Mehmet Yakın

28 Haziran 2015

Kırmızı Işık: Şiddet görüyorsan telefonunu salla

CHP ve HDP seçim sonrasında 'Özgecan Yasası'nın çıkması için destek vereceklerini duyurdular

Ülkemizde Ocak 2015’ten bu yana şiddet görüp öldürülen kadın sayısı 140’ı geçmiş, “Özgecan Yasası” henüz meclise bile gelmemişken kadına yönelik şiddete karşı önlemler dünya çapında yaratıcılık ödülleri bile almaya başladı. Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen ve pazarlama sektörünün Oscar’ı olarak adlandırabilecek “Yaratıcılık Festivali”nde Vodafone için Team Red tarafından hazırlanan Kırmızı Işık uygulaması medya alanında en büyük ödül olan “Grand Prix” ödülünü kazandı. Ülkemizde ilk kez bir reklam ajansı, on binden fazla çalışmanın yarıştığı bu yarışmada büyük ödüllerden birini kazanma başarısını elde etti.

“Kırmızı Işık” ülkemizde kanayan bir yara olan kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik bir telefon uygulaması. İnternetten programı indirdikten sonra sizinle ilgili acil bir durumda ulaşılmasını istediğiniz üç kişinin telefon numarasını programa tanımlıyorsunuz. Herhangi bir şiddet olayıyla karşı karşıya kaldığınızda telefonunuzu sallamanız durumunda önceden tanımlamış olduğunuz telefon numaralarına bulunduğunuz yerin konum bilgisiyle tehlikede olduğunuz mesajı gidiyor. Özgecan Aslan olayından sonra haklı olarak özellikle kadınlarda artan güvenlik kaygısına ilişkin bir tür savunma yöntemi olarak sunulmuş uygulamayı hâlihazırda 250 binden fazla kişi kullanıyor. Uygulamanın tanıtım videosuna buradan ulaşılabilir.

“Özgecan Yasası”nın çıkmasına yönelik Gözde Salur tarafından açılan imza kampanyası bir milyondan fazla kişi tarafından imzalanmıştı.* Ancak seçim öncesinde hükûmet tarafından alınan tedbirler içerisinde bu yasa tasarısı yer almıyordu. Seçimlere yaklaşılırken partilere çağrıda bulunan Gözde Salur ve change.org’un çağrısı CHP ve HDP’de karşılık buldu. CHP ve HDP seçim sonrasında “Özgecan Yasası”nın çıkması için destek vereceklerini duyurdular. Kadına yönelik şiddet ülkemizde eğitim sisteminin, toplumsal yapının, kültürel faktörlerin kısacası çok değişik bileşenlerin etkisiyle devam ediyor. Yaşadığımız çağ içerisinde toplumlarda ayrımcılık ve şiddet katlanarak artıyorken “kırmızı ışık uygulaması” gibi özel hizmetler dışında devletlerin “ciddi” yasalar, eğitimler, bilinçlendirme çalışmalarıyla bu yaraları iyileştirilmesi gerekiyor. Umarım bizde de partiler verdikleri sözün arkasında dururlar hatta yeni meclis üyeleri toplu bir şekilde bu konuda gerekli duyarlılığı göstererek kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik yasaya destek verirler.

Tüketicinin bilinçlenmeye başlamasıyla “üret, pazarla, tüketilmesini sağla” döneminden uzaklaşmak zorunda kalan pazarlama sektörü için hazırlanan çalışmaların günümüzde özellikle toplumsal sorunlar karşısında duyarlılıklarıyla dikkat çeken çalışmalara evrildiğini görüyoruz. Geçmiş yıllarda Afrika’da bir köyün elektrik ihtiyacını karşılayan açıkhava panosuyla** büyük ödüle kavuşan yaratıcılar bu yıl bir araba şirketi için hazırladıkları bisiklet kazalarını önlemeye yönelik spreyin kullanılmasına yönelik çalışmayla ödül kazandılar.

Cannes Yaratıcılık Festivali’nde bu yıl büyük ödüllerden bir başkasını Volvo için hazırlanan Life Paint uygulaması kazandı. İngiltere’de trafikte bisikletli ölümlerinin artması üzerine tasarlanan Life Paint aslında basit bir sprey... Gece bisiklet sürenler, sağlığa herhangi bir zararı olmayan bu spreyi eşyaları ve bisikletleri üzerine sıktıkları takdirde araçlar tarafından rahatça görülebiliyor ve bisiklet kazalarının sayısı azalıyor.

Cannes’da düzenlenen Yaratıcılık Festivali’nde dünyaya yön verenler geleceği şekillendirmek için bir araya geliyor. Endüstriyel rock şarkıcısı Marilyn Manson, Kim Kardashian gibi popüler ve dikkat çekici isimlerin yanı sıra adını duymadığımız ancak ekonomiye, politikaya kısacası dünyaya yön veren birçok ismin konuşma yaptığı/yapacağı festivalin pazarlama sektörüne yönelik yarışma bölümünde Türkiye’nin başarıları dikkat çekici. Umarım pazarlama sektöründe oldukça etkin bir şekilde kendini gösteren ülkemiz insanının yaratıcı zekâsı, gelecekte kendini daha çok ve daha farklı alanlarda da gösterir. Hoşgörü, kadına şiddetin önlenmesi, bilinçli çocuk eğitimi, bilinçli tüketim, tasarruf, ekolojik duyarlılık, medyada şiddet sunumunun bilinçli bir şekilde yapılması, medya içeriklerinin zenginleştirilmesi, demokrasi anlayışının gelişmesi gibi akla gelen yüzlerce sorunun çözülmesinde yaratıcı zekâlara ve vizyon sahibi yöneticilere ihtiyacımız var.

 

* Gözde Salur’la Özgecan Yasası konusunda yaptığım röportaja buradan ulaşabilirsiniz.

** Geçmiş yıllarda Afrika’da bir köyün elektrik ihtiyacını karşılayan açıkhava panosuyla ilgili habere de buradan ulaşabilirsiniz.