Ömer Faruk Gergerlioğlu

21 Ağustos 2014

Süreci zorlamak için daha kaç Lice yaşanmalı?

Bu karşılıklı itiş kakış hali anlaşılan ciddi kararların sonuçları alınana kadar devam edecek ve maalesef güç ihtirasından kaynaklanan anlamsız can kayıpları yaşanacak

Lice'de PKK'nın ilk saldırısının 30. yıldönümünde örgüt tarafından Mahsun korkmaz heykeli dikilmesi yine tansiyonu yükseltti. Mahsun Korkmaz heykeli can kaybına yol açan bir çatışma sonrası kaldırıldı. Bu olay barış süreci konusunda yine barış yanlılarının yüreğini hoplattı ama yine de önceki zamanlarda olan ufak tefek olaylarda olduğu gibi sürece önemli bir zarar vermeyecek gibi görünüyor.

 

Sürecin ilerleyişi esnasında İrlanda örneğinde olduğu gibi anlaşmaya ramak kala olabilecek extrem, vahim  olayların sürece Türkiye'de ne kadar zarar vereceğini test etmeden önce gelinen süreçte tarafların beklentilerini ve duruşlarını gözden geçirmekte fayda var. 

 

İktidarın aldığı kesin  karar sonucu çatışma göze alınarak heykelin kaldırıldığını görüyoruz. Bu göze alma 2 canın yitirilmesiyle sonuçlansa da sürecin ana taraflarının bu ölümleri çok büyütmeyeceği de ortadadır. 

 

HDP ise  nispeten sakin bir dil kullanarak "Bahçeli'nin provokatif açıklamalarına" vurguladığı bir açıklama yaptı. Bu açıklama KCK açıklamasından daha özenli bir dile sahip görünüyor. Genelkurmay açıklaması süreç öncesi dili hatırlatsa da iki tarafın da tribünlerine yönelik mesajlarını verdikten sonra işi büyütmeyeceği anlamına geliyor. Bu durum barışın korunması hakkında iki tarafın da radikal yönelişlerde halen olmadığını gösteriyor.

 

Sürecin korunması daha ne zamana kadar karşılıklı test edilecek. Bir tarafta çağrılara rağmen Roboski katliamının üstüne yatan ve sürecin hatırı için bile  konuyu masaya yatırmayı kabul etmeyen devlet diğer tarafta bulduğu her fırsatta süreç sonunda  hakimiyetiyle kurtarılmış bölge oluşturacağı imajını vermeye çalışan KCK.

 

KCK'nın Öcalan'ın süreçteki duruşunu zedeleyecek söylem ve yönelişler içinde olmasının nedeni nedir? İyi polis kötü polis rolleri mi oynanıyor?

 

En başta bilinmesi gereken Kürt halkının genel olarak sürece önemli bir destek verdiğidir. Ancak devlete karşı yıllardır oluşmuş güvensizliğin tam olarak giderildiği söylenemez. Büyük ihtimalle bu duygudan dolayı PKK taraftarlarına "kavgayı efelenerek bitireceğiz ve bunu kabul etmeyene de dayatacağız" mesajını veriyor. Göründüğü kadarıyla PKK sürecin bu tür olaylarla bozulmayacağını biliyor ama silahlı bir güç olarak taraftarını diri tutmak istemektedir. Şu anda PKK "süreci bozuyorum" dediği zaman arkasında Kürt halkının güçlü bir desteğini  bulamayacağını da biliyor. Zira barış ortamının güzellikleri Kürt halkında artık kalıcı izler oluşturmaya başladı. 

 

Devlet de belli bir noktaya kadar tahammül göstermektedir. Ancak devlet  heykel olayını Batı'ya  anlatamayacağını bildiği için hiç tereddüt etmeden çatışmayı da göze alarak müdahale kararını verdi. Yoksa Lice'de Türk bayrağından çok PKK bayrağı asılı olduğunu biliyor ama genel hatlarıyla yürüyen bir süreci tahammül sınırlarına kadar koruyor.

 

Bu karşılıklı itiş kakış hali anlaşılan ciddi kararların sonuçları alınana kadar devam edecek ve maalesef  güç ihtirasından kaynaklanan anlamsız can kayıpları yaşanacak.  Bu itiş kakış hali, Kürt halkının gerçek anlamda ikna edilmesiyle kendiliğinden biter. İkna kalıcı olarak 2. sınıf vatandaşlıktan çıkacağının bilinçaltına yerleşmesiyle olur. Her iki tarafın da bilmesi gereken Ortadoğu sahasında kendilerinden başka güçlerin de olduğu gerçeğidir. Sürünceme devam ederse  İki taraflı bir anlaşma üçüncül, dördüncül güçler tarafından kolay sabote edilir Ortadoğu coğrafyasında.

 

Sürecin ne kadar önemli olduğu aslında son zamanlarda kan gölüne dönen Ortadoğu'nun halinden bellidir. Ortadoğu'da barışını yapamayan farklı dini ve etnik gruplar başkalarının manipulasyonuyla birbirini tüketmekten başka birşey yapmamaktadır. 30 yılı aşkın süren çatışmanın devamı bu topraklarda ırk çatışmalarına da yol açabilirdi. İki taraf da şartları fazla zorlamalıdır.

www.omerfarukgergerlioglu.com