Füsun Sarp Nebil

20 Mayıs 2014

Yeni çağın kömür madenciliğinin teknolojileri nelerdir?

Maden çalışanlarına dağıtılacak sim kartlı ya da işlemcili kimlik kartları ya da çizmelerle nerede bulundukları ve hatta kollarına son dönemde ortaya çıkan fitness saatlerine benzer saatler verilerek, sağlık verileri de takip edilemez mi?

ABD'de 2006 yilinda kömür madenlerine kablosuz haberleşme ve elektronik takip sistemlerinin kurulması mecburiyeti getirilmiş. Maden çalışanlarına dağıtılacak sim kartlı ya da işlemcili kimlik kartları ya da çizmelerle nerede bulundukları ve hatta kollarına son dönemde ortaya çıkan fitness saatlerine benzer saatler verilerek, sağlık verileri de takip edilemez mi? 21.ci yüzyıldayız. Bunlar artık zor değil.

Soma maden kazası hepimizi çok üzdü. 300+ madencinin ölüm şeklinin korkunçluğu bir yanda, bütün bu insanların geride bıraktıkları diğer yanda ve olayların oluş tarzından, başbakan başta olmak üzere hükümetin hareket tarzından, insanları aptal yerine koyan algı yönetimlerinden ve de maden şirketinin yaptıklarından ötürü hepimiz yaralandık, berelendik, kendimizi çok üzüntülü, biraz suçlu (madencilerin içinde bulundukları koşullarla ilgilenmediğimiz için), biraz da kızgın hissediyoruz.

Talentra İnsan Kaynakları firmasının sahibi ve sandıkbasindayiz.org ile tanıdığımız Günnur Aktoros ile birlikte bölgenin kadınlarına yönelik bir iş alanı yaratabilir miyiz diye çalışmaya başlıyoruz. Bize katılmak isteyen olursa da bekleriz.

Ama bir yandan da, son yıllarda ülkemizde gelişen ARGE çalışmalarına ve de mobil operatör ve katma değerli servis yaratıcılarına ilham vermesi için, dünyada madencilik alanında mobil ve diğer teknolojiler nasıl kullanılıyor diye baktık. Bakın dünya bu alanda nasıl uygulamalar yapıyor ya da konuşuyor; 


Mobil teknolojiler



Madencilik sektöründe kullanılması beklenen mobil teknolojiler altında, kablosuz teknolojiler, küçük ve maliyeti düşük depolama ve hesaplama parçalarının kullanımı, ileri monitoring sistemleri ve düşük maliyetli bataryalar tanımlanıyor ve bunların servis ve çalışan verimliliğini arttıracağı, güvenlik açısından önemli fırsatlar taşıdığı bildiriliyor. 

ABD'de, 2006'da çıkan bir kanunla, kömür madenlerinde yer altında kablosuz haberleşme ile elektronik takip sistemlerinin kurulmasının bir zorunluluk hale geldiği bildiriliyor. Acaba bizde de benzer bir kanun çıkarılamaz mı? Mesela her bir madencinin üzerinde nerede bulunduğuna dair bir işlemci, simkart, RFID olsaydı. Dışarıda ekrandan kimin nerede bulunduğu takip edilebilir olsaydı. 

Tabi kablosuz haberleşme dediğimizde, madenin içindekilerle haberleşmek mümkün olsaydı. Bu da çok yararlı olacaktı. Belki de yanlış yere hava basılmazdı.

Ama diğer açıdan da madencilik endüstrisinin, mobil teknolojiler alanında üretici olan firmalar için bir fırsat olduğu bildiriliyor. Yani mobil teknolojiler konusunda çözümler mevcut ve gelişiyor. Mesela geçen sene G.Afrika'da bir seminerde konuşan SAP mobil teknolojiler satış yöneticisi Julie Tregurtha, diyor ki; 
 


"Madencilik sektörünün gelişmesi için kullanılabilecek fırsatlardan birisi mobil teknolojilerdir. Yıllardan beri işlerini başarıyla yapan madencilik firmalarına söyleyeceğimiz ilk şey şudur; lojistik tarafına baktığımızda, uzak alanlarda bulunan insanlar var ve bunların digital verilere ve destek sistemlerine anlık erişimleri yok." 


Tregurtha'nın belirttiği digital veriler hem maden şirketi, hem yöneticiler, hem de çalışanlar açısından, daha çok verimlilik, pek çok sürecin kolaylaştırılması ve daha önemlisi emniyet anlamına geliyor. Mobil teknolojilerin maden şirketlerindeki süreçleri sanallaştırabileceği, günlük aktiviteleri hızlandırabileceği ve karar verme süreçlerinde de yardımcı olabileceği bildiriliyor. 



Nesnelerin interneti



Malum günümüzün popüler teknolojilerinden birisi de bu. Soma kazası nedeniyle bu yazıyı okuyacak olan ama teknoloji içinden olmayanlar için tanımlayalım; son yıllarda, içine takılacak olan işlemciler ve sim kartları sayesinde herşey internet ile haberleşebilir, veri alıp verebilir hale geliyor. Bu evinizdeki buzdolabı, akıllı TV'nunuz ya da kolunuzdaki saat, giderek kıyafetleriniz olabilir. 

Mesela "sedye kirlenmesin diye çizmelerini çıkarmaya çalışan madenci" nedeni ile Soma kazasının en çok kafamıza kazınan sembollerinden birisi olan ÇİZME konusunda bir örnek gösterelim; Haberimizin sağ üst köşede resmi olan çizmeye bakın lütfen. Carnegie Mellon National Robotics Engineering Center tarafından geliştirilen bu çizmeler, GPS dışındaki teknolojilerle de (radar gibi) maden içindeki çalışanları takip etmenin mümkün olduğunu görüyoruz[2].

Bu haberi okuduğumuz sayfada 2012 tarihi var [2] ve o zamandan bu yana, bu çizmelerin pazara çıktığı ve hatta ABD'de itfaiyeciler tarafından da kullanılmaya başlandığı görülüyor. 

Nesnelerin interneti, düşük maliyetli sensörleri ya da kablosuz ya da yakın-alan haberleşme cihazları (mesela RFID) kullanan sistemler olarak madencilikte kullanılabilir ve de bunlar veri toplama, monitoring, karar verme ve lojistik ile üretimde süreç optimizasyonu alanlarında kullanılabilir.

Soma kazası açısından bir noktayı daha hatırlatalım; nesnelerin interneti, giyilebilir teknolojiler kanalıyla, madencilerin sağlıklarını takip amaçlı da kullanılabilir. Örneğin son 1-2 yıldır popüler hale gelen fitness saatleri ile madencilerin sağlıkları da takip edilebilir.

 

Yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji yedekleme sistemleri

 

Enerji elde etme ve depolama sistemleri de madencilik sektörü açısından önemli bir kavram. Operasyon için önemi tartışılmaz ama Soma kazasında elektriklerin çalışmayışı nedeniyle tahliyede zorluklar yaşandığını ve bu nedenle ölümlerin arttığını düşünürseniz, enerji sistemlerinin kaza durumunda önemi daha da fazla. İşçiler büyük asansörlerle dışarı çıkabilecekken, --kurtulabilenlerin anlattıklarına bakılırsa-- uzunca bir mesafeyi tırmanmak zorunda kaldılar. Bazıları bu yolda vefat etti.

Tabi yukarıda belirttiğimiz mobil teknolojiler, kablosuz haberleşme açısından da enerji olmazsa olmaz durumunda.

Maden firmaları çok enerji ihtiyacı olan firmalardır. Talebi yedekli, daha çevreci ve daha az maliyetli karşılamak açısından, dizel jeneratör kullanımını azaltmak istedikleri de biliniyor. Bu nedenle de gittikçe daha fazla firma yeni elde etme ve depolama teknikleri geliştirilmeye çalışılıyor. Bu konudaki gelişmeler için "daha çok yolumuz var" deniliyor. Ama pil (batarya) teknolojileri üzerinde (lityum-iyon-yakıt hücreleri) çalışmalar artıyor. Su pompolama ve basınçlı gaz gibi mekanik sistemler üzerinde de çalışmalar var. Ayrıca nano teknolojiler gibi yeni konulara da bakılıyor. 

İleri materyaller diye adlandırılan ve güç ile iletim özellikleri yüksek malzemelerin de önümüzdeki dönemde enerji depolama ve güneş hücreleri konularında daha iyi bir çözüm sağlayabileceği düşünülüyor. 



Akıllı yazılımlar



Yazılım konusunu fazla açmıyoruz. Çünkü bugün yazılımları olmayan firmalar yoktur diye düşünüyoruz. Maden şirketlerinde otomasyon hem verimlilik, hem de güven açısından önemli. İleri yazılımlar kullanılması, yapay zeka, büyük veri teknolojileri ve kullanıcı arayüzleri ile şirketin süreçlerinde önemli bir yeri olduğu da şüphe götürmez.



Son söz



Bunun dışında mevcut ve gelişen teknolojilerden maden şirketlerine yararı olanları, bulut servisleri (tabi ki verilerin daha verimli kullanımı açısından), sürücüsüz ya da yarı sürücülü araçlar (lojistik açısından), 3D Baskı sistemleri (madende gerekli parçaların mesela kırılan parçaların hızlı bir şekilde üretilmesi), Robotik (zor işlerin bir kısmının robotlarca yapılması) şeklinde sayabiliriz. 

Bu yazımızda olaya --yaşadığımız üzücü kazanın etkisiyle-- daha çok madenci sağlığı açısından baktık. Ama teknolojilerin, verimliliğe yönelik özellikleri varsa onları da saydık ki --sadece sağlık için bile olsa önemli olsa da-- "bakın bunlar sadece sağlık değil, verimlilik için de önemli" demek istedik. 

Ama acaba bu anlattığımız teknolojileri birazcık da olsa uygulayan madenler var mı ülkemizde? Ya da bundan sonra düşünecek olanlar... Yoksa da .... hükümetin bu konuda bazı önlemler almasının ve teknolojinin bu alanda kullanımını daha fazla özendirmesinin sırası gelmedi mi?

Bizim beklentimiz ise, özellikle üniversitelerimizin bu konularda çalışması. Örneğin sağ üst köşede yer alan çizmeler bir ABD üniversitesinin projesidir. Bu yazıyı mobil operatör firmalarına, üniversitelere, ARGE firmalarına ve de katma değerli mobil uygulama geliştiren firmalara ilham olması için yazdık.




[1] Disruptive technologies: Advances that will transform life, business, and the global economy

[2] GPS-Free Tech Can Track Miners' and Soldiers' Boots Underground