Milletin çenesi açıldı... İnsanlar konuşmaya başladı... İnsanlar sormaya/sorgulamaya başladı... Eskiden evlerde, arkadaş buluşmalarında fısır fısır dertleşilirdi... Kalabalık yerlerde yan masa duymasın diye dikkat edilirdi... Şimdi herkes bangır bangır...

Lokantada, cafede, metroda, otobüste her yerde; bangır bangır... Herkes aklından geçeni rahat rahat söylüyor... Biri şikâyet eder, başımız derde girer korkusu atılmış... Neme lazım ürkekliği aşılmış...

Yerini, “Bunu da söylemeyeceksek neyi söyleyeceğiz, buna da karşı çıkmayacaksak neye karşı çıkacağız” cesareti almış... Susan toplumdan, konuşan topluma bir gecede evrildik...

Sadece gidişattan hoşnut olmayan, sadece yeni rejimi beğenmeyen, sadece batıda kopma noktasına gelmemizi tehlikeli bulanlar konuşmuyor...

Yıllardır iktidarı destekleyen yazarlar da kalem oynatmaya başladı, iktidarın bir dönem önemli koltuklarında oturan kişiler de yavaş yavaş beyan etmeye başladı... İşte Babacan... İşte Davutoğlu...

Biri başbakandı, öteki başbakan yardımcısı... 23 Haziran'dan önce sus pustular, şimdi şakır şakır konuşuyorlar...

23 Haziran onlara da iyi geldi...

Davutoğlu, bu sistemin cumhurbaşkanına eşi görülmemiş bir güç vermesinden rahatsızmış... Tespiti doğru ama keşke referandumdan önce söyleseydi... Keşke bu çıkışı zamanında yapsaydı... Seçmenin bir kısmı kulak kabartabilirdi...

Pahalıya mâloldu ama Bahçeli'nin icadı olan Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'ni test ederek öğrendik... Yazıyla /sözle anlatamamıştık insanlar yaşayarak gördü, anladı... İktidar partisi milletvekilleri de... Artık onlar da şikâyetçi...

Kimi sistemi rehabilite etmeli diyor, kimi reform istiyor... Bazıları Erdoğan'ın iktidarı kaybetme olasılığı belirdiği için telaşlı... İyi yapmadık diyorlar; muhalefeti birleştirdik, güçlendirdik... Eski sisteme dönelim demiyorlar ama 50+1 çıtasından kurtumak için acilen bir şeyler yapılmasını istiyorlar...

23 Haziran sadece siyasetçilere, sadece yazar/çizerlere, sadece derdi olan sokaktaki vatandaşa yaramadı... Yüksek yargıya da yaradı...

23 Haziran olmasaydı Anayasa Mahkemesi 'Bu Suça Ortak Olmayacağız' bildirisine imza attıkları için, üniversiteden atılan, yargılanan, ceza verilen, hapse atılan akademisyenler için hak ihlali kararı verebilir miydi?

Kocaman bir soru işareti...

23 Haziran aslında iktidarcı medyaya da yaradı...

Yıllardır iktidarın her kararını, her adımını övmekten, Kılıçdaroğlu'nu dövmekten helak olmuşlardı... İktidarın basın sözcüsü gibi davranmakta yorulmuşlardı... Şimdi muhalefet edecekleri belediyeler var... Şimdi kızacakları belediye başkanları var... Şimdi eleştirecekleri yeni siyasi figürler var...

Düşünün, İstanbul'u Ankara'yı iktidarın adayı alsaydı... Adana, Antalya, Eskişehir, Çanakkale gibi kentleri de kazansalardı ne olurdu? Cumhur İttifakı büyük bir zafere imza atsaydı... Gıkı çıkana 'sus, otur oturduğun yerde, milletin iradesini kabul et. Kes sesini' derlerdi...

İnsanlar konuşmaya, eleştirmeye , karşı çıkmaya, hakkını aramaya, protesto etmeye korkardı... Açıkça herkes sinerdi...

23 Haziran millete yaradı demem bundan...