Vedat Özdan

05 Ekim 2015

OECD’nin bugün açıklayacağı yüzyılın vergi reformu BEPS neyi hedefliyor?

BEPS, içinde birden fazla kurumlar vergisi reformunu içeren büyük bir projenin adı

Büyük şirketlerin iş merkezlerini vergi oranlarının düşük olduğu ülkelere kaydırarak daha az kurumlar vergisi ödemeleri, 2008 krizinden bu yana, bütçe açığı ve borç oranı yüksek majör sanayileşmiş ülkeler için çok ciddi bir sorun.

Malum, dünya büyüyememe sorunu yaşıyor. Çünkü hane halkı ve şirketler sıfıra yakın faiz oranlarına rağmen para harcamıyor. Büyüme için Keynesyen ya da Monetarist para ve maliye politikalarında neredeyse denenmeyen şey kalmadı. Son seçenek, kamu harcamalarını artırmak. Onun için de vergi lazım. Büyüyemeyen dünyada vergi toplamak kolay olmadığı için büyük devletler haklı olarak “eski defterleri” karıştırmaya başladı. Hatta ABD bile!

Şaşırabilirsiniz belki ama işin gerçeği Apple birçok konuda ABD ekonomisinin başına “bela” bir şirkettir. Nasıl mı?

Apple istihdam yaratan bir şirket değil. O anlamda Fed’in işini kolaylaştırıcı bir işlevi yok!
Apple’ın şirket merkezi vergi avantajı nedeniyle İrlanda’da. O nedenle ABD hazinesine kurumlar vergisi ödemiyor.
ABD’nin Çin’den ithal ettiği ürünlerin başında Apple geliyor ve Apple nedeniyle ABD’nin ithalat faturası epey yüksek. Yani Apple ikiz açığı olumsuz etkiliyor.
Çin dünyayı dolarsızlaştıran kutbun lideri konumunda. Bir yandan dünyayı dolarsızlaştırmaya çalışırken diğer yandan Apple’ı; yani, sözde ABD malını ABD’ye ihraç etmiş oluyor. Bir zamanlar Japonların ABD’ye üzerinde “ABD mallarını satın alın” yazılı tişörtler ihraç etmesi gibi.

Bugün OECD Paris’te BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) adlı projesini kamuoyuyla paylaşacak. BEPS, “Tabanın Erimesi ve Kâr Kaydırması” kelimelerinin İngilizce ilk harflerinden oluşan ve içinde birden fazla kurumlar vergisi reformunu içeren büyük bir projenin adı.

Hatırlatalım, OECD iş dünyasının vergilendirilmesiyle ilgili en kapsamlı çalışmaları yapan uluslararası organizasyon. Halen ülkemizde de uygulanan “transfer fiyatlaması” mevzuat çerçevesi, OECD tarafından hazırlanmış olan transfer fiyatlaması ilkelerine uygun olarak düzenlenmiştir.

Bir başka hatırlatma: OECD iş dünyasının vergileme ilkeleriyle ilgili ilk esaslı çalışmasını 1920’lerde yapmıştı. Yazımızın başlığı o nedenle “yüzyılın vergi reformu”. Çünkü 1920’lerden bu yana iş dünyasıyla ilgili vergileme ilkelerinde en kapsamlı değişiklik BEPS ile hayata geçecek.

Proje bugün Paris’te kamuoyuyla paylaşıldıktan dedik. Yarın da AB Ekonomi Bakanları (Ecofin) Konseyi’nde görüşülecek. Daha sonra 8 Ekim günü G20 Maliye Bakanları toplantısında tartışılacak. Aynı hafta sonu 10 Ekim günü, yine Lima’da IMF – Dünya Bankası İkinci Yarıyıl Toplantıları’nda ele alınacak. Daha sonra da kasım ayında Antalya’da yapılacak G20 Liderler Zirvesinde karara bağlanacak ve umarız tarihe “BEPS Antalya Vergileme Kuralları” adıyla geçecek. 

Hatırlatalım, projeyle ilgili OECD aksiyon planı 2013 yılının Temmuz ayında alınmış ve 15 çalışma alanı tespit edilmişti. Plan, daha sonra aynı yılın Eylül ayında St. Petersburg’da yapılan G20 Liderler Zirvesinde desteklenmişti.

BEPS’in amacı, vergi tabanlarının erimesini ve şirketlerin vergiden kaçınmak için yapay bir şekilde vergileme ülkelerini değiştirmelerini engellemek üzere, uluslararası vergileme kurallarını tek bir çatı altında toplamak.   

Yeni kurallar temel olarak şunu amaçlıyor: şirket kârları, vergi oranlarının en düşük olduğu yerde değil, kârın elde edildiği yerde vergilendirilsin.

Malum, uluslararası denetim şirketlerinde (PwC, Deloitte, Ernst & Young, KPMG, BDO vs.) “vergi planlaması” ciddi bir iş alanıdır. Çokuluslu bir şirketseniz uluslararası faaliyetlerinizle ilgili bu şirketlere gidersiniz; iş akışınızı, planlarınızı ve amaçlarınızı anlatırsınız. Bu şirketlerde çalışan uzmanlar size şirket merkezinizi ve operasyonlarınızı nasıl ayarlarsanız daha az vergi ödeyeceğinizi gayet güzel bir şekilde anlatırlar.  

Konuya T24 okuru için bir Financial Times haberine referansla şu örnekle açılık getirelim: Amazon, İngiltere’de 2014 yılında yaklaşık 8.3 milyar dolarlık satış yapmış, ama şirket merkezi Lüksemburg’da olduğu için sadece 3 – 4 milyon dolar vergi ödemiş!

UNCTAD tahminine göre, 2014 yılında çokuluslu şirketler kâr kaydırması yoluyla kendilerine daha düşük vergi oranı uygulayan ülkelere şirket merkezlerini kaydırarak gelişmekte olan ülkelerde 100 milyar dolar vergi ödemekten kaçınmışlar.

The Wall Street Journal’a konuşan “OECD Vergi Politikası ve İdaresi” direktörü Pascal Sain – Amans şunu söylüyor:
“Vergi planlaması devam edecek, ama birçok geniş bulvarı kapatıyoruz.”

Evet, BEPS ile uluslararası vergileme konularında daha şeffaf bir dünyaya ilk adımımızı atacağız. Ülkelerin vergi otoriteleri vergi mahremiyeti, müşteri sırrı, bankacılık sırrı türü gerekçeler arkasına saklanarak bilgi paylaşımından kaçınamayacak. Ülkeler belli aralıklarla çokuluslu şirketlerin kendi sınırları içindeki faaliyetleri hakkında birbirlerine bilgi ve belge verecek.

Proje sayesinde OECD transfer fiyatlaması ilkeleri çok daha etkin bir şekilde çalışabilecek. 

Yeni kurallar hayata geçince ülkelerin vergi mevzuatlarında, misal bizim Vergi Usul Kanunu’nda, değişiklikler yapılması gerekecek. Muhtemelen Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmalarının yenilenmesi gerekecek.

Vergi ortamını radikal bir şekilde değiştirecek yeni kurallar hayata geçince agresif vergi planlaması yapmak daha zorlaşacak ve ülkelerin vergi tabanlarının erimesinin önüne geçilebilecek.