Avazı çıktığı kadar bağırıyor:
“Halk ne derse o olacak!”
Alkış kıyamet.
Koca salon yıkılıyor.
Bayraklar sallanıyor.
Sloganlar atılıyor.
Vay vay vay!
Demek öyle:
Halk ne derse o olacak!
Surat takallus etmiş durumda.
Gözler yuvalarından fırladı fırlayacak.
Burun delikleri sürekli titreşim içinde.
Bakışlar düşmanlaşıyor.
Seyrederken tedirgin oluyorum.
O an eline geçirse, parçalandın gitti.
Avazı çıktığı kadar bağırıyor:
“Halk ne derse o olacak!”
Ben de bağırıyorum:
“Hayır olmayacak!”
Halk seni yüzde 50 oyla seçti diye, her aklına geleni yaparsan bunun adı demokrasi olmaz!
Evet öyle, halk ne derse olmayacak!
Diyelim halk seni seçti.
Seçim sandığından sen çıktın.
Şimdi sen başına buyruk mu davranacaksın?..
Halk seni yüzde 50 oyla seçti diye, her aklına geleni yapacak mısın?
Yaparsan, yapmaya kalkışırsan demokrasi olmaz!
Halkın seçtiği sürü sepet diktatörlerden biri olursun.
Zaten o yoldasın.
Hitler’i de halk seçti.
Mussolini’yi de halk seçti.
Onlar da “Madem halk bizi seçti, biz de her şeyi yaparız” deyip kolları sıvadılar.
İnsanlığın canına okudular.
Putin de seçim sandığından çıktı, insan hakları ve özgürlüklerin kolunu kanadını kırmaya devam etmekte...
Sesi çınlıyor koca salonda:
“Halk ne derse o olacak!”
Hayır olmayacak.
Halk, demokrasiye hayır derse...
Hukukun üstünlüğüne hayır derse...
Özgürlüklere hayır derse...
Kadın-erkek eşitliğine hayır derse...
Farklılıklara saygıya hayır derse...
Din özgürlüğüne hayır derse...
Vicdan özürlüğüne hayır derse...
Yine halkın dediği mi olacak?
Çok iyi biliyorum, senin muradın bu.
“Halk ne isterse o olacak!” derken, senin kafanda öyle bir düzen yatıyor.
Dikta düzeni...
Despotluk...
Saray’daki Sultan düzeni...
Bir başka deyişle:
Padişahlık!
Şunu bir kenara bir daha yaz:
Halk seni seçti diye, bugünkü gibi her aklına geleni yapamazsın.
Demokrasiler sadece ‘halkın oyu’ndan ibaret değildir.
Elbette özgür seçimler olmaksızın demokrasi olmaz.
Bu bir önkoşuldur.
Ama demokrasiden söz ediyorsak, başka önkoşullar da var:
Yargı bağımsızlığı...
Güçler ayrılığı...
İfade özgürlüğü...
Bağımsız ve özgür medya...
Kadın-erkek eşitliği...
Laiklik...
Temel insan hakları...
Din ve vicdan özgürlüğü...
Demokrasiyi demokrasi yapan sadece halkın oyu değildir, bir de bunlar vardır.
Ama biliyorum.
Senin umurunda bile değil demokrasinin değerleri...
Bu alt alta sıraladıklarımın hepsi, Batı icadı bir ‘küfür düzeni’nin unsurları senin için...
Merhum Hoca da böyle düşünürdü.
Ama sen Hoca’yı çoktan sollayıp geçtin.
Ondan çok daha güçlü kuvvetlisin.
O Hoca’ydı, sen Reis oldun.
Baksana, en büyük paşalar bile ‘asrın düğünü’nde şahit olmaya tıpış tıpış geliyorlar.
Demek öyle.
“Halk ne derse o olacak!”
Hayır olmayacak!
Demokrasi senin dediğin gibi değil.
Sadece halkın oyu demek değil.
Özgür seçimlerle birlikte başka değerler de var uyulması gereken...
Biliyorum, senin umurunda bile değil.
Yolun açık olsun!
Ama şunu bil:
Çok kötü yoldasın!