Eleştirmenler Çağan Irmak'ın yeni filmini yorumladı

28 Ekim 2014 12:49

111

Babam ve Oğlum', 'Issız Adam' gibi ağlatan gişe filmlerinin yönetmeni Çağan Irmak'ın cuma günü gösterime girecek filmi 'Unutursam Fısılda' bu sabah ilk kez sinema yazarlarına gösterildi. Genel hissiyat Çağan Irmak'ın ağlatmalı gişe günlerine ışık yaktığı yönünde. Radikal'de derlenen yorumlar şöyle...

211

Atilla Dorsay (T24): Ağır melodram. Çağan’ın (Irmak) filmlerinde olduğundan da daha ağır. Belli formüller üzerine inşa edilmiş ama tabi eninde sonunda o Çağan Irmak mucizesi kendini gösteriyor. Çünkü finalleri çok iyi getirmeyi biliyor. Bu filmin finali de gerçekten görkemli, çok duygulandım. Ve aynı zamanda Çağan’ın iki büyük oyuncuya, Işıl Yücesoy ve tabi özellikle Hümeyra’ya çok büyük bir armağanı. Hakikaten yaşını başını almış iki oyuncuya sinemanın, bir yönetmenin böyle bir armağan sunması çok nadir görülen bir şey. Onlar da bu armağanı sonuna dek iyi kullanmayı ve unutulmaz performanslar vermeyi biliyorlar.

311

Murat Özer (arkapencere.com): Çağan Irmak, bugünle 1970’ler arasında gidip gelen ‘müzikli’ hikâyesiyle Yeşilçam melodramlarının izini sürüyor. İki dönem arasında gidip gelirken hikâyenin bazı noktalarında eksen kayması yaşandığı söylenebilir. Bu handikap, karakterlerin de yerli yerine oturmasını engelliyor. Farah Zeynep Abdullah ise ışığıyla filmin önüne geçiyor, ki bunun iyi bir şey olduğundan emin değilim!

411

Nil Kural (Milliyet): ‘Unutursam Fısılda’, Çağan Irmak’ın son dönemde çektiği filmler arasında gişede büyük başarı elde edebilecek bir yapım. 70’ler şarkıları, aşk, ihanet ve anılarla dolu filmde Irmak, karakterlerini derinleştirmese de ustası olduğu duygu selini yaratmayı başarıyor. Filmin aile ve aşkla ilgili ilk bölümünün ardından ikinci bölümünde ‘şöhrete ulaşma’ kısımlarını biraz aceleye getirdiği söylenebilir.

511

Cüneyt Cebenoyan (Birgün): Filmi iki bölüm halinde değerlendirebilirizde günümüzde geçen bölümler ve 70’ler.... Günümüzü daha başarılı buluyorum, Işık Yenersu ve Hümeyra’nın oyunculukları da öyle. Fakat 70’ler çok fotoroman, çok yüzeysel ve klişe olmuş. Klişe illa da kötü olmak demek değil çünkü klişelerin tekrarlanmasının bir nedeni vardır, bir hayati gerçekliğe işaret eder ama onu aşan bir şeyler de olması lazım, burada yok o. Mehmet Günsür tamamen yanlış bir casting. Çünkü yaşını çok belli ediyor. Filmde 20’li yaşlarda birisi olması gerekirken karşımızda 40’lı yaşlarda bir adam olduğunu hep hissettim. Azheimer hikayesi yeterince işlenmemiş. Ayrıca iki kardeş arasında yılların birikimi bir tortu var, bir gerilim, kıskançlık, kardeş rekabeti... Ve bu sadece ve sadece bir küçük konuşmayla hoop diye çözülüyor, her şey güllük gülistanlık oluyor. Bu kısmı yetersiz, fazla basite indirgenmiş. Ama Çağan Irmak’ın önemli yönetmenlerimizden biri olduğunu ve pırıltısının arada sırada kendisini gösterdiğini düşünündüm filmi izlerken. Fakat yeterince çok değil...

611

Olkan Özyurt (Sabah): Çağan Irmak, ‘Tamam mıyız?’ filminden sonra Yeşilçam’la flörtün ötesine geçip neredeyse bir Yeşilçam filmine imza atıyor. Yeşilçam sinemasındaki o iyimserlik, masalsılık, ‘Unutursam Fısılda’nın bütün karelerinde hissediliyor. Temel olarak biri şarkıcı olan diğeri büyüdüğü kasabadan çıkamayan iki kardeşin hesaplaşmasının anlatıldığı filmde, dümen karakterlerin geçmişi hatırlamasıyla bol bol 70’lere kırılıyor. Irmak da 70’lerdeki müzik (hikaye gereği baskın tabii) başta olmak üzere, sinema, moda, hatta dergi ve gazetelerine varıncaya kadar dönemin bütün popüler kültür öğelerini bir bir filmde kullanıyor. Filmdeki 70’ler dünyası hikayesiyle, karakterleriyle, atmosferiyle bir ‘Yeşilçam filmi’ kadar naifken filmin asıl duygusu, günümüzde geçen sahnelerinde ortaya çıkıyor. Kerem Bursin, Farah Zeynep Abdullah, Mehmet Günsür ve Hümeyra üzerlerine düşeni yapsalar da filme oyunculuk performansı olarak Işıl Yücesoy ile onun gençliğini oynayan Gözde Çığacı damgalarını vuruyor. Irmak’ın yönetmenliği, senaristliği düşünüldüğünde orta karar bir film olarak değerlendirilebilir ‘Unutursam Fısılda’.

711

Kaan Karsan (Ekşisinema): Çağan Irmak bu kez Türk popunun şaşalı dönemini arka plana alarak, her zamanki naifliğiyle nostaljik tatlar da barındıran bir hikaye anlatıyor. Çoktandır televizyon dizilerine sinmiş, şablonlaşmış estetik ve dramatik yapı ‘Unutursam Fısılda’nın her yanından fışkırıyor. Bu noktada Irmak, inandırıcılık mevzusunu da pek ciddiye almıyor. Her melodramda olduğu gibi, burada da hızlandırılmış bir duygu serüveni mevcut. Ve elbette ki coşkulandırmaya ve hislendirmeye yönelik ‘nokta atışı’ diyaloglar... ‘Unutursam Fısılda’, ‘Tamam mıyız?’ın bıraktıgı mirası başarıyla taşıyor sırtında. Nadir ve en dikkat çekici artılarından biri ise başrolündeki Farah Zeynep Abdullah’ın takdire şayan çabası.

811

Murat Erşahin (Sinemamuzik.com): Çağan Irmak, iki kız kardeşin öyküsü üzerinden, aşk, müzik ve tutku yüklü bir melodrama imza atmış. 70’li yıllardan günümüze uzanan hikayede, ülkenin fonda yer alabilecek siyasi ve sosyo ekonomik detayları oldukça törpülenmiş, dönem filmi dinamikleri es geçilmiş. Buna karşılık, Yeşilçam geleneğine ve Çağan Irmak formüllerine bağlı film, romantik yapısı ve ağlatan öyküsüyle, gişede başarılı olabilecek bir yapım. Filmin, 70’lerin sound’una uygun olarak bestelenmiş Kenan Doğulu imzalı şarkıları, oyuncu kadrosu ve sanat yönetimi başarılı. Senaryoda daha güçlü ele alınabilecek, işlenecek noktalar ıskalanınca çok iyi olabilecek bir film, ortalama bir Çağan Irmak filmine dönüşmüş kanımca.

911

Evrim Kaya (Agos): Filmin merkezindeki iki kızkardeşin hem gençlik hem yaşlılık hallerini canlandıran oyuncuların başarısının da etkisiyle onların hikayesi gayet iyi işliyor. Hem Hümeyra ve Işıl Yücesoy, hem de Farah Zeynep Abdullah ve Gözde Çığacı çok iyiler. Ancak şöhret basamaklarını tırmanırken aşkını kaybeden küçük kızkardeşin hikayesi çok kestirmeci, fazla klişe. Hızlandırılmış bir ‘A Star is Born’a gerek yokmuş. Kenan Doğulu’nun şarkıları da popun altın çağının hitleri olamayacak kadar zayıf. Velhasıl Çağan Irmak’ın en iyi filmi değil ama çok severek yaptığı hemen hissediliyor, seyircide de bir tür şefkat uyandırıyor.

1011

Ali Koca (Zaman): Söyleyeceklerim ‘niyet okuma’ sınırları içine girebilir fakat ‘Unutursam Fısılda’ bir kez daha gösterdi ki Çağan Irmak, iki filmde bir belirli şabolonları kullanarak gişeye yöneliyor. Bunun için de formülü hazır: Hasta bir karakter yaz, onu bir yakınıyla çatıştır, sonra ikisinin geçmişine git, nostaljik şarkılarla süsle, biraz da göstermelik umut ışığı… Oldu mu Çağan Irmak filmi! Farah Zeynep Abdullah’ın görülesi performansı haricinde filmden geriye kalanlar bildik Çağan Irmak çeşitlemeleri.

1111

Kerem Akça (Habertürk): Seyircisini unuttuğu ama hatırlamak istediği dönemlere geri götürmeyi seven Çağan Irmak, bu kez 70’lerin müzik dünyasını keşfe çıkıyor. Yeşilcam ve pop müzik güzellemesi olarak anılabilecek ‘Unutursam Fısılda’, zamanla ağlatma kurallı ve TV dizisi kıvamında kurgulanmış bir melodrama dönüşüyor. Özellikle dönemin ‘camp’ dünyasını iyi yansıtan sanat yönetimi ve Kenan Dogulu’nun anımsatma becerisine sahip besteleriyle anılacak gibi gözüküyor. Farah Zeynep Abdullah, bu yilki ikinci başrolünde yine filme damgasını vurmuş.