ABD’de işsizlik, bütçe açığı ve borç stoku çok yüksek. Ormanların kralı yaşlandı ve artık güçsüzleşiyor.
Sorunun tek çözümü var: Tasarruf etmek ve büyümek. AB ekonomisinde büyüme özel tüketim harcamalarına bağlı. Amerika’da hane halkı tasarruf edince ekonomi büyüyemiyor. Yani işsizliğin azalması için insanların harcama yapması lazım! Üreten ve tükettiğinden fazlasını satan ülkeler olarak tanımladığımız Japonya, Almanya ve Çin de bundan olumsuz etkileniyor.
Şimdi ABD diyor ki, tasarruf yapmam gerekiyorsa ve tasarruf yapınca büyüyemiyorsam ben kime satarak büyüyeceğim? Demek istiyor ki, ben de sizin gibi ihracata dayalı büyümek istiyorum. O nedenle herkes piyasalarını bana da açsın, paramın değer kaybetmesine rıza göstersin, ben yine istediğim kadar tahvili yine Fed’e satayım, ne diğer ülkeler bunu önleyecek bir politika uygulasın, ne de piyasalar bunu fiyatlasın!
Herkes başkalarına aynı malları ihraç ederek büyüyemez!
Dikkat burası çıkmaz sokak! Tabelada şu yazıyor: Mal satmaya çalıştığın bu ekonomiler de ABD’ye ihracat yaparak büyüyor! Çin de çok büyük bir iç pazar var. Buraya herkes göz dikmiş durumda. Çin birçok başka ülkede ABD’ye rakip, en başta da ABD iç piyasasında.
Çin’deki 1.34 milyarlık nüfus, 300 milyon hane halkı demek. Büyük bir talep potansiyeli var. ABD bu piyasaya daha fazla mal satmak istiyor.
Vergi indirimlerini uzatma kararı ve 600 milyar dolarlık tahvil alım kararı Çin’i rahatsız etti. ABD de bu gevşek politikalardan vazgeçince ne olacağından herkes çok kaygılı. ABD’li “biz nasıl büyüyeceğiz” diyor. O nedenle ABD’li ihtiyat saikiyle tasarruf yapıyor. Belirsizlik iç talebi düşürüyor. İlginçtir ABD’li harcama yapınca bu kez de Çin’le olan ticaret fazlası büyüyor. Bu çok önemli bir çıkmaz (dilemma). Çözümüyse uzun zaman alacak. Elbette bunun bir de uyum maliyeti (adjustment cost) olacak. İşte bu nedenle ABD’nin dünya liderliği bitmek durumunda.
2020 yılında Çin’in ABD ile aynı ekonomik büyüklüğe geleceği konuşuluyor. Önümüzdeki 20 yıl içinde Yuan ABD Doları'nın yerini alacak, deniyor. İşte Obama’nın en çok korktuğu şey bu! Bu kaçınılmaz sürecin faturasının kendisine kesilmesi. Bu nedenle Obama önümüzdeki 4 yıl için ihracat rakamını 2 katına çıkarmayı taahhüt etti. Bu hedefe ulaşabilmek için her yıl ABD’nin ihracatının yüzde 15 artması lazım.
Cumhuriyetçiler 'mali kural' istiyor
Malum, ABD’de devlet destekli çok büyük finansal kuruluşlar var. Bunların batmasına izin verilemiyor. Bunun da ilave bir uyum maliyeti olacak. ABD finansal krizden ders almadı, çözüm yerine semptomlarla uğraşılıyor, eleştirileri var. Dahası da var: ABD Hazinesi 14.3 trilyon dolarlık borç limitinin artırılması gerektiğini söylüyor. Bunun için yasa çıkması lazım. Cumhuriyetçiler 1.3 trilyon dolarlık bütçe açığına sınır getirmek karşılığında yıl ortasına kadar borç sınırının artırılmasını destekleyebileceklerini söylüyor. 2012'deki başkanlık seçimi öncesinde bir nevi “mali kural” olsun istiyorlar. Tecrübeyle sabit, seçime giden hangi hükümet mali kural koyar?
Bu da doğal olarak herkesi korkutuyor.
ABD de temerrüt primi ödemek zorunda kalacak
ABD onlarca yıldır para bastı. Yani Hazine’nin çıkardığı tahvilin en büyük alıcısı hep Fed oldu. Şimdi deniyor ki, sen de ihracata dayalı büyüyeceksen ve paran değer kaybedecekse artık para basamazsın. Borç stokun artarsa ve bütçe açığını finanse etmek için yine eski dönemlerde olduğu gibi Fed’e tahvil satarsan HOŞ GELDİN aramıza! Artık ülke notun neden AAA olsun? Neden borcun finansmanıyla ilgili sorun yaşamayasın? Neden her şeyi dolar ile fiyatlayalım? Neden sen güvenli liman olasın? Senin artık bizden ne farkın var? Sen de artık temerrüt (default) primi ödeyeceksin, daha yüksek faiz oranlarıyla borçlanacaksın!
Dikkat! Temerrüt pirimi de, doların çok değer kaybetmesi de, enflasyon da Çin ekonomisini çok olumsuz etkiler. Çünkü ABD Hazinesi’nin ikinci en büyük müşterisi Çin. Çin çok yüklü miktarda dolar cinsinden rezerv tutmaktan rahatsız. Bu nedenle çeşitlendirme yapıyor. Son zamanlarda Yunanistan, İrlanda, İspanya ve Portekiz tahvillerine bu nedenle yatırım yaptılar. Bir anlamda G20’de pozisyonu güçlendirmeye de yardım ediyor bu politika değişikliği.
Çin’le ilgili ABD’deki kötü algıyı değiştirmek
ABD’nin Yuan'ın bilinçli olarak değersiz tutulmasından rahatsız olduğundan daha önce bahsetmiştik. “Bu yolla ihracatına haksız rekabet sağlıyor. Haksız fiyat avantajı yoluyla ABD mallarına olan talebi olumsuz etkiliyor. Bu yolla da herkesten daha hızlı büyüyor” deniyor. ABD de işsizliğin nedeni Çin’dir, algısı yerleşiyor ve Çin bu algıdan çok rahatsız.
ABD’de insanlar ABD’deki bütçe açığının ve borç stokundaki artışın nedeni olarak Çin’i görüyor. Bu konuda Cumhuriyetçiler çok radikal bir söylem kullanıyor. Ayrıca Çin mallarının sağlıklı olmadığı konusunda da bir algı yerleşiyor. Örneğin konut inşaatlarında kullanılan kartonpiyerle ilgili çok şikâyetler var. Malum fırtınalar ABD’de her yıl evleri çok tahrip ediyor. Kullanılan Çin malı kartonpiyerler için çok dava açılıyor. Bu anlamda Hu Jintao ziyareti bir “PR çalışması.” Hu’nun ABD'ye 45 milyar dolarlık sus payının ve Şikago ziyaretinin nedeni bu. Şikago’da Hu, bir Çin’linin yüzlerce ABD’liye istihdam sağlayan fabrikasını ziyaret ederek, işsizlik meselesiyle ilgili, hakkındaki olumsuz algıyı yumuşatmaya çalıştı.
YARIN: Çin askeri alanda da ABD'nin karizmasını çiziyor