Zuhal Şeker

25 Ekim 2020

I love you Kaptan!

35 yıl İskoç ordusunda çalışmış, 80 yaşındaki emekli asker Michael Stanley, kendi yapımı küçük kayığı ile 100 mil kürek çekerek düşkünler evine yardım toplamaya karar veriyor…

Bazı sabahlar, annemden uzak Londra'da olmaktan dolayı ızdırap çekerek uyanıyorum.

İşte o sabahlardan birinde karar verdim Türkiye'ye gelip onun 80. yaş gününü kutlamaya.

Önce minik bir tatil yapıp annemin yanına gittim... Soğuk ve yağmurlu Londra havasından sonra kemiklerim ısındı, Göcek'in o eşsiz güzelliğinde.

Dalaman'a uçarken, dönüşte 15 gün karantinada kalacağımı öğrenmek bile moralimi bozamadı.

Tatilde her gün annemi sanki Londra'daymış gibi aramaya devam ettim. İstedim ki, gerçekten sürpriz olsun. Oldu da…

Annem yaz aylarını memleketimiz Sobran'daki evinde geçiriyor.

Yetiştirdiği sebzeler, meyveler onu yaşama bağlıyor. Sürekli bir hareket halinde.

Temizliğini, bahçe işlerini, yemeğini, yardım almadan tek başına sağlıkla sürdürmeyi seviyor. Orada yaşayan amcamın büyük katkısını da asla unutmamak lazım tabi.

Daha erken yaşlarda bu eve pek anlam verememiştim. "İnsanlar yazlık yerlerde ev sahibi olur, biz niye babamızın köyünde bu eve sahibiz" diye... Ama zaman geçtikçe anlıyorum ki köklerine sahip çıkmak babam için önemliydi. Şimdi annem de ondan kalan emaneti devam ettiriyor.

Bizler nasıl devam ettiririz bu düzeni bilmiyorum ama bu sefer harika bir seyahat oldu.

Köyü biraz daha keşfettim. Geçmişin derin izleri ve kalıntılarıyla Anadolu zenginliğini ve genetik kodlarımızın çeşitliliği biraz daha fazla öğrendim.

Annem o kadar mutlu oldu ki, anlatamam. Önce beni görünce bir iki saniye kendine gelemedi. Sonra "yavrum benim" diye sarıldı. O an hayatımın en mutlu anlarından biriydi.

Birkaç günü anne kız birlikte geçirmenin mutluluğu ve huzuruyla döndüm Londra'ya.

Tabii ki döner dönmez Covid gerçeğiyle ve İngiliz televizyonlarının Covid haberleriyle, oradan oraya savrulurken buldum kendimi.

Dünya Covid'in etkisinde kaldığı sürece hepimiz hayatımıza, istemesek de, biraz depresif olarak devam edeceğiz sanırım.

Bazılarımız üretmeye, pozitif olmaya çaba sarf ederken, bazılarımız korkunun esiri olup karamsarlığa büründü bile...

Kimimiz ekmek teknemizi devam ettirmeye çaba sarf ediyoruz, kimimiz kaybettiğimiz işimize yanıp yeni planlarla ayakta kalmaya. Hakikaten zor günler bunlar, geçmek de bilmiyor.

Covid'in faydası olur mu demeyin, çaba sarf ederseniz oluyor! 

Bakın itiraf edeyim; bana oldu! Nasıl mı?

Benim için bu dönem biraz daha farklı geçiyor. Hayatımın anlam yolculuğundayım.... Kendime döndüm, doğaya ve dostlarıma sarılıyorum. Korkuları ve kaygıları geride bırakıp hayatı akışa bıraktım.

Şimdiye kadar hiç böyle hissetmemiştim. Şimdi daha üretken ve dinginim. Hayatın değerini vererek, her soluğu içime sindirerek yaşıyorum.

Bu noktaya gelene kadar zorlandım. Yoğun iş temposundan sonra, kendim için yapmak istediklerimi ne kadar çok ihmal ettiğimi farkettim.

Hâlâ çalışıyor ve üretiyorum ama daha büyük huzur ve dinginlikle...

Etrafımdaki iyilikleri görmeye daha çok vakit ayırıyorum. Bu, Covid döneminin bana önemli katkılarından birisi bu oldu. 

İzin verin size bu gördüğüm iyiliklerden bir iki güzel örnek aktarayım. Bunları paylaşmak bile beni mutlu ediyor. İyi şeyler yazıldıkça, okundukça hepimiz mutlu oluyoruz.

Basit ama inanılarak yapılan her şeyin ederini, değerini bulduğuna inanıyorum.

İlk örnek; ileri yaşına rağmen, faydalı olmayı düşünen tatlı bir denizci askerin projesi.

80 yaşındaki denizcinin imrenilecek çabası

 

Emekli asker Michael Stanley kendi yapımı küçük kayığı ile 100 mil kürek çekerek düşkünler evine yardım toplamaya karar veriyor...

1000 pound toplayabilmek için yola çıkmış!

Şimdiye kadar rakam 24 bin pound olmuş bile!..

Bu tip örneklerin en büyüğü daha önceki yazımda paylaştığım Captain Moore'un projesiydi.

Moore, 100. doğum gününü NHS (National Health Service) için başlattığı bağış kampanyası ile kutlamaya karar vermişti. Hedefi 1000 pound idi ama kampanya dünyanın her yerinden gelen bağışlarla 39 milyon pounda ulaştı. Tüm haber kanalları Captain Moore'un bu çabasına destek verdi. Toplumsal dayanışma Moore'a şahane bir 100. yaş doğum günü hediyesi olarak döndü.

Emekli asker olan Captain Moore hem Kraliçeden onur ödülü aldı, hem de Royal Air Force ve British Army doğum gününü gökyüzünde gösteri yaparak kutladı.

Tarih kitaplarına girecek bu olayın başladığı günü hatırlıyorum.

Bazen basit ama hedefi büyük, samimi projelerin etki gücü ne kadar büyük olabiliyor.

Şimdi bunun gibi başlayan yeni bir sosyal sorumluluk projesi daha var.

Yine emekli bir deniz subayının başlattığı bir yardımseverlik projesi.

35 yıl İskoç ordusunda çalışmış, 80 yaşındaki emekli asker Michael Stanley, kendi yapımı küçük kayığı ile 100 mil kürek çekerek düşkünler evine yardım toplamaya karar veriyor…

Denizci olduğu için tekne yapabilme ehliyetine sahip. Son Hindistan seyahatinde gördüğü teknelerden esinlenerek, batmayacak kadar basit bir tekneyi tek başına üretmiş.

Yaşadığı bölge olan West Sussex'de Chichester kanalında 100 mil yani 160 km kürek çekecek. Bu yaşta bu hedef, inanılır gibi değil. Üstelik bu iptidai koşullarda.

Haberlerde izleyince gözlerime inanamadım.

Proje için just giving sitesinden bağış toplanıyor.

Tekneye binip inerken dengeyi tam sağlayamadığını ama tekneye bindiği zaman da kendini Rolls-Royce'ta hissettiğini söylüyor gülerek. Bir gün o tekneden düşmesini bekleyen şakacı arkadaşları Kaptan'ı fotoğraflamak için yarıştalarmış.

Kürek çekerken insanların ilgisinden çok memnun. "Onların yüzlerindeki gülümsemeyi görmek beni çok mutlu ediyor" diyor.

Özellikle gençlerin teknesini "cool" bulmasından da pek bir memnun oluyormuş.

Kadının birisi de" I love you kaptan" dedi, biraz fazlaydı ama hoşuma da gitti diyor. :) 

İnsan bu tip haberleri televizyonda görüp, yazılı basında okuyunca o enerjiyle kendisi de pozitif bir enerjinin içinde oluyor... En azından ben öyle hissediyorum.

Dolayısıyla da, nerede pozitif haber var, bu dönem hayatımda onlara yer açacağım. Diğer haberler enerjimi aşağıya çektiği gibi hiçbir katkısı da yok.

Siz ne düşünüyorsunuz merak ediyorum, yazın bana; maille, Instagram'dan, Linkedin'den…

Bir diğer örnek isei daha farklı olsa da, yine sosyal fayda sağlamaya yönelik.

Sanatçı bile olmayan birinin 16 bin pound yardım topladığı bir yerde gerçek sanatçılar neler yapabilir neler? 

Phil Heckels, 38 yaşında, İngiltere'nin Worthing bölgesinde yaşıyor. Burada hediye verirken içine kart koymak bir adet. Okullarda mutlaka kart yapmayı öğretirler. İşte bunun bir örneği bakın nasıl bir toplumsal faydaya neden olmuş!

Phil 6 yaşındaki çocuğu ile eğlenerek yaptığı teşekkür kartını sonra beğenip Facebook sayfasına koyuyor. Arkadaşlarından birisi de "a hadi benim kedimin resmini de yap" diyor ve ilk siparişi aldıktan sonra kim tutar Phil'i. Siparişlerden başını kaldıramıyor.

 

Yaptığı hayvan karikatürleri beğenildikçe ünü artıyor.

Sattığı illüstrasyonları Hercule Van Wolfwinkle takma adıyla imzalıyor ve gelirini de evsizlere bağış toplama kampanyasına dönüştürüyor.

Just giving platformuyla da kısa zamanda topladığı 16 bin poundu bölgesinde yaşayan evsizlere yardım olarak götürüyor.


Benim favorim başının üstünde top olan köpek.

İyilik yap, mutlu ol! Haftaya buluşmak üzere. Kalın sağlıcakla.