Tolga Şardan

05 Haziran 2020

2015 YAŞ’ta sadece Dişli mi vardı?

Listedeki yer alan albay ve diğer rütbelerdeki karargâh personelin nerdeyse tamamına yakını FETÖ’den ihraç edildi. Bu isimler hakkında 2015’teki YAŞ öncesindeki FETÖ bağları iddialarına karşın görevde kalmaları dikkat çekiciydi

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) komuta kademesindeki konumları nedeniyle 15 Temmuz’daki darbe girişiminde etkin görev alan askerler arasında en önemlilerinden birisi hiç kuşkusuz Mehmet Partigöç’tü.

Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı olarak görev yapan eski tuğgeneral Partigöç, kendisi gibi darbeci olduğu iddiasıyla yargılanan Genelkurmay Personel Başkanı eski korgeneral İlhan Talu’nun da sağ koluydu.

Partigöç, yıllar içinde TSK’da yuvalanan ve sonrasında Gülen cemaatinin (FETÖ) TSK imamı akademisyen Adil Öksüz’ün organizesinde darbe hazırlığını yürüten Yurtta Sulh Konseyi’nin de önemli ismiydi.

Doğrudan Genelkurmay Başkanı ile çalışma konumu nedeniyle en az eski tümgeneral Mehmet Dişli kadar FETÖ için kıymetli bir personeldi.

Kasadaki evrak

15 Temmuz’un hemen ertesi günü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) merkezli "darbe girişimi" soruşturmasına başlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, savcılardan oluşturulan özel bir ekiple Genelkurmay karargâhında aramalar gerçekleştirdi.

Karargâhta günler süren adli aramaların yapıldığı makamlar arasında eski tuğgeneral Partigöç’ün odası da vardı.

Aramayı yapan savcılar, Partigöç’ün odasındaki şifreli özel kasanın açılmasıyla içinden çıkan tüm evraka el koydu.

Soruşturma sürecinde tasnifi yapılan söz konusu evrak arasında Jandarma Genel Komutanlığı’nı ilgilendiren bir doküman fazlasıyla dikkat çekiciydi.

Üzerinde herhangi bir kurum veya kişiye ait antet bulunmayan bu evrakta Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki FETÖ mensubu olan subayların isimleri yer alıyordu.

Aynı evrakta "Ayrıca Cumhurbaşkanı yaverleri ve koruma görevlisi TSK personelinin ekserisinin bu yapılanmadan olmaları münasebetiyle tümünün derhal değiştirilmesi gerekmektedir" uyarısı vardı.

Her ne kadar isimsiz ve imzasız olsa da evraktaki iddiaların araştırılması için önemli bir ismin parafı bulunuyordu:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel.

Orgeneral Özel’in "bizzat gördüğü ve değerlendirilmesini istediği" anlamını taşıyan parafını evraka atarken, "Sn. J. Gn. K.’nı inceleyin / araştırın / tetkik edin/ sonucu bana arzedin" notunu düşmüştü.

Özel, talimatının yanı sıra evrakı gördüğü ve dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’a gönderdiği tarihi de "30/01" yani 30 Ocak günü olarak belirtmişti. 

Savcılıkça sonradan yapılan araştırmalarda Özel’in parafındaki tarihin 30 Ocak 2015 olduğu anlaşıldı.

Yani, 2016’daki darbe girişimi öncesinde FETÖ’nün kendi adamlarını terfi ettirip kritik görevlere yerleştirdiği son Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) çalışmalarının başladığı günlerdi. Zira her yıl Ağustos’ta toplanan YAŞ’ın ön hazırlıklarının Genelkurmay Personel Başkanlığı’nca o takvim yılının ocak ayında başlatılmasını dikkate alırsak evraktaki TSK personelinin durumunun 2015 Ağustos’undaki YAŞ’ta ele alınmasının kaçınılmaz olduğunu anlamak mümkün.

Evraka ne oldu?

Özel’in doğrudan dönemin Jandarma Genel Komutanı Atay’a gönderdiği ve içinde üst düzey subay ve komutanların isimlerinin yer aldığı evrakın akıbeti bir süre bilinemedi.

Daha sonra Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi döneminde evrak yeniden ortaya çıktı ve jandarma teşkilatı içinde ayıklama yapılmaya başlandı. 2016’daki bu süreç darbe girişimiyle kesintiye uğradı.

Ancak görüldü ki;  evrakta adı geçenlerin dosyaları tıpkı eski tümgeneral Mehmet Dişli’de olduğu gibi 2015’teki YAŞ’ta görüşülmedi. Listede adı geçenlerle ilgili 2015 YAŞ’tan herhangi bir sonuç çıkmadı.

FETÖ’nün darbe girişimde yer aldığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra savcılıkça sorgulanan eski tuğgeneral Partigöç’e bu belge soruldu. Partigöç özetle bilgisini olmadığını öne sürdü.

Oysa savcılık araştırmaları sırasında postayla geldiği ifade edilen listenin içinde yer alan isimlerin incelenmesi yerine, TSK’daki Gülen cemaati mensuplarınca listenin kimler tarafından hazırlanıp gönderildiğinin araştırmasının yapıldığı anlaşıldı.

Listedeki FETÖ’cüler

Hatırlayalım; 15 Temmuz 2016’daki FETÖ’nün darbe girişimindeki aktif görev alan birim ve birlikler arasında Jandarma Genel Komutanlığı ile bağlı birlikleri ön plandaydı.

Darbe soruşturmaları çerçevesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan araştırmalarda listede yer alan 55 subaydan 49’u FETÖ’den ihraç edildi. İhraç edilen 49 subaydan 36’sı darbe soruşturmalarında tutuklanarak yargılanıyor.

Listedeki beş tuğgeneralden Ali Osman Gürcan, Şırnak Çakırsöğüt Komando Tugay Komutanı olarak darbeye katılacak komando birlikleri Ankara’ya gönderdi. Hamza Celepoğlu, Eski Adana Jandarma Bölge Komutanı olarak FETÖ’nün organize ettiği anlaşılan MİT tırları operasyonu davasında tutuklu sanık.

Faruk Bal, Eski Kastamonu Jandarma Bölge Komutanı görevindeyken Yurtta Sulh Konseyi’nin Jandarma Genel Komutanlığı karargâhının sorumlusu olarak görüldü. Bal, ayrıca "GSM şebekesi ile Türk Telekom alt yapısının kullanımında güçlük yaşanması durumunda alternatif muhabere aracı olarak kullanılmak amacıyla 190 el telsizinin FETÖ/PDY mensuplarına dağıtılması talimatı verdiği" gerekçesiyle yargılandı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Listedeki diğer tuğgenerallerden Timurcan Ermiş, Eski Konya Jandarma Bölge Komutanı görevindeyken 15 Temmuz gecesi Ankara’daki Jandarma Genel Komutanlığı karargâhında dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’yi alıkoyup darbenin yönetim merkezi olan Akıncı Üssü’ne götürülmesini sağladı.

Sadece Tuğgeneral Giray Alpar hakkında herhangi bir FETÖ bağlantısı bulunamadı. Alpar, 2015’teki YAŞ’ta tümgeneral oldu. Alpar, bu rütbeden emekli oldu.

Listedeki yer alan albay ve diğer rütbelerdeki karargâh personelin nerdeyse tamamına yakını FETÖ’den ihraç edildi. Bu isimler hakkında 2015’teki YAŞ öncesindeki FETÖ bağları iddialarına karşın görevde kalmaları dikkat çekiciydi.

Kaldı ki, savcılığın darbe soruşturmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaverlerinin ve kendisini korumakla görevli Muhafız Alayı Komutanlığı’ndaki komutan düzeyindeki bir çok TSK personelinin FETÖ bağlantısı ortaya çıkarıldığını unutmamak gerekiyor.

Sonuçta, 2015’teki YAŞ’taki tek sorun eski tümgeneral Mehmet Dişli değildi kuşkusuz.

Özellikle 17-25 Aralık süreci sonrasında yargı ve emniyette başlatılan FETÖ tasfiyelerinin TSK’da yeterli derecede yapılmaması ve 2015’teki kritik önemdeki YAŞ’ta gerekli tasfiyelerin gerçekleştirilmemesi ülkeyi karanlık sürece taşıyan kırılma noktaları oldu.