Yalçın Doğan

03 Kasım 2018

"Sadece hükümet yanlısı gazetelerle" bir Türkiye

"Geriye belki de “sadece hükümet yanlısı gazetelerin” kalacağı bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz. Aman, ne demokrasi, ne demokrasi!.."

Vizyonu: “Dünya şirketi olmak”.
Misyonu: “Dağıtım yaptığı ürünleri müşteri ile doğru zaman, yer ve koşullarda buluşturmak”.
Stratejik hedefi: “Büyümek”.
Dağıttığı ürünler: “40 gazete, 611 dergi”.
Sahip olduğu araç sayısı: 359 kamyon.
Başbayii sayısı: 165.
Okurla buluşturduğu son satıcı (nihai bayii) sayısı: 25.200.
Huzurlarınızda dev bir dağıtım şirketi, YAYSAT (Yayın Satış Pazarlama Şirketi). Türkiye’de yayınlanan gazete ve dergilerin hemen hemen tamamını dağıtan bir kuruluş.
Bakın şimdi ne oluyor, neler olacak?..

GAMEDA

İlk Türkçe gazete Takvim-i Vekayi 1831’de devlet desteği ile kuruluyor. İlk özel gazete Tercüman-ı Ahval 1860’da yayınlanıyor.
Dağıtım örgütlenmesi ise, epey sonra. İlk yıllarda çalışanlar gazeteleri belli yerlere bırakıyor ve satış oradan gerçekleşiyor.
Gazeteler 1959’a kadar kendi olanaklarıyla dağıtılıyor. O tarihe kadar, “müvezzi” yani “dağıtıcı” denilen kişilerin koltuğunda “yazıyor, yazıyor” seslenmeleriyle, sokak sokak dolaşılarak dağıtılan gazetelerin ilk örgütlü dağıtımı 1959’da mümkün hale geliyor.
Eylül 1959’da GAMEDA kuruluyor, Gazete ve Mecmua Dağıtım Şirketi adıyla.
GAMEDA’nın kuruluşuna Tercüman, Cumhuriyet, Yeni Sabah, Milliyet ve Dünya gazeteleri öncülük ediyor.
GAMEDA 1975’e kadar tek başına, 1975 ile 1992 arasında Hür Dağıtım ile birleşerek gazete ve dergileri dağıtıyor.

YAYSAT

1992’de GAMEDA kapanıyor, yerini yeni kurulan YAYSAT (Yayın Satış Pazarlama Şirketi) alıyor. Milliyet ve Türkiye gazetelerinin öncülüğünde.
YAYSAT kısa sürede gelişiyor ve Türkiye’deki gazete ve dergi dağıtımının büyük bölümünü gerçekleştiriyor. Hele de, 1992’de Doğan Grubunun Hürriyet’i satın almasıyla birlikte dağıtımda en iddialı ve en büyük dağıtım kuruluşuna dönüşüyor.
2010’da diğer dağıtım kurumlarıyla birleşerek, dağıtımda en büyük paya sahip oluyor.

TURKUVAZ Dağıtım

2007’de devreye Turkuvaz Dağıtım giriyor.
Sabah gazetesinin TMSF üzerinden AKP’ye yakın bir iş adamına satışı, oradan da başında Milli Damat Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ağabeyi, Serhat Albayrak’ın bulunduğu bugünkü sahiplerinin eline geçmesi ile AKP’nin medya operasyonu başlıyor.
Turkuvaz Dağıtım işte bu grubun dağıtım şirketi.

Dağıtım

Gazete dağıtımı...
Gazeteciliğin okur tarafından belki pek fark edilmeyen ve fakat en etkin yanlarından biri. Siz istediğiniz kadar en iyi gazeteyi yapın, en iyi haberler, etkin yazar kadrosu sizde olsun, dağıtamadıktan sonra?..
Ya da dağıtım engellendikten sonra?..
Bugün böyle bir tehlike var.

Kapanma ve ardındaki sorular

Doğan Grubunun Demirören Grubuna satışı ile birlikte YAYSAT da o gruba geçiyor.
Türk Medyası için şimdi büyük ve belki kara haber burada:
YAYSAT kapanıyor.
Vizyonunda “dünya şirketi olmak”, stratejik hedefinde “büyümek” bulunan YAYSAT şimdi bunlardan vazgeçiyor ve kapanıyor. Gazetelere büyük darbe.
Faaliyetine son vermek, Demirören Grubunun kendi iradesi ile mi yoksa bir başka iradenin kararıyla mı, belli değil.
Gazete ve dergileri dağıtmak için geriye AKP’nin elindeki Turkuvaz Dağıtım kalıyor.
Ve ortaya çok ciddi sorular çıkıyor:
-AKPnin gözdesi Turkuvaz Dağıtım gazeteleri hangi ücretle dağıtacak?..
-Turkuvaz Dağıtım özellikle AKP karşıtı gazeteleri dağıtmak için onlarla hangi pazarlığa oturacak?..
-Yani, muhalif gazeteleri dağıtacak mı?..
-Onların dağıtımını engellemek adına, onlardan neler talep edecek?..
-Dağıtımı kabul etse bile, o gazetelerin dağıtımında sık sık sorunlar yaşanacak mı?..
Şu anda belki pek hissedilmiyor ama, kısa süre sonra dağıtıma ilişkin sorunlar medyada ön plana çıkacak görünüyor.

Demokrasiye büyük darbe

YAYSAT’ın kapanmasıyla birlikte, medyaya belki de en büyük darbe burada.
Bundan sonra AKP’nin tek tek gazeteleri ele geçirme operasyonuna artık ihtiyacı yok.
Dağıtımı ele geçirdikten sonra, medyanın tamamına hakim olmak işten değil.
Bu durumda muhalif medyaya iki alternatif kalıyor:
1-Kendi dağıtım şirketini kurmak. Bu o kadar kolay değil. Ciddi sermaye gerektiriyor. Araç, eleman ve satış bayiileri gerektiriyor.
2-Yavaş yavaş dijital medyaya geçişi hızlandırmak. Yani, Internet üzerinden yayın.
Çözüm nasıl olursa olsun, Türk Medyası kolu kanadının kırılma noktasına doğru artık iyice ilerliyor.
Türkiye için tarihsel bir dönüm noktası.
Geriye belki de “sadece hükümet yanlısı gazetelerin” kalacağı bir Türkiye’ye doğru gidiyoruz.
Aman, ne demokrasi, ne demokrasi!..
Medyayı kısırlaştırmak üzerinden demokrasiye büyük darbe.