Nurcan Baysal

16 Temmuz 2014

“Rojava’da kaybedersek tüm Kürdistan’daki kadınlar kaybedecektir!”

Demokratik Toplum Kongresi Kadın Buluşması “Kadın Öncülüğünde Rojava Devrimiyle Ulusal Birliğe” çağrısıyla gerçekleştirildi

Kadın katliamlarının çokça yaşandığı ve tartışıldığı bugünlerde Diyarbakır önemli bir kadın buluşmasına ev sahipliği yaptı. Bugünkü Demokratik Toplum Kongresi Kadın Buluşması “Kadın Öncülüğünde Rojava Devrimiyle Ulusal Birliğe” çağrısıyla düzenlendi. Toplantı iki amaca hizmet ediyordu. Biri yeniden yapılanma sürecine giren DTK’da kadının rolünü tartışmaya açmak; ikincisi ise tarihi bir dönemden geçen Kürdistan’da, Rojava devrimine sahip çıkarak ulusal birliğin inşasında kadın politikasını gözden geçirmek ve yeniden oluşturmak. Nitekim DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk toplantı açılışında şunları belirtti:

“Yeni koşullarla iç içeyiz. Bir yandan Arap devrimi var, öte yandan sayın Öcalan’ın inisiyatifi ile başlayan süreç Kürt sorununun barışçıl çözüm imkanını yaratıyor. Tarihi bir fırsatın olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Her kesimin bu tarihsel dönemi bilerek pozisyon alması gerekir. Anlamlı ve derinlikli bir müzakereye geçiş noktasındayız. 100 yıllık bir sorunun çözümü aralanmıştır. Kürt siyaseti de buna göre yeniden yapılanmalıdır. DTK olarak bizler de bu değişimin içindeyiz, kadınlar olarak bu değişim zorunluluğunun tam ortasındayız. DTK Kadın Meclisi oluşturulmuştur. Kürdistanlı kadınlar olarak demokratik özerkliğin inşasında rolümüzü oynamalıyız. Demokratik kurtuluş ve özgür yaşamın öznesi kadınlardır. Demokratik özerklik kadınların eliyle gerçekleşecektir” diyerek bu yeni dönemde kadına biçilen önemli rolü bir kez daha vurguluyordu.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak ise açılış selamlamasında Kürdistanlı tüm kadın kuruluşlarının DTK çatısı altında birleşmeye çağırıyor ve Kürdistan ulusal kongresinin biran önce toplanması gerekliliğinin altını çiziyordu. Rojava devriminin bir kadın devrimi olduğunu belirterek, bu nedenle en çok kadınlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğini söylüyor ve kısaca " Eğer biz Rojava’da kaybedersek tüm Kürdistan’daki kadınlar kaybedecektir!” mesajını veriyordu.

Toplantının çok önemli bir yanı Arap, Azeri, Ezidi, Asuri, Süryani, Türkmen, Ermeni, Alevi, Sünni…gibi tüm Kürdistani halklar ve inançların  temsilcilerinin toplantıda yer almasıydı.  Toplantıda Kürt kadınlarının yanı sıra Kürdistan’da yaşayan diğer halk ve inançlardan kadınların sorunları da tartışıldı. Mardin’deki Süryani kadınların sorunları, Musul ve Rojava’daki Hristiyan kadınların sorunları toplantıda gündeme gelen konulardı. 

Toplantının bir diğer önemli noktası da ESP, KDP, EMEP, Müslüman Kadınlar …gibi Kürdistan’daki farklı politik hareket ve partilerden kadınların da toplantıda temsil edilmeleriydi. Nitekim toplantıda söz alan KDP temsilcisi de Kürt kadınların üzerlerindeki etiketlerden bağımsız çalışıp ortak bir platformda beraber mücadele edebileceklerine inandığını belirtti.

Toplantıya genel olarak coşku ve heyecan hakimdi. Herkeste Kürdistani tüm halkların geleceğini belirleyecek bir tarihi dönemden geçildiği hissiyatı,  bu tarihi döneme şahitlik ediyor olmanın heyecanı, ve farklı etnik ve inançtan insanların bir arada mutlulukla yaşayabileceği başka bir dünyanın mümkün olabileceği umudu ve coşkusu vardı.

2007 yılında kurulan DTK Kürdistani siyasal, legal yapıların çatı organizasyonu olarak kuruldu. Demokratik özerkliğin inşasında önemli bir rol üstlendi. Ancak birçok kıymetli çalışma yapmasına rağmen tüm Kürdistani yapıları, kurum ve STK’ları bir araya getirmede sıkıntılar yaşadı. Çalışmaların ve tartışmaların çoğu Diyarbakır eksenli gerçekleşti, Kürdistan’ın tümüne yayılamadı. DTK içinde bir dönüşüm gerekliliğinden uzunca bir süredir bahsediliyordu.  Bu nedenle DTK bir müddet önce yeniden yapılanma sürecini başlattı. Eylül sonunda yapılacak  kongre öncesi  Kürdistan’ın çeşitli illerinde yapılacak 5 atölye (maden, enerji, su politikaları, sosyal hizmetler, ticaret, finans, endüstriyel üretim, tarım hayvancılık) ve 3 çalıştay (kadının ekonomideki tanımı ve katılımı, yerel yönetimlerin iktisadi politikaları ve yapılanması, demokratik toplumcu ekonomi modelleri) ile kongre sürecine hazırlanılıyor. Bu atölye ve çalıştaylara paralel Kürdistan’ın potansiyellerine ilişkin çeşitli araştırmalar da şuan yapılmakta.

Öyle görünüyor ki bu yeni süreçte kadınlar DTK’da merkezi bir rolde olacak. Kadınların ağırlığının artacağı DTK yeni süreçte Kürdistani tüm yapıları bünyesinde buluşturarak, Kürdistan parlamentosunun temellerini atmayı hedefliyor.

Nitekim toplantı sonucu alınan kararlar da bu yeni dönemin ipuçlarını veriyor:

- DTK genel kurulu ve daimi meclisinde ve iç örgütsel organlarda kadının eşit temsiliyetinin sağlanması.

-Ulusal birliğin oluşması için DTK kadın Meclisi öncülüğünde bir izleme kurulunun oluşturulması ve kadının birliğin oluşmasında öncülük rolünü üstlenmesi.

-Ulusal birlik için dil-kültür-statü ve ekonomi politikalarında ortak mücadelenin yürütülmesi.

-DTK’nın Kuzey Kürdistan’ın örgütü olmayı hedeflemesi.

-Kadın katliamlarının savaş suçları kapsamında ele alınması.

-Kadınlar için alternatif ekonomi politikalarının hayata geçirilmesi.

-Rojava için uluslararası kadın kurum ve yapılarına duyarlılık çağrısının yapılması.