İnternet ortamındaki yayınların denetlenmesinde karşılaştığımız sorunlar, 2007 yılında kabul edilen temel yasa, diğer yasalardaki hükümler ve idari uygulamalardan kaynaklanıyor. Aşağıda “internette sansür” suçlamasına neden olan yasal düzenlemeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı ‘nın (BTK) “filtre” uygulamasına ilişkin tartışmaları soru ve cevaplarla irdeleyeceğiz.
1- İnternet ortamında yapılan yayınlar hangi mevzuata dayanarak denetleniyor?
Bu konudaki temel düzenleme, TBMM'de 4 Mayıs 2007'de kabul edilen, 23 Mayıs 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve tam adı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” olan yasada bulunuyor. 5651 sayılı bu yasa, tartışmalara neden olan “erişimin engellenmesi” yöntemlerini de düzenliyor.
Tam 9 yasa ve 1 KHK ile internete erişim engellenebiliyor
2- İnternet sitelerinin kapatılmasına, cezalandırılmasına, erişimlerinin engellenmesine dayanak olan başka yasalar da var mı?
Şu anda devlete internete erişimi engelleme olanağı veren tam 9 yasa ile 1 kanun hükmünde kararname bulunuyor. Temel düzenleme olan 5651 sayılı yasayı aşağıda özel olarak inceleyeceğiz. Bilgi Teknolojileri İletişim Başkanlığı’nın T24’e gönderdiği listeye göre diğer 8 yasa ile KHK’nın adları ve internet sitelerine erişimin engellenmesine ilişkin madde numaraları şöyle: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Ek-4 üncü maddesi; Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin beşinci fıkrasının (k) bendi; Türk Ticaret Kanunu’nun 56 ve 58. maddeleri; Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrası; Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 101. maddesi; Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis Ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesi; Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesi; Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 9, 76 ve 77. maddeleri.
3- Temel düzenleme olan 5651 sayılı yasa neden eleştiriliyor?
5651 sayılı yasa iki temel sorun nedeniyle eleştiriliyor. Birincisi; internete erişimin hangi durumlarda engelleneceğini belirleyen “katalog suçlar”ın kapsamı. İkincisi de; yargının yanı sıra idareye de yayın durdurma yetkisi veren hükümleri.
4- Katalog suçlar ne anlama geliyor?
Katalog suçlar, 5651sayılı yasa gereğince internet sitelerine erişimin engellenmesine dayanak olarak gösterilen “suç listesi”ni ifade ediyor. Yasadaki listede sayılan bu “suç”ların işlendiğine kanaat getirilmesi durumunda idare ya da yargı internet sitesine erişimi derhal engelleyebiliyor.
İnternete erişimi engelleyen 8 suç
5- Erişimi engelleyen “katalog” suçlar hangileri?
Katalog suçlar 5651 sayılı yasanın 8. maddesinde sayılıyor. “Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” başlığını taşıyan bu maddede katalog suç olarak sayılan 8 fiilin 7’si Türk Ceza Kanunu’ndan aynen bu maddeye nakledilen fiiller. Bunlar; 1- intihara yönlendirme, 2- çocukların cinsel istismarı, 3- uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, 4- sağlık için tehlikeli madde temini, 5- müstehcenlik, 6- fuhuş 7- kumar oynanması için yer ve imkân sağlama.
TCK’da yer alan bu fiiller dışında Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da yer alan suçlar da 8. maddede “katalog suçlar” arasında sayılıyor.
6- Katalog suçlar ile diğer suçlar nasıl takip ediliyor?
Katalog suçlara ilişkin takibi BTK’ya bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yapıyor. Ancak katalog suçlar dışında kalan yayınlara ilişkin başvuru, ihbar ve şikâyetlere ilgili mahkemeler bakıyor. Örneğin “hakaret” suçuna ilişkin bir başvuru ile TİB değil, mahkemeler ilgileniyor. Bu nedenle bazen bir mahkemenin kapattığı bir siteden BTK veya TİB’in haberi olmayabiliyor.
7- Katalog suçlar nasıl tespit edildi?
Çocuk pornosu skandalına ilişkin Bursa’ya uzanan soruşturma sırasında internet sitelerindeki yayını denetleyen hiçbir yasa olmadığından hareketle konu 2007’de TBMM gündemine geldi. Öncelikli amaç, kimsenin tartışma konusu bile yapmadığı çocukların istismarının önlenmesiydi. Ancak daha sonra katalog suçlara “müstehcenlik” ve “Atatürk aleyhinde işlenen suçlar” da dahil edildi.
8- Neden?
YouTube’un Türkiye’den erişiminin engellenmesine de neden olan Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da sayılan suçların internet yayınlarını düzenleyen yasaya dahil edilmesi, TBMM’de CHP’nin girişimi üzerine oldu. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın internet medyası ile buluşmasında, bu yasanın uygulamasının internet yayınları açısından sorun yaratabileceğini düşündüklerini, ancak istismar edilebileceği nedeniyle CHP’nin girişimine karşı çıkamadıklarını söyledi.
En tartışmalı katalog suçu: Müstehcenlik
9- Katalog suçlar kapsamıdaki ‘müstehcenlik’ neden tartışma yaratıyor?
Çünkü müstehcenliğin üzerinde uzlaşmaya varılmış hiçbir tanımı bulunmuyor. Bir fotoğraf kimine göre “estetik”, kimine göre “erotik”, kimine göre ise “pornografik” olarak görülebiliyor. İdarenin esas aldığı Yargıtay’ın bile “müstehcenlik” konusunda birbirinden farklı kararları bulunuyor. Örneğin Yargıtay Ceza Genel Kurulu, “Aman Tanrım bu ne güzellik” ve “Kadın değil felaket” başlıklarını taşıyan fotoğraflı bir haberi “müstehcen yayın” kapsamında cezalandırmakta direnen yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma gerekçesinde “tenasül (üreme) organları görünmediği için yayının müstehcen sayılamayacağına” hükmetti. Ancak bir başka Yargıtay kararında, “tenasül organlarının görünmemesinin” bir yayının müstehcen sayılmaması için yeterli olamayacağı belirtildi.
10- İdare müstehcenlik çerçevesini nasıl çiziyor?
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer’in T24’ün de aralarında bulunduğu yayınların temsilcileriyle yaptığı toplantıda, “Yargıtay kararlarının da üzerinde bir normla konuya çok esnek yaklaşıldığı”savunuldu. Örnek olarak, “cinsel ilişki gösterimi” dışında bir içeriğe müdahale edilmediği belirtildi.
Müstehcenlikte yargı kararı bile aranmıyor
11- Yasaya göre erişim nasıl engelleniyor?
Katalog suçlardan birinin varlığı durumunda erişim; soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararıyla durdurulabiliyor. Gecikmesinde sakınca olan hallerde savcı da erişimi engelleyebiliyor. Bu durumda savcılık kararının 24 saat içinde hâkim onayına sunulması gerekiyor.
Ancak 8. madde, “katalog suç” kapsamındaki yayının yurtdışından yapılması veya yurtiçinden yapılsa da “çocukların istismarı” ya da “müstehcenlik” söz konusu olduğunda BTK’ya bağlı olarak çalışan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na da (TİB) doğrudan yayın durdurma yetkisi veriyor. İnternet sitelerine erişimin, “müstehcenlik” gibi tartışmalı bir konuda yargı kararı bile aranmadan durdurulabilmesi, yasanın en sorunlu düzenlemelerinden birini oluşturuyor.
12- Filtre tartışması nereden çıktı?
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 22 Şubat 2011’de “İnternetin güvenli kullanımı” başlığını taşıyan bir karar aldı. Karara, 6 aylık bir hazırlık süresinden sonra 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe gireceği hükmü de eklendi. Karar uyarınca, 22 Ağustos 2011’den sonra internete ancak BTK’nın belirlediği “aile profili”, “çocuk profili”, “yurtiçi profil” adları verilen filtrelerle girilebilicek ya da “standart profil” tercih edilecek.
13- Bu profillerin çerçevesi ne?
BTK’nın açıklamalarına göre;
Kurum tarafından işletmecilere gönderilecek “çocuk” ve “aile” filtrelerinde sadece devletin belirlediği alan adları, IP adresleri ve portlara erişim mümkün olacak.
Yine BTK’nın göndereceği “yurtiçi profil” denilen filtrede de, sadece devletin belirlediği yurtiçindeki alan adları, IP adresleri ve portlara erişim mümkün olacak.
“Standart profil”de ise, “güvenli internet filtreleri” olarak anılan yukarıdaki üç profili istemeyenler bulunacak.
14- Yani standart profil bir filtreyi içermiyor mu?
BTK açıklamalarına göre içermiyor. BTK Başkanı Acarer “mevcut uygulamanın adını ‘standart profil’ olarak koymakla hata ettiklerini” söyledi. Eğer 22 Ağustos’tan itibaren bir kullanıcı yurtiçi, aile ya da çocuk profillerinden hiçbirini istemezse, şu andaki mevcut düzene göre internete girebilecek.
Filtre seçmek zorunlu değil
15- Filtrelerden birini seçmek zorunlu mu?
Hayır. Eğer bir kullanıcı, yurtiçi, aile ya da çocuk profillerinden birini istemezse hiçbir şey yapmasına gerek kalmayacak, internetteki mevcut durumunu sürdürecek. Sadece, filtre isteyen kullanıcılar servis sağlayıcılarına taleplerini iletecek ve herhangi bir ücret ödemeden “güvenli internet” adıyla hazırlanan ve devletin belirlediği çerçeve içinde kalan internet sitelerine girebilecek.
16- Bir abone tek filtre mi kullanabilecek?
BTK açıklamalarına göre, hayır. Örneğin, çocuk filtresi isteyen bir ebeveyn, akşam evine döndüğünde aile ya da yurtiçi filtrelere geçebilecek veya standart profili kullanabilecek. Her profil için servis sağlayıcının verdiği şifreler kullanılacak.
17- Sansür tartışması nereden çıkıyor?
Özellikle çocukları için “güvenli internet” arayan insanlara devletin filtre hazırlamasından kaynaklanıyor. 22 Ağustos’tan sonra yurtiçi, çocuk ya da aile filtreleri ile internete servis sağlayıcıların vereceği şifrelerle girilebilecek. Takip konusunda iyi bir sicili bulunmayan devletin, kullanıcıların hangi sitelere girdiğini izleyebileceği öne sürülüyor. Ancak BTK Başkanı Acarer, bunun ne teknik kapasite, ne de yasal açıdan mümkün olacağını söylüyor.
18- Mevcut özel filtreler de geçerliliğini koruyacak mı?
Evet. İsteyen 22 Ağustos’tan sonra devletin hazırladığı filtreleri, isteyen halen piyasada olan filtreleri, isteyen her ikisini birlikte kullanabilecek ya da isteyenler hiçbir filtre kullanmayacak.
19- Tartışmada kim haklı; devlet mi, “internetime dokunma” diyenler mi?
Elbette “internetime dokunma” diyenler. Zira güvenli internet için filtre şu anda da mevcut ve isteyen özellikle çocuğu için istediği filtreyi kullanabiliyor. Devlet, bu filtrelerin servis sağlayıcılar tarafından tüketicilere ücretsiz verilmesini zorunlu hale getirir, ancak kendisi içerik belirlemeyebilirdi. Avrupa’da da özellikle küçüklerin korunması için güvenli internet arayışı var, ancak filtre içeriğini kendisi belirleyen bir ülke bilinmiyor. Devletin doğrudan işin içine girmesi ve halk için “güvenli internet coğrafyası” çizmeye kalkışması demokratik ölçütler açısından sorun içeriyor. Neticede insanlar istediği siteye girer, istemediğine girmez, çocuğu için istediği filtreyi kullanır ya da kullanmaz. Burada hiçbir seçenek devleti ilgilendirmez.
Kapatılan site sayısı açıklanmıyor
20- Şu ana kadar kaç internet sitesi kapatıldı ya da içeriğe müdahale edildi?
Bu soruya yanıt vermek için resmi bir veriye sahip değiliz. Zira kamu otoritesi bu konuda şeffaf davranmıyor, erişimi durdurulan ya da içeriğine müdahale edilen site sayısını açıklamıyor. BTK Başkanı Acarer, haklı tepkilere neden olan bu uygulamadan vazgeçilebileceğini, engellenen sitelerin sayısının düzenli olarak açıklanacağı bir sistem üzerinde çalışıldığını söyledi. Müdahale edilen sitelere ilişkin yayın yapan www.engelliweb.com sitesindeki gayriresmi bilgilere göre halen Türkiye’de 13 bin 64 site egnellenmiş halde bulunuyor.
21- Yasaklı kelimeler listesi nedir?
“Yasaklı kelimeler” diye öne sürülen liste, önemli bir bölümü pornografik yayın yapan sitelerin kullandığı ve 28 Nisan’da servis sağlayıcılar ile hosting firmalarına gönderilen isimlerden oluşuyor. BTK’nın açıklamasına göre, “servis sağlayıcıların isteği üzerine” bu liste gönderildi. Açıklamaya göre, “servis sağlayıcılar, yasalara aykırı yayın yapan sitelere farkında olmadan hizmet verip davaya hedef olmamak için böyle bir liste talep etti” ve idare de gönderdi.
BTK, bu listede geçen isimlerin yasaklı olmadığını, sadece servis sağlayıcılara “bizim tespit ettiğimize göre bu isimler altında sorunlu yayınlar yapılabiliyor” dendiğini açıkladı. Söz konusu yazının servis sağlayıcılara “bilginize” ifadesiyle gittiğini vurgulayan BTK, “yasaklı kelime” diye bir uygulamanın söz konusu olmadığını açıkladı. BTK Başkanı Acarer’in açıklamasına göre, örneğin “sarışın” adı altında pornografik yayın tespiti olduğunu, ancak bir kozmetik ürününün de aynı adı taşıyabileceğini, dolayısıyla bu isme tekabül eden site ve içeriklerin kapatılması gibi bir şeyin söz konusu olamayacağını duyurdu.
Temel sorun müstehcenlik takıntısı
22- Devlet erişimi nereye kadar engelleyebilir?
Edirne’den Kars’a kadar! Türkiye’nin engellediği binlerce site Türkiye dışında dünyanın her yerinden girilebilir siteler. Diğer yandan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın YouTube yasağına karşı tavsiye ettiği gibi, DNS ayarlarını değiştirerek engellenen sitelere de erişmek mümkün. BTK Başkanı Acarer, filtre uygulamasından sonra DNS ayarlarını değiştirme imkânının ortadan kalkacağı iddialarının doğru olmadığını söyledi.
23- Temel sorun ve çözüm önerileri ne?
Temel sorun, devletin ve egemen siyasetin müstehcenlik ve pornografiyi “nerede görülürse yok edilmesi gereken birinci öncelikli tehdit” olarak görmesinde. Buradan hareketle idareye kadar uzanan erişim engeli olanakları tanınması ve resmi “filtreler” oluşturulması haklı tepkilere neden oluyor. İdareye tanınan erişim engelleme yetkisinin kaldırılması ve internet ihtisas mahkemelerinin kurulması gerekiyor.