Adı var, kendi namevcut bir "Adalet Bakanı" var, adı "Abdülhamit Gül." Boyu uzun, zaman zaman boyundan büyük laflar ediyor:
"Türkiye bütün haklarıyla dünyaya örnek oluyor."
Madem örnek, al sana bir örnek.
Mehmet Emin Özkan, 83 yaşında. Lice davası iddianamesinden dolayı "25 yıldır cezaevinde".
83 yaşında, kalp, bağırsak, beyinde baloncuk, yüksek tansiyon gibi hastalıkları var. Hapiste beş kez kalp krizi geçiriyor. Dört kez anjiyo oluyor. Hafıza kaybı var, kulakları çok ağır işitiyor. Sadece geçen hafta dört kez hastaneye kaldırılıyor. Yürümekte zorlanıyor.
Adli Tıp Kurumu rapor veriyor:
"Cezaevinde kalamaz."
Yoo, kalıyor!.. Çoktan hapisten çıkması gerekirken, kalıyor!..
Ne de olsa, Adalet Bakanı'nın söylediği gibi, "Türkiye bütün haklarıyla dünyaya örnek oluyor".
Eski kaşar, bistüri
Bakan Gül, yine de haklı!.. Çünkü, başka bir örnek var.
Mafya liderlerinden Alaattin Çakıcı. Kırıkkale Keskin cezaevinde yatarken, onun için de, verilen sağlık raporları var. Sözcü gazetesinde İsmail Saymaz o raporu geçenlerde ayrıntılarıyla yazıyor:
"Türkiye'de hiçbir cezaevinde hücrede yatamaz. Koğuş havalandırma kapısı açık olmak kaydıyla, yirmi dört saat hava almaya çıkabilir. Nasırlarını tedavi etmesi zorunlu olduğu için iki adet bistüri bulundurabilir. S marka makas taşıyabilir. Cezaevi kantininde bulunmayan Kars eski kaşar peyniri tüketmesi uygundur. Kırıkkale dışına kara, hava, deniz yoluyla ambulansla gitmesi bile hayati tehlike arz etmektedir."
Kırıkkale!.. Deniz yolu!..
Coğrafya bilgisi dediğin böyle olur!..
"Dünyaya örnek hak" dediğin böyle olur!..
Abdülhamit Gül'den önce mafya lideri Çakıcı'nın hakkını Devlet Bahçeli koruyor, Çakıcı'yı hapishanede ziyaret ediyor, üç gün sonra Çakıcı hooop serbest!.. Üstelik, Kemal Kılıçdaroğlu'na tehdit mektupları göndermekte özgür!.. Tehdit ediyor ama, hakkında hiç bir işlem yapılmıyor, çünkü sonuçta ne de olsa, muhalefet liderini tehdit ediyor.
Bahçeli'nin ziyareti Adli Tıp Kurumu'nun raporundan daha değerli ki, Çakıcı serbest, çeşitli hastalıklarla boğuşan 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan hapiste!..
Bunun ötesinde...
Geçen gün TV'ye çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çok iddialı konuşuyor, "Türkiye'de işkence yoktur."
Mehmet Emin'e bu yapılan işkence değil de, ne?..
Hopa'da cop, tekme, tokat...
Cumhuriyet Tarihimizde yine pek ender görülen o Adalet Bakanı'na dönelim, "haklarıyla dünyaya örnek Türkiye'den" toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarıyla ilgili anayasal bir örneğe...
Birkaç gün önce Hopa...
Taban fiyatını düşük bulan, ürettiği çaya kota getirilen çay üreticisi sadece bir basın açıklaması yapmak istiyor, "bağırmadan çağırmadan, asla ve asla şiddet göstermeden, sadece bir basın açıklaması..."
"Haklarıyla dünyaya örnek Türkiye'de", iktidarı eleştiriyorsa, basın açıklaması yasak!..
Yapmak isteyince...
"Polis copları, tekme, tokat... Orantısız müdahale sonucu yaralananlar ve gözaltına alınanlar var."
Halkla polis karşı karşıya geliyor, ilçede gerginlik...
Abdülhamit Gül'ün kulakları çınlasın!..
Ergani Belediye Başkanı
"Haklarıyla dünyaya örnek Türkiye'den" yine taze bir örnek.
Diyarbakır, Ergani ilçesi. Belediye Başkanı Ahmet Kaya, HDP'li. Görevinden alınıyor, yerine Ergani kaymakamı kayyım olarak atanıyor.
Ahmet Kaya bir davadan yargılanıyor. İddialarla ilgili ortada belge ve bulgu yok, Ahmet Kaya beraat ediyor. Hatta savcılık da, beraat isteminde bulunuyor. Mahkeme gerekçeli kararı Diyarbakır Valiliğine ve Ergani Kaymakamlığına gönderiyor.
Kararda istinaf yolu kapalı, beraat kesinleşiyor, seçilmiş belediye başkanı Ahmet Kaya da, Diyarbakır Valiliği'ne dilekçe vermek istiyor, görevine dönmek talebiyle.
"Memurlar idari izinde" diyerek, dilekçeyi almıyorlar.
Sonra?..
"Kesinleşen ve istinaf yolu kapalı mahkeme kararına İçişleri Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği itiraz ediyor, ‘bu karar bizi mağdur ediyor' gibi bir gerekçeyle."
Mahkeme, yani yargı bir yanda, iktidar diğer yanda...
Günümüz Türkiye'sinde kim daha güçlü?.. Kim yargının üstünde bir güce sahip?..
"Mahkemenin o kesin kararına rağmen, devreye giren İçişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine, kesinleşen mahkeme kararı bozuluyor!.."
Ve seçilmiş belediye başkanı, kesin mahkeme kararına rağmen, görevine dönemiyor.
Örnek ülke
Malum, bizi herkes kıskanıyor. Malum, bizde ileri demokrasi var. Malum, bizde hak, hukuk, adalet dudak ısırtırcasına, tecelli ediyor.
Bunları "şahsım" sık sık dile getirirken, eh Adalet Bakanı da, düşünün "A-da-let Ba-ka-nı" da, tamamlamasın mı?..
Kesinleşen yargı kararlarının siyasi iktidarın girişimiyle bozulduğu bir başka ülke var mı?..
Ve sonra da, "Türkiye bütün haklarıyla dünyaya örnek oluyor!.."
Abdülhamit Gül, bildiğin bu örneklerden sonra ki, bunlar en son örnekler, şimdi aynaya bak!..
Hiçbir değer taşımayan, hiçbir yaptırım gücüne sahip olmayan o lafları söyleyip, o örnekleri görüp, o koltukta hâlâ oturmak nasıl bir duygu acaba?..