Tunus, Mısır, Bahreyn, Yemen, kısmen Ürdün ve nihayet Libya. On yılların liderleri birer birer görevlerini bırakıyor. Ama Libya, hem Türkiye hem de dünya için diğerlerinden daha önemli sonuçlara gebe. Bu yüzden de gelişmeler endişe ile yakından izleniyor.
Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip olan Libya’nın ekonomisi tamamen petrol ve türevlerine bağımlı. İhracatın %98’i, kamu gelirlerinin yüzde 90’ı petrol ürünlerinden kaynaklanıyor. Tarım ve petrol dışı sanayi üretiminin ekonomideki payı yok denecek kadar az. Ancak bu gelir ne ekonomiye dinamizm kazandırıyor ne de halkın gelirine tam olarak yansıyor. Yani Libya, ekonomi literatüründe ‘kaynak laneti’ olarak bilinen olguya çok güzel bir örnek.
Petrol fiyatlarında kriz döneminde yaşanan gerileme nedeniyle 2008’de ihracatı 61.9 milyar dolar olan Libya 2009’da 37 milyar dolar ihracat yapabildi. Yurtiçi hasıla ise 95 milyar dolardan 68.7 milyar dolara geriledi.
Son günlerde yaşanan politik gerilim, diğer ülkelerde son iki ayda yaşanan gerilimin oluşturduğu etkiden daha fazlasını doğuruyor. Petrol fiyatları iki günde yüzde 10’a yakın yükseldi. Borsa endeksleri yüzde 2’den fazla geriledi, faiz oranları yükseldi.
Libya ithalatının yarısını İtalya, Çin, Türkiye ve Almanya’dan yapıyor. İtalya’nın payı yüzde 18, diğerleri yaklaşık yüzde 10’ar paya sahip. İhracatta ise ilk sırada yüzde 37 payla yine İtalya geliyor. Onu yüzde 10 payla Almanya, yüzde 8’er payla Çin, Fransa ve İspanya izliyor.
Gördüğünüz gibi ikili ticarette en yüksek pay İtalya’ya ait. Bu nedenle en yüksek riski de bu ülke taşıyor. 1959’dan beri Libya’da iş yapan İtalyan şirketi ENI, Kaddafi’nin liderliği döneminde, ülkede en fazla petrol üretimi yapan şirket oldu. Günlük 245 bin varil muadili petrol ve gaz çıkaran ENI, tek başına Libya üretiminin yüzde 14’ünü gerçekleştiriyor. Kaddafi’nin yönetimden çekilmesi durumunda ENI’nin faaliyetlerinin de kesilmesi söz konusu olduğu için şirket hisseleri dün yüzde 5 değer kaybetti.
Türkiye Açısından Durum
2010’da Türkiye’nin ihracat rekoru kırdığı 66 ülkeden biri Libya oldu. Geçen yıl Libya’ya 1 milyar 935 milyon dolar ihracat, Libya’dan 425 milyon dolar ithalat yaptık.
Türkiye’nin Libya’ya ihracatının başında inşaat malzemeleri geliyor. Nedeni malum: ülkedeki şirketlerimizin üstlendiği taahhüt işleri. Demir-çelik, plastik ürünler, elektrikli eşya ve makine-cihazlar en fazla ihraç edilen ürünler. Libya’dan ithalatımız ise petrol ürünlerinden oluşuyor.
Libya ile ilişkilerimizde dış ticaret kadar önemli olan başka bir konu ise müteahhitlik hizmetleri. Bugün dünya ikincisi olduğumuz sektörde ilk tecrübelerin kazanıldığı Libya’da şu ana dek şirketlerimiz 26 milyar doların üzerine proje üstlenilmiş durumda. Bu açıdan Libya, Rusya’dan sonra en fazla proje üstlenilen ikinci ülke.
Libya’daki siyasi karışıklığın uzun sürmesi ya da Kaddafi’nin görevi bırakmasının ardından yeni yönetim oluşumunun uzaması durumunda Türkiye bu sürüncemeden zararlı çıkacak ülkelerden biri olabilir. Ancak yine de orta ve uzun vadede inşaat firmalarının önünde iki fırsat duruyor. Rusya ve Katar’da yapılacak futbol şampiyonaları için başlatılacak yeni inşaat projeleri.