Tolga Şardan

17 Kasım 2020

Çubuk'taki yumruklu saldırıda güvenlik önlemi yeterli miydi?

Yaşananlar, "beklenmeyen sayıda yurttaşın cenaze törenine katılımından kaynaklandı" diyerek açıklanabilir mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik Çubuk'ta katıldığı şehit cenazesinde gerçekleştirilen yumruklu saldırıda en çok tartışılan konu, tören alanında yeterli güvenlik önleminin alınıp alınmadığıydı.

Diğer önemli tartışma konusu ise, saldırıya uğrayan CHP liderinin cenaze töreninin yapıldığı Çubuk'un Akkuzulu Mahallesi'ne gelişinin güvenlik birimlerine bildirilip bildirilmediği tartışmasıydı.

CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu'nun katılımının güvenlik birimlerine bildirildiğini ve buna karşın yeterli güvenlik önlemi alınmadığı iddiasındaydı.

İçişleri Bakanlığı yani devlet tarafı ise, CHP liderinin cenaze katılımının ilgili birimlere iletilmediğini ancak tören alanındaki güvenlik önlemlerinin yeterli olduğu kanaatindeydi. Hatta bakanlık olayın ardından bu konuda özel bir rapor hazırlayıp kamuoyu ile paylaşmıştı.

Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik linç girişimden korumalarının yanı sıra törene katılan dönemin Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ile Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın girişimleriyle köydeki bir eve götürülerek kurtarılmıştı. Kılıçdaroğlu, jandarma bölgesindeki olay yerinden emniyete ait zırhlı araçla tahliye edilmişti. 

Yakın zamanda yapılacak ilk duruşmada, baş faili Osman Sarıgün ile diğer sanıkların hâkim önüne çıkacağı olayın yansıyan görüntüleri belleklerde halen sıcaklığını koruyor.

Dakika dakika olayın gelişimi

Kısa bilgilendirmenin ardından geçen cuma kaleme aldığım Büyüteç'te olayı soruşturan Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı'nca saldırıya katıldıkları iddiasıyla 18 yaşından küçük 10 çocuk şüpheli hakkında ayrı bir iddianame hazırlandığını gündeme getirmiştim.

Başsavcı Halil Demir tarafından hazırlanan bu iddianamede, Çukurca'da şehit düşen Piyade Er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019 Pazar günü Akkuzulu Köyü'ndeki cenaze töreni için alınan güvenlik önlemleri de tek tek sıralandı.

Hatırlanacağı üzere, köydeki Yeni Camii'de yapılan törene Kılıçdaroğlu'yla beraber Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk başta olmak üzere, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, kuvvet komutanları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile kalabalık halk topluluğu katılmıştı.

Şimdi, olayın gelişimiyle ilgili süreci iddianameden aktarmaya başlayım:

* Yumruklu saldırının gerçekleştiği 21 Nisan 2019 günü öğle namazı Akkuzulu Mahallesi'nde saat 12.54'te kılındı.

* CHP lideri Kılıçdaroğlu, vakit namazının kılınmasının ardından saat 13.17'de tören alanına geldi. Bu sırada kendisine yönelik protestolar başladı.

* Protestolara karşın Şehit Yener Kırıkçı'nın cenaze namazı saat 13.25'de kılınmaya başlandı.

* Cenaze namazına katılanlar saat 13.28'den itibaren tören alanından ayrılmaya başladı.

* Kılıçdaroğlu ile beraberindeki partililer tören alanından ayrılıp köprüyü geçtikten sonra saat 13.39'da Osman Sarıgün'ün yumruğu CHP liderini yüzüne isabet etti.

* CHP lideri, saldırının hemen ardından saat 13.46 – 13.50 arasındaki dört dakika içinde olay yerinden 96.80 metre uzakta bulunan Rahim Doruk'a ait eve götürüldü.

* Doruk'a ait evde yaklaşık 1 saat 20 dakika kadar kalan Kılıçdaroğlu ve ekibi, saat 15.11'de evden çıkartılarak Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne ait zırhlı polis aracıyla köyden uzaklaştırıldı.

Jandarma'nın görev listesi

Olayın dakika dakika gelişimi böyleyken, bir de güvenlik önlemlerine bakalım.

Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığı, savcılığa yumruklu saldırıdan üç gün sonra gönderdiği resmi yazıda 21 Nisan 2019 günü yaşanan olayla ilgili tutanakta, cenaze töreni için Ankara İl Jandarma Komutanlığı'nca yapılan personel görevlendirilmesini, şöyle açıkladı:

"13 Jandarma Asayiş Timi (52 personel), 8 Jandarma Trafik Timi (16 Personel), 1 Patlayıcı madde imha timi (3 personel), 1 Bomba Arama Timi (2 personel), 2 Özel Koruma Unsuru (6 personel), 1 İstihbarat Unsuru (4 personel), 1 KOM unsuru (4 personel), 1 TEM unsuru (2 personel) ve 1 Koruma Şube ekibi (2 personel). Ayrıca 44 kişilik bir Jandarma Komando bölüğü olmak üzere toplam 135 jandarma personeli."

Aynı tutanakta görev verilen 135 personel tarafından Akkuzulu Mahallesi'nde cenaze namazının kılınacağı alan, mezarlık bölgesi, taziye evi ve yol güzergâhındaki güvenlik önlemleri alındığı ifade edilirken, "10 – 12 bin vatandaşın katılımıyla törenin başladığı" bilgisi verildi.

Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığı, aynı tutanakta olayın ardından bölgeye takviye olarak 154 jandarma personelinin geldiğini açıkladı. Buna göre, Ankara'dan gelen takviye kuvvette 1 Komando bölüğü, 15 Asayiş Timi, helikopterle gelen 2 JÖAK Timi, 1 TOMA (Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı), 1 Kobra Zırhlı araç, Jandarma İstihbarat Komutanlığı'ndan 20 istihbaratçı jandarma görevlisi, Kılıçdaroğlu'na yönelik yumruklu saldırı ve linç girişimi sonrasına Akkuzulu Mahallesi'ne ulaştı.

Böylece olay öncesi ve sonrasındaki jandarma personel sayısı 289 oldu.

Saldırıyla birlikte Ankara Emniyeti'nden olay yerine gelen polis kuvvetini de yine aynı tutanaktan öğreniyoruz:

"300 Çevik Kuvvet Polisi, 1 Shortland zırhlı araç, 9 Özel Harekât Timi, 2 Ejder Modeli Zırhlı Araç, 6 TOMA, 1 trafik polisi ekibi, 3 asayiş polis ekibi olmak üzere 400 emniyet personeli."

Sonuç olarak, Şehit Yener Kırıkçı'nın cenaze töreninde görev alan toplam güvenlik personel sayısı ise 689 idi.

Tekrar dikkat çekeyim; resmi kayıtlara göre, devlet erkânı ile birlikte cenazedeki katılımcı sayısı 10 - 12 bin, güvenlik görevlisi sayısı ise, 135'i olay öncesi olmak üzere sadece 689'du!

Bu arada, Akkuzulu Mahallesi'nin 2019 rakamlarına göre nüfusunun 2 bin 900 kişi olduğunun altını çizeyim.

Koruma polisinin ifadesi

Kılıçdaroğlu'nun törene katılımının güvenlik birimlerine bildirilip bildirilmediği tartışmasını sonlandıracak bir ifade iddianamede yer alıyor.

CHP liderinin korumasında görev alan koruma polisi Ali Sancar, savcıya verdiği ifadede o sabahı şöyle anlatıyor:

"(…) Olay günü cenaze merasimi için ekip arkadaşlarım polis memurları Hayri Sinan Yüzbaşıoğulları ve Serkan Öcal ile birlikte "öncü ekip" olarak Akkuzulu Mahallesi'nde törenin yapılacağı alana saat 10.30 sıralarında geldik. Burada Albay rütbeli tören tertip komutanı olduğunu öğrendiğim komutan ile görüşerek 'Kemal Kılıçdaroğlu'nun tören merasimine katılacağını' söyledim. Ve tören alanına nasıl girip çıkacağımızı sordum. Komutan, şehidin cenazesinin konulacağı yeri, genel başkanın safta duracağı yeri ve uğurlamada genel başkanın protokoldeki yerini gösterdi. Ben de ekip arkadaşım Sinan'a protokol yerlerini gösterdim.

Daha sonra başka rütbeli komutana 'makam aracının ve koruma aracının nerede duracağını' sordum. Görevli komutan 'genel başkanın gelip gelmeyeceğini' sordu. Ben de 'biz öncü ekip olarak geldik. Genel başkan gelecek' dedim. Bu esnada yanımıza Çubuk İlçe Emniyet Müdürü'nün geldiğini gördüm. Ekip arkadaşlarımla birlikte emniyet müdürünün yanına gittik, kendimizi tanıttık. Ve genel başkanın geleceği bilgisini verdik. Bu sırada ben genel başkanın cenaze namazı safında duracağı yeri tutmak için saftaki yerimi aldım. Benimle birlikte Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanlarının korumaları da safta yer alarak beklemeye başladık."

Büyük resim ne diyor?

Bu bilgiler ışığında, sürecin şöyle bir fotoğrafını çeksem nasıl olur?

* Nüfusu 3 bin dolayında olan bir köydeki şehit cenazesine 10 – 12 bin dolayında yurttaş katılıyor.

* Cenazeye Milli Savunma Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere yüksek düzeyde askeri devlet erkânı katılıyor. Köyün güvenliğinden Jandarma teşkilatı sorumlu. Tören öncesinde katılım sayısı konusunda yeterli istihbarat yapılmadığı anlaşılıyor. Oluşacak kalabalığa karşın sadece 135 jandarma personeli görevlendiriliyor!

* Böylesi önemli programa görevlendirilen istihbaratçı jandarma sayısı sadece 4! Saldırıdan sonra köye takviye edilen istihbaratçı jandarma sayısı 20!

* Koruma personeli ise iki ayrı birimden sadece 8!

* Olaydan sonra takviye gönderilen zırhlı araçlardan hiçbiri saldırı anında köyde yok!

* Herhangi bir siyasi olayı takip etmek amacıyla görevlendirilen Jandarma personeli sadece 2!

* Üstüne üstlük, köyde güvenlik önlemleri için görevlendirilen Jandarma Albayı, cenaze namazından en az 2.5 saat öncesinden CHP liderinin cenazeye katılacağından haberdar!

* Jandarma teşkilatı, olaydan sonra zırhlı araçlar ve helikopterle kuvvet gönderme kabiliyetine sahipken, her nedense olaydan önce güvenlik önlemleri alırken bu önemli detayı atlıyor!

Bu fotoğrafa göre Kılıçdaroğlu'nun hassas bir süreçte katıldığı şehit cenazesi töreninde alınan güvenlik önlemleri "tam" denilebilir mi?

Yaşananlar, "beklenmeyen sayıda yurttaşın cenaze törenine katılımından kaynaklandı" diyerek açıklanabilir mi?

Bu sorulara "evet" yanıtını verebilecek devlet yetkilileri için Büyüteç açık olacak.