Bir adam öldürüldü geçen hafta Moskova’nın merkezinde. Kafasına dört el ateş edildi. Ceset yerde yatarken korkarak ona bakanlar, kısa süre sonra onun kim olduğunu öğreneceklerdi.
Yuriy Budanov’du öldürülen. Rus ordusundaki görevine bağlı olarak yollandığı Çeçenistan’da adı birçok acımasız operasyonla bağlı olarak anılan, 2000 yılında Elza Kungayeva adlı 18 yaşındaki bir Çeçen kızını iğfal ettikten sonra boğarak öldürdüğü söylenen albay. Uzun tartışmalardan sonra başlayan ve iki yıl süren mahkeme, iğfal iddiasını hemen iddianameden çıkarmış, ancak öldürme suçuyla onu 10 yıllığına cezaevine yollamıştı.
Budanov’un yakalanması ve yargılanması Rusya’da büyük tartışmalar yarattı. Birçok Rus milliyetçisi onu açıkça savunmaktan çekinmedi. Daha sonra da affedilmesi için kampanyalar düzenlendi. Budanov 2009 yılı başında, cezasının bitmesine kısa süre kala affedildi. Ve kayıplara karıştı.
Yalnızca Çeçen gerillalar değil, ilk savaşta Moskova’ya karşı olan, ancak sonradan (ikinci Rus Çeçen savaşında) saf değiştiren bugünkü Çeçenistan Devlet Başkanı Ramzan Kadirov da Budanov’dan intikam alacağı üzerine alenen yemin etmişti. Ancak sonra sanki her şey küllenmiş, unutulmuştu. Ta ki 10 Temmuzda sıkılan dört kurşuna kadar…
Budanov’u kim ve neden öldürdü? Bu cinayet kimin işine yarar? Bu, Rus milliyetçilerini hareketlendirmeye ve seçimler öncesi ortalığı karıştırmaya yönelik bir provokasyon mu? Bu soruların cevabını bilmiyoruz.
Dün Budanov görkemli bir törenle toprağa verildi. Cenazede konuşan milliyetçi liderlerden Vladimir Jirinovski, devletten onun rehabilitasyonunu ve mahkeme kararıyla elinden alınan bütün madalyalarının geri verilmesini talep etti.
Soruşturma ve tartışmalar sürüyor.