BM'den sonra Avrupa Birliği de İran'a yeni yaptırımları onayladı. Konu Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Konuyla doğrudan muhatap olması ve BM'deki yaptırımlara hayır oyu kullanması ile gözler Türkiye'ye çevrildi.
Türkiye bölgede bir krize karşı çıkıyor, sınır komşusu ile sorun yaşamak istemiyor, İran'ı masada tutarak diplomatik çözümü savunuyor. Çünkü, muhtemel bir İran krizinden en zararlı kendisinin çıkacağını biliyor. Bu yüzden dünyada birçok ülke ile ters düşse de doğru bir tavır gösteriyor ancak ilginç olan Türkiye'nin attığı adımların hemen arkasından yaptırımların gelmesi.
Tahran deklarasyonu Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na teslim edildiği gün BM'den, Türkiye-Brezilya-İran dışişleri bakanlarının geçen hafta İstanbul'da bir araya gelmesinin hemen ardından da AB'den yaptırım kararları açıklandı.
Yoksa Türkiye boşa mı kürek çekiyor?
Dışişleri kaynakları "Türkiye'nin İran'ı masada tutma gayreti olumlu ama tüm çabaların ambargo kararlarının öncesine gelmesi ile ortaya bir sonuç alınmıyor havası çıkıyor" diyorlar. AB'nin son kararı İran'ın temel yapı taşlarından olan enerji sektörünü hedef alıyor. Petrol rafinerileri ve doğalgaz üretimiyle bağlantılı malzeme ve teknoloji satışına yasak getiriliyor. Ayrıca, İran bankalarına daha temkinli yaklaşılacak, kargo uçaklarına kısıtlamalar getirilecek.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e göre BM'nin yaptırım kararı bağlayıcı ancak ABD ve AB'nin yaptırımlarına uyma zorunluluğu yok. Türk diplomatlara göre petrol ve gaz alanında kaynak zengini olan İran'ın rafine etme sorunu var. Bu nedenle kısa vadede aralarında Türkiye'nin de bulunduğu farklı ülkelere yönelebilir. Ama Türkiye'nin orta ve uzun vadede AB'nin boşluğunu doldurması zor. Türkiye, İran'ın doğalgaz ihraç ettiği tek ülke.
Türkiye mali pazar olabilir
Geçen hafta bir Türk şirketiyle İran arasında 1 milyar Euro'luk bir doğalgaz anlaşması imzalandı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, belki de Türkiye'nin AB üyelik süreci dolayısıyla hükümetin anlaşmayla ilgisi olmadığını açık bir dille belirtti. Bir işadamı ise şunları söylüyor:
"Irak'a ambargo döneminde bu ülkeye yapılan ihracatın yüzde 95'i Ürdün üzerinden yapıldı. İran'ın bölgede Türkiye dışında bir alternatifi yok. Diğer ülkelerin satmadığı malları Türkiye'den alacaklar. Bunlar arasında birçok sanayi malı var. Karşılığında sadece petrol ve doğalgaz alıyor".
Türkiye'de yaşayan İranlılardan aldığımız bilgeler an az 6 ay önce Avrupa'da çalışan bazı İranlıların maaşlarına el konmaması için hesapların Türkiye'ye çekildiği yönünde. İran'a uygulanacak olan mali sektör yaptırımlarının da Türkiye açısından olumlu etkisi olacağını söyleniylor. İranlı kaynaklarımız "Türkiye dışında bölgede sermayenin gideceği adres yok. Türkiye'nin İran'a ihracatı 2 milyar doları buluyor. İthalat ise petrol başta olmak üzere 8 milyar. Yani toplam 10 milyar doları buluyor. BM'yi bilmem ama AB yaptırımı Türkiye'yi etkilemez. Hatta avantaj bile sağlayabilir" diyor. Ne ambargo olsun ne de herhangi bir ülke bundan kazanç sağlasın. Türkiye için avantaj gibi görünen ambargo İran halkı için yeni bir yıkım anlamına geliyor. Ne yazık ki Türkiye savunduğu yolda Brezilya ile hâlâ yalnız.