işine devam etti. İkinci yarıdaki oyunu ve gollerine bakarsak… Fenerbahçe müthiş bir özgüvenle oynuyor. Takımda oturmaya başlayan üçlü savunma sistemiyle, etkili ve verimli orta alan katkısı, Sarı-lacivertli ekibe hücumda daha çok top kullanan bir kimlik kazandırmış. Anlaşılan o ki Fenerbahçe de kendisine yakışan bu kimliği hiç yadırgamadan, zorlanmadan taşıyor. Üç maçta dokuzu buldular… Tek devrelik oyun ve bir çift golle kutlanacak bir iş başardılar. Az şey mi? Taraftarlarına özledikleri bir gün yaşattılar.
210
ERCAN GÜVEN/MİLLİYET: Denizli’nin "çılgın" Altay'ını deplasmanda geçip üçte üç yapan Fenerbahçe, yıllardan sonra bir sezon öyküsüne şatafatlı bir "ön söz" yazarak başladı ve milli maç arasından sonra transferini bitirmiş, iskeleti ile ıskartalarını belirlemiş olarak, özlediği tarihe geçecek hikayeyi yazma şansı yakaladı. "Ş" harfi ile başlıyor ya hani… Fenerbahçe bundan sonra kötü oynadığı için geçilmez… Ancak ondan daha iyi oynayan tarafından geçilebilir; bu da sezonlar boyu depresyon yaşamış her Fenerbahçeli için kabul edilebilirdir. Bu maç Fenerbahçe için çok önemliydi. Altay galibiyeti sezonun öyküsü yazıldığında ön sözü noktalayıp ana konuya giriş noktası olacaktır ve hikaye muhtemelen buna göre akacaktır.
310
ERMAN TOROĞLU/SABAH: 4 pozisyonun 2'si gol olunca maç koptu. Heralde Pereira uyandırmıştır devrede. Ferdi'ye bir çift lafım var. Çok güzel gol attın , asist yaptın sonra da hakem kararına saçma şekilde itirazdan kart gördün. Ne gereği var? 90+5'te Serdar Aziz'in pozisyonu net penaltı. Zaten Serdar Aziz stoper olarak her zaman için pimi çekilmiş bomba gibidir. En sonunda merak ettiğim başka konu daha var. Seyrettiğim teknik adamlar arasında sahada Terim'de akredite kartı yok, görmedim. Avcı'da görmedim, Sergen'de de görmedim. Denizli'de de yoktu. Bir tek Pereira'da vardı. Demek ki bizimkiler akredite kartında papazları oynuyorlar, Pereira işin doğrusunu yapıyor. TFF herhalde gereğini yapar!
410
İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM: Fenerbahçe kusursuza yakın oynadı ve iki maçta rakiplerine 7 gol atmış Altay'a pozisyon dahi vermedi. İkinci yarının başlamasıyla birlikte tempoyu artıran ve rakip kaleye daha etkili gitmeye başlayan Fenerbahçe, Ferdi'nin harika golüyle öne geçmeyi başardı. Ki o Ferdi gecenin yıldızıydı. İkinci golün de asistini yaptı. Daha da önemlisi savunma görevini de en az hücumdaki etkisi kadar mükemmel bir şekilde yerine getirdi. Fenerbahçe kazanmaya devam ediyor, rakiplerine neredeyse pozisyon da vermeden kazanmaya devam ediyor. Pereira her maçta gençlere olan güvenini bizlere gösteriyor. Açıkcası bundan iyi bir sezon başlangıcı hayal edilemezdi. Bu galibiyetlerle Fenerbahçe milli araya moralli girmeyi de başardı.
510
ENGİN VEREL/AKŞAM: Muhtemelen Mustafa Denizli hoca, 3'lü savunmayla sahaya çıkan F.Bahçe karşısında boşluk bulabileceğini düşündü. Ancak olağanüstü bir şans bulamadılar. Çünkü Fenerbahçe orta sahası, top rakipteyken 3'lü defansa gerekli desteği verdi. İkinci yarının başlangıç düdüğüyle de bütün oyun üstünlüğü Fenerbahçe'ye geçti. Gol atabilmek için mutlaka ekstra bir çaba gerekir. Kilidi açan Ferdi de attığı gol öncesinde harika bir hamle yaptı. Sonrasında da net bir şut çıkarıp tabelayı değiştirdi. Valencia'ya yaptığı asist de ayrı bir güzellikteydi. Özetle Fenerbahçe açısından önemli, Ferdi açısından çok önemli bir maçı geride bıraktık. Hem F.Bahçe hem de Ferdi bu performansı sürdürebilecek mi, onu da zaman gösterecek. Ferdi zaman zaman bu tarz patlamalar yapmış ama devamı gelmemişti. Fenerbahçe açısından milli ara pek iyi olmadı. Tempo her hafta biraz daha oturuyordu. Milli maçlar sonrasında geri dönüş nasıl olacak göreceğiz. Tabii sakatlık riskleri de var. Pereira'nın bazı futbolcuların performansını da yukarı çekmesi gerekecek. Bu isimler, doğal olarak kendi milli takımlarına çağrılmadıkları için Pereira onlarla yakından ilgilenebilir.
610
SERDAR ALİ ÇELİKLER/HABERTÜRK Beni takip eden herkes bilir ki benim Fenerbahçe ideal 11'imde Mesut Özil yoktur. Geberik süper teknik 10 ayakların devrinin bittiğini düşünürüm. Dinamik ve atletik oyuncuların 5-6'dan az olmamasını savunurum. Vitor'u idman bilimi hariç her zaman tuttuğum da bilinir. Taktik bilen, oyuncularına ne istediğini net bir biçimde anlatan bir teknik adam olduğunu düşünürüm. Lakin, yeteneğe de çok inanırım. Bir de samimiyet ve açık iletişime inanırım. Ligin ilk maçında 11 başlattığınız Mesut, o maç gol attı. Ertesi maç sonradan aldınız asist yaptı. Kaptanınızdı. Sonra kaptanlığı Gustavo'ya verir, Altay deplasmanında bir daha 'kulübeye otur' derseniz onun da kasığı ağrır. Oysa baştan, "Şu şu şartlarda olmayacaksan oynamayacaksın" demek daha doğru olurdu. İnşallah Mesut-Vitor sürtüşmesi kriz olmadan çözülür. Asla ve kat'a bu takıma negatif enerji gelmemeli. Bir daha RvP olayları yaşanmamalı.
710
AHMET ÇAKAR/SABAH: Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye'nin fizik gücü en yüksek takımı Fenerbahçe... Takım savunmasını da çok iyi yapıyorlar. Belki de en etkili alanları gerideki üç oyuncu. Her güzelliğin, her başarının, her müdahalenin arkasında mutlaka Attila Szalai var. Ama hücum gücü için aynı şeyi söyleyemeyiz. Maç boyunca Altay'a pozisyon vermeyen Fenerbahçe ilk yarıda bırakıp pozisyonu tek şut bile atamadı. İkinci yarı Fenerbahçe işi 15 dakikada bitiriverdi. İki golde de Ferdi Kadıoğlu'nun imzası var. Attığı gol müthiş... Taç çizgisinde atlıyor, rakipe faul yapmadan topu kapıyor, içeri giriyor ve müthiş vuruyor. Kolay bir gol değil. Hemem ardından da Osayi ki, dün gece iyi oynadı, tam timing'te Ferdi'ye bırakıyor. Ferdi, Valencia'nın önüne; o da tam bir golcü vuruşuyla 3 puanı perçinliyor. Sonuçta Fenerbahçe'de kayıpsız ve gol yemeden yoluna devam ediyor. Belki çok iyi oynamıyorlar ama çok iyi mücadele edip çok iyi koşuyorlar.
810
GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH: Vitor Pereira yine farklı bir 11 ile oynadı. Mesut'un kasığındaki ağrılar ile aslında "maçın anahtarı" da sakatlandı. Valencia'nın veya Osayi'nin beklediği dip paslar Sosa ile Gustavo'dan çıkmadı. Maç kendi kahramanını bekliyordu Fenerbahçe adına. Yine bir genç; Ferdi Kadıoğlu aldı sorumluluğu. Geçen haftaların "tozlanmış" sol kanat oyuncusu olarak, ışığını saçtı ortaya. Nefis bir gol attı, dört dakika sonra da attırdı. İkinci gol öncesinde bir başka genç Muhammed'in baskıyla aldığı topu, yine bir başka genç Osayi'ye geçirmesi. Onun da Ferdi'yi ceza alanına etkili sokmasını izledik. Ön tarafta kendi özgürlüklerini, özgüvenleri ile inşa ediyor bu gençler. Alternatif olmaktan çıkıp, seçenek haline getiriyorlar kendilerini. Üç günde bir maç etabında kazanmak önemli. Transferlerin beklendiği süreci kayıpsız kapatıyor Fenerbahçe. Uzun zaman sonra sezona ilk defa eline "joker" alarak başladı.
910
ÖMER ÜRÜNDÜL/SABAH: Fenerbahçe'de üçlü defans oturdu. Oynadıkça aralarındaki uyum da artıyor. Aslında ofansif açıdan etkili bir oyun oynandığında kazanılan duran toplarda başta Szalai olmak üzer her an gol de atabilirler. Dün gece hakem Yaşar Kemal Uğurlu'yu da beğendim. Bir iki tane neticeye tesir etmeyen yanlış kararı oldu ama az düdükle oyunu oynatmaya çalışması önemli bir artısıydı.
1010
UĞUR MELEKE/HÜRRİYET: Fenerbahçe bu sezon oynadığı 5 resmi maçın 4’ünü gol yemeden tamamladı. Helsinkili Riski kardeşler dışında Fenerbahçe’ye gol atan başka bir futbolcu yok resmi maçlarda! Defansif duruş gelişiyor her geçen gün. Ofansif olaraksa Pelkas, İrfan gibi kaliteli ayakların eksiklikleri hissediliyor elbette. Genç Ferdi, son iki sezonda neredeyse tamamı yenilenen Fenerbahçe kadrosunun en deneyimlilerinden artık. Sorumluluğu büyük. Sol kanat beki rolünde koca bir koridor ona emanet. Ancak bu büyük koşu sorumluluğunun dışında kalitesini de sergiliyor her fırsatta. Şenol Güneş, Ferdi’nin milli takım seçimi için bir garanti istediğini söylemişti. Umarım çözülür her neyse o konu. Güneş’in metotlarıyla(!) şu ana kadar Yusuf Demir ve Ercan Kara’yı Avusturya’ya kaptırdık. Umarım Ferdi’yi de kaptırmayız Hollanda’ya.