Eğer henüz izlemediyseniz, linke basarak İstiklal Marşımızın güzel dizelerinin okunduğu Millet Eğilmez mini klibini izleyiniz. Bu video 30 Mart seçimleri öncesinde çok ses getirmişti. Ortak değerlerimizi simgeleyen bayrağımız hep havada olmalıydı. Sadece bizim için değil, hani filmlerde izlerdik, ABD iç savaşında, sungüyle savaşlar, bayrağı taşıyan düşerken, bayrak bir başka kahramanın eline geçerdi hani…. Masallarda bayrak hiç yerlerde sürünmezdi.
G20 zirvelerindeki fotoğraf çekimleri sırasında Başbakan Erdoğan’ın-- yer belirlemek için her ülkenin bayrağının konulduğu noktaya vardığında-- Türk bayrağını alıp cebine koyusunu unutabilir misiniz? Youtube dahi “Bir Erdoğan klasiği” olarak sunuyor bu anları.
Oysa insan bazen hayret ediyor…Yani hani andımız kalktığında demokratikleşmiştik…. Neden? Türküm demek zorunda kalmayacaktık artık… Şimdi bu bayrağı indiren çocuğa ya da gence kızma hakkımız var mı? Biz ortak değer olduğunu iddia ediyoruz, ve lakin bu bir masal… milliyetçilik ruhumuzun bizlere öğrettiği derin sımsıcak bir masal. O bayrağı gördüğümüzde yüreğimizde ana rahmindeki huzuru bulmamız öğretildi bize.
Güzel ve belki modern zamanlar için evrensel bir duygu bu… 11 Eylül sonrasında ömründe bayrak asmamış insanların arabalarında, evlerinde bayraklar görünüyordu ABD’nin her köşesinde. Aynı şekilde son derece liberal Amerikalılar, şehitler- gaziler gününde, 4 Temmuz’da ve benzer milli günlerde mutlaka kapılarına bayrak asarlar.
Kürt açılımı ve barış süreci hakkında kesinlikle eleştiri yapılmamalı, süreç zarar görmemeli, aman aman diye aylarca inleyip, sürecin kemikleri camdan bir bebek misali pamuklara sarılıp köşeye konulmasını sağlayanların, ve onların önderliğinde hepimizin şu anda yüzleşmesi gereken sorular var…. Barış… evet ama kimin şartlarında barış? Bayrak… evet ama kimin bayrağı?
İstanbul’un ortasında reklam filmine çıkarmış gibi millet eğilmez söylemiyle milli onurumuzu güçlendirmek güzel iş… Ancak burada Türk bayrağı olmamalı denilen bölgelerde komutanları vatan hainliğinden teröristlikten içeri atılmışlara “hadi koru bakalım vatanı, bayrağı, ama barış sürecine de zarar getirmeden” demek…. Bana bir masal anlat demektir…
Bana bir masal anlat vatan… İçinde her şey olsun yeter ki beni bir süre daha uyutsun…