H. Bader Arslan

06 Mayıs 2009

Dört farklı tahmin: Önce küçülüp sonra büyüyeceğiz

Son birkaç hafta içinde dört önemli taraftan tahminler açıklandı.

Son birkaç hafta içinde Türkiye ekonomisinin 2009 ve 2010 performansına yönelik olarak dört önemli taraftan tahminler açıklandı.
Önce, o zamanki Devlet Bakanı Nazım Ekren, 2009 için büyüme tahminini -% 3.6 olarak açıkladı. Hemen ardından IMF, Türkiye’nin bu yıl % 5.1 küçüleceğini tahmin ettiğini ilan etti. Bu hafta başında AB Komisyonu tahminlerinde Türkiye sütunundaki oran -% 3.7 oldu. Nihayet dün Merrill Lynch Bankası şimdiye dek yapılmış en iyimser tahminle Türkiye’nin bu yıl sadece % 2.5 küçüleceğini açıkladı. 

 

2009

2010

IMF

-5.1

+1.5

AB

-3.7

+2.2

Merrill Lynch

-2.5

+3.2

TC Hazine

-3.6

+3.3


2010 yılında, yukarıda gördüğünüz gibi, bütün tarafların beklentisi, büyümenin yeniden pozitife döneceği yönünde. Aralarında en küçük tahmin % 1.5 ile IMF’ye , en yüksek tahmin ise % 3.3 ile Hazine’ye ait. AB’nin tahmini % 2.2 iken, Merrill Lynch ise % 3.2 büyüme beklediğini duyurdu.
Merrill Lynch'in 2009 için iyimser tahmininin temeli, küresel krizin dünya ihracatına darbe vurmuş olması, bunun da Türkiye’de sanayi üretimini geriletmesi, ancak hanehalkının ve bankaların krizden ağır etkilenmemesi olarak özetlenebilir. Bu görüşte haklılık payı oldukça yüksek. Her ne kadar ihracatımızın milli gelir içindeki payı birçok Asya ülkesi kadar yüksek olmasa da (ki bu krizde bizim için bir avantaj oldu), ihraç ettiğimiz mallara yurtdışından gelen talep gerilediği için hem sanayi üretimi hem de milli gelirimiz gerileyecektir. İhracatımız ilk dört ayda geçen yıla göre %30’dan fazla düşmüş durumda.
Gerilemenin kendini ilk çeyrekte oldukça şiddetli göstereceğini tahmin etmek için uzman olmak gerekmiyor. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada özellikle Ocak ve Şubat ayları karamsarlığın en yoğun olduğu aylardı. Bu nedenle Haziran sonunda açıklanacak 1. çeyrek büyüme oranının kötü gelmesi şaşırtıcı olmamalı.
Ancak Mart ayında yapılan ÖTV ve KDV indirimleri ile gelen satışlar, hem ekonomiye kısa süreli de olsa bir canlılık getirdi hem de yılın geri kalanı için umutları artırdı. İkinci çeyrekte de ekonomimiz muhtemelen küçülecektir. Ancak bu oran kesinlikle ilk çeyrekte göreceğimiz orandan daha iyi gelecektir.
Son iki çeyrekte ne olacağını şimdiden kestirebilmek zor. Merrill Lynch, üçüncü çeyrekten itibaren işçilik ücretlerindeki artışın iç talebi canlandıracağını tahmin ettiğini açıkladı. Benzer bir tahmin AB tarafından da gelmişti. Tabii olarak, bunlara mali piyasaların da etki edeceğini unutmamak gerekir. Örneğin, döviz kurundaki ani yükselişler, insanların bir anda tüketimlerini kısmalarına ve ertelemelerine neden oluyor. Ben, yaz aylarında kurda kısa süreli bir yükseliş, sonbaharda ise beklenmedik bir gelişme olmazsa, yeniden düşüş beklediğimi bir süredir yazıyorum. Dolayısıyla bundan sonra kurda büyümeyi derinden etkileyecek bir sıçrama görünmüyor. Beklentiler gerçekleşir ve yılsonuna doğru, yurtdışında da iyileşme sürece devam ederse, 3. ve özellikle 4. çeyrekte pozitif büyüme oranlarına ulaşmamız mümkün olacaktır.