Covid-19 salgını, hiçbir ayırım gözetmeden, en aldırmaz tavrı ile tüm dünyayı sallar, kırar geçirir ve tadını kaçırırken, bizler de Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın TV'lerde canlı yayınladığı günlük tablolarla virüsün seyri serüvenini, her akşam heyecanla takip ediyorduk.
Daha çok sayılardan ve onları ifade eden rakamlardan ibaret olan taze bilgiler, bizleri yani henüz kendilerini sağlıklı sayan izleyicileri, güven duymak, eleştirmek, endişelenmek, dedikodu çıkarmak ve anlamaya çalışmak gibi çeşitli ruhsal durumlara sokuyordu. Her akşamüstü, bu bilgilendirme seanslarını kaçırmıyor, izliyorduk. Bilgileniyor muyduk, yeteri kadar değil, ama bir anlamda güven buluyorduk, bizimle ilgilenen biri var, anlamında.
Panikle rehavet arasında gidip gelirken kendimizi nasıl koruyabiliriz sorusuna yanıtlar arıyorduk, hâlâ da arıyoruz ya!..
1 Haziran 2020 Pazartesi günü, yani yeni normale tam geçilmek üzere iken, açıklanan tabloda gördüğüm toplam verileri incelemek istedim, sorular ve hesaplamalarla anlamaya çalıştım, merak işte.
İnsanları, hele ki zor durumda olanları, sayılarla adlandırmak hoş değil. Sizleri rakam kalabalığında boğmamak için rakamları yuvarlayarak, sonuçları ve sorularımı paylaşmak istiyorum.
O günün akşamı, verilen rakamlarla açıklanan iki milyon kadar toplam test sayısı içinde, sonucu pozitif olan toplam vaka sayısı ile test sonuçları negatif çıkan virüsle henüz tanışmamış olanlar bir arada bulunuyordu. Negatifleri bırakıyorum.
Virüs ile karşılaşanların toplam vaka sayısı 164 bin kadardı. Tedaviye alınan bu insanların toplamına Gelenler diyorum.
Onların içinde toplam 128.000 kişi kadar iyileşen var. Yine aynı toplamda 4.500 kişi kadar da vefat eden insanlar bulunuyor. İyileşenlere ve kaybettiklerimize de hastaneden Gidenler desek, diyorum.
Bu merak giderme hesaplamasında en büyük sayının iyileşenlerde görülüyor olmasıysa, umut verici bir sonuç doğrusu.
Toplam vaka sayısından kısaca gelenlerde, gidenlerin sayısı çıkarılınca geriye 31.500 kişi kalıyor. Onlar için de Kalanlar diyorum.
İyi de geride kalan toplam 30.500 kadar insan ile ilgili tablolarda bilgiye rastlanmıyor. Bu çok büyük bir sayı. En iyi ihtimalle haftalardır hastanelerde tedavi görenlerin, birikmiş toplam hasta sayısı olabilir mi, diye düşünüyorum. Öyle mi, olabilir mi?..
Bilmiyorum!..
Maske takmayan ile mesafeyi takmayanları haklı olarak eleştiriyoruz. Ama onlara eksiksiz, inandırıcı ve tedirgin edici yada güven verici bilgiler ulaştırıldığından emin misiniz?
Teknik ve uzmanlık isteyen terimleri anlamak, değerlendirmek herkes için mümkün mü? Sayılar, rakamlar, yüzdeler, grafikler değil, konu insanlar, bu ülkenin yerli ve millî insanları!..
Bu acı ve kahredici olayların içindeki insanların yaşadıkları yerleri, durumları, isimleri, yaşları, meslekleri gibi, bu insanî bilgileri bir link'de toplamak ve isteyenlerin, yakınlarının, sevdiklerinin, dostlarının kolayca ulaşabilmesini ve hatta uyarılmasını sağlamak çok mu zor iş, bir sosyal devlet için. Herhalde sağa sola hakaretamiz salvo atışlarından çok daha iyi ve yakışık alırdı.
Bu son dediklerimi ilgililerin hayal dünyasına havale ederken, siz siz olun, olanı biteni daha fazla ağırlaştırmayın, hafife de almayın. Ne yapalım derseniz, öksürük olmayın yeter, yok yetmez, maskesiz öksüren birinin yanından maskesiz sakın geçmeyin, derim.