Buyurun şimdi dış ticarete geçelim.
TÜİK tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre ihracatımız, Şubat 2009’a göre yüzde 1.3 gerilerken, ithalatımız aynı döneme göre yüzde 28.3 yükseldi. Şubat ayı ihracatı 8 milyar 322 milyon dolar, ithalatı 11 milyar 640 milyon dolar olarak açıklandı. Şubat 2009’da 640 milyon dolar dış ticaret açığımız Şubat 2010’da 3 milyar 317 milyon dolara yükseldi.
Görünen resim şu: İthalat geçen yıla göre artarken, ihracatta artış yok.
Altın Etkisi
İthalatımızda artış varken, ihracatımızın artmamasının en önemli nedeni, 2008’in Aralık ve 2009’un Ocak-Mart aylarında önemli miktarda altın ihracatının gerçekleşmiş ve aynı ihracatın bu yıl gerçekleşmemiş olması. Bu dönemde altın fiyatındaki ve dolar kurundaki yükselişin altın yatırımcılarına önemli oranda getiri sağlaması ve bu nedenle halkın önemli miktarda altın satması, piyasadaki altın arzını hızla yükseltmiş, biriken bu altınlarda ihraç edilmişti.
Dış ticarette malları gruplandırmak için çeşitli sınıflamalar yapılır. Bunlardan biri de fasıllar. 97 tane fasıl var. Bunlardan bir kısmı tarım ürünlerine, bir kısmı tekstil ve konfeksiyona, bir kısmı makinelere ait. 71 no’lu fasıl ise altın ticaretini gösteriyor.
Türkiye olarak 2009’un Şubat ayında 71 no’lu fasıldaki ihracatımız 1 milyar 715 milyon dolar. 2010’daki ihracatımız ise 272 milyon dolar. Bu, altın ihracatının neredeyse bittiği anlamına geliyor, zira fasılda yüzde 84’lük bir gerileme var. 71 no’lu fasılda ihraç edilen mal, bir sanayi ya da tarım ürünü değil. Bu, katma değer yaratan bir mal da değil. Dolayısıyla gerilemesi de ekonomik faaliyetin daraldığı anlamına gelmiyor.
Bu nedenle daha gerçekçi bir karşılaştırma yapmak için 71 no’lu fasılda hiç ihracat yapmadığımızı varsayarsak, Şubat 2009 toplam ihracatımız 6 milyar 720 milyon dolar, Şubat 2010 ihracatımız 8 milyar 50 milyon dolar olurdu. Bu durumda bugün bir gerileme değil, yüzde 19.8 oranında artış görürdük.
Aynı etkiyi Nisan sonunda açıklanacak Mart ihracat verisinde de göreceğiz. Zira, 2009 Mart’ında 71 no’lu fasıl (altın-inci) ihracatı 1 milyar dolar civarında. Bu etkiden Nisan ayı itibarıyla sıyrılmış olacağız.
Şimdi de diğer sektörlere bakalım...
Sektörler
Şubat ayında 18 fasılda gerileme varken, 79 fasılda ihracat artışı oldu.
Altın dışında ihracatında düşüş yaşanan fasıllar 235 milyon dolarlık gerileme ile demir-çelik, 41 milyon dolarla gemiler ve suda yüzen taşıtlar, 30 milyon dolar gerileme ile hayvansal ve bitkisel yağlar, 15 milyon dolar gerileme ile tütün mamulleri.
Diğer taraftan, ihracatında artış görülen 79 faslın birinci sırasında motorlu kara taşıtları geliyor. Geçen yılın Mart ayına göre 421 milyon dolar (yüzde 53) artan ihracat 1 milyar 211 milyon dolara ulaştı.
Artış görülen diğer fasıllar, 118 milyon dolarla (yüzde 21) kazan, makine ve cihazlar, 117 milyon dolarla ( yüzde 68) mineral yakıt ve yağlar, 100 milyon dolarla (yüzde 20) örme giyim eşyası, 97 milyon dolarla (yüzde 596) metal cevherleri.
Şimdiye dek okuduklarınız TÜİK tarafından açıklanan resmi Şubat verileri idi.
Mart Ayı Öncü Göstergeleri
Dün sabah TİM, Kahramanmaraş’ta Mart ayı ihracat öncü göstergelerini açıkladı.
Mart ayı ihracat kayıt rakamları toplamı 9 milyar 569 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayında 7 milyar 123 milyon dolar TİM verilerine göre 2010 Mart ayında yüzde 34.3 oranında artış var. Ana sektörler itibarıyla artış tarımda yüzde 26.6, sanayide yüzde 34.8, madende yüzde 66.7 olarak açıklandı.
Bunlar kesinleşmiş veriler olmamakla birlikte, Nisan sonunda TÜİK tarafından açıklanacak ihracatta ciddi bir artış olacağına işaret ediyor.
Başta söylediğimi tekrarlayarak tamamlayım: 2009 başında yapılan yüksek miktarlı altın ihracatının etkisi Nisan ayında sona erecek. Bu nedenle, ihracatta daha net bir resim görmemiz için bir ay daha beklememiz gerekiyor.