ŞEHİR TELLALI Newyork-Londra-Roma |
…usul usul rüzgar eser/ saçımı okşar …
kışın burda her şey azgın/ hele dalgalar
yükselerek alçalarak sahile vurur
şimdi suçlu çocuk gibi sessiz oturur…
herkes memnun hayatından yaz gecesinde
kumsallarda melodi var suyun sesinde
şiir mi var nefesinde.
Bir ninni getiriyor deniz suçlu çocuk gibi sessiz. Uzaklardan bir ninni. Ninninin burasında annemin sesi iyice kısık, göz kapaklarım ağır. Yaz gecesinde göklerde parlayan ay, uzakları aydınlatan titrek ışıklar, suyun içinde derinde sessiz sessiz konuşan yıldızlar ve onların fısıltılarını anlayamadan dinleyip duran lacivert sulara kayıyorlar. Kucağına bırakıyorum kendimi o koca karanlığın. Bağıra bağıra duyuracak sabaha dünyaya, sahipsiz kalan her şeyin sahibi o eninde sonunda.
Bizimler deyince hikâyenin başı Birinci Dünya Savaşı. İlk mülteci büyük babaanne Karadeniz’e, Bartın’a yerleşen Çerkez göçmen. Oğlu, Osmanlı ordusuyla Halep’e gidip, oradan subayının gözüne girince Kurtuluş savaşı sonrasında İzmir’e güvey gelen büyük dede göçmen. Ana tarafından büyük anneannem Rodos’tan görev gereği Antalya’ya, oradan Çal/Denizli’ye göçen ve oradan da kızını İzmir’in müftü ailesine gelin veren göçmen. Amcamın eşi İkinci Dünya Savaşı sırasında İzmir’e göçen Arnavut bir aileden mülteci göçmen. Halamın tarafı Kayseri’den ve Akseki’den İzmir’e göçen göçmen. Dayımın tarafı Uşak’tan İzmir’e göçen göçmen. İzmir’den İstanbul’a göçerek bizim kuşak devraldığında göçü savaşın soğuduğu yıllar. Özellikle de güney kanatta son derece sıcak, yoğun süren soğuk savaş dönemi. Ama İstanbul’da önce Birinci Dünya Savaşında Gürcistan’dan göçen mülteci Eşkenaz göçmen ve baba tarafı ise engizisyon nedeniyle İspanya’dan göçe başlayıp, önce İtalya’ya sonra İkinci Dünya Savaşında Yunanistan’a ve nihayet İstanbul’a gelen mülteci sefardik bir aile ile birleşir. Kardeşim ana tarafı Giritli göçmen bir aileye katılır. Bizim aile de göç soğuk savaşın sıcağında New York’a yönlenir, onların ailesinde ise Viyana’ya göçer orada Viyanalı bir aile ile birleşir. Bir kısım da İsveç’e giden mülteci göçmenlerdir. Bizim kol ise New York’ta baba tarafı Birinci Dünya Savaşı sırasında İskoçya’dan Londra’ya göçen, ana tarafı ise İkinci Dünya savaşı sırasında Londra’ya gelen mülteci aile ile birleşir. O ailede ana tarafında ana, Nazi’lerce “kanı bozuk sanatçı” listesine alındıktan sonra Londra’ya gelen bir Alman mültecidir. Baba ise Avusturya’dan Katolik ve Yahudi karışımı ailesi konsantrasyon kampına gönderildiği sırada göçmek zorunda kalarak Londra’ya gelen bir Viyana mültecidir.
Ya sizinkiler?