Doğan Akın

08 Aralık 2009

Obama'nın 11 mesajı, Erdoğan'ın basın gafı

Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama'nın yarım saat olarak planlandığı “duyurulan” görüşmesi yaklaşık iki saat sürdü.

Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama'nın yarım saat olarak planlandığı “duyurulan” görüşmesi yaklaşık iki saat sürdü. Başından itibaren iki saat olarak öngörüldüğü anlaşılan görüşmenin “yarım saat olarak planlandığı” yolundaki duyuruyla, kamuoyundaki pozitif algının yükseltilmesinin hedeflendiğini söyleyebiliriz.
Obama'nın, Erdoğan'la yaptığı basın toplantısında öne çıkan 11 mesajı şöyle sıralayabiliriz:
1- “Stratejik ortaklık”, “model ilişki” gibi ifadeleri bu kez kullanmayan Obama, bu konudaki en kuvvetli mesajı, “Türkiye ile ABD arasında en iyi ilişkileri kurmak için her şeyi yapmaya hazırım” sözleriyle verdi.
2- Afganistan'a desteği için Türk halkına ve Erdoğan'a teşekkür eden Obama, Türkiye'nin Afgan halkıyla NATO gücü arasında köprü konumunu sürdürmek için bölgeye “muharip asker göndermeme” tutumunu teyit etmiş görünüyor.
3- Obama, Kürtler'in Irak'taki merkezi yönetimde üst düzeyde temsil edilmesinin, sorunların daha kolay konuşulmasını sağladığının altını çizdi. Obama bu sözlerle Türkiye'ye, Irak'ta ABD nezaretinde tesis edilen modelin Iraklı Kürtler'le diyaloğu kolaylaştırdığı mesajını verdi.
4- İran'la samimi bir ilişkiye yönelen Erdoğan'a Obama'nın mesajı, “bu ülkenin nükleer kapasitesini barışçı amaçlarla kullanması için Türkiye'nin bölgedeki ağırlığını önemli gördüğü” şeklinde oldu. Amerikan yönetiminin, İsrail ile gerilen ilişkilerin, Türkiye'nin bölgedeki ağırlığı açısından olumlu katkı yapmayacağı görüşünde olduğu biliniyor.
5- NATO Genel Sekreterliği'ne Rasmussen'in atanmasıyla hayal kırıklığına uğrayan hükümete bu konuda Beyaz Saray'da verilen mesaj “Türkiye'nin NATO içindeki pozisyonunun güçlendirilmesi ve füze savunma sistemi taahhüdü” oldu.
6- Ermenistan ile normalleşme adımları için kutladığı Erdoğan'ı “bu sürecin devamı için cesaretlendirmeye çalıştığını” açıklayan Obama Erivan ile imzalanan tarihi protokollerin hayata geçirilmesini istedi. Erdoğan'ın bu talebe, Azerbaycan'ın beklentilerine paralel olarak, Ermenistan'ın işgal ettiği bazı bölgelerden çekilmesi gerektiği, bu yönde Minsk grubundan baskı beklediği yolunda kuvvetli bir şerh düştüğünü belirtelim.


Tokat faillerinin bulunması için ABD desteği


7- Obama'nın, Tokat'ın Reşadiye ilçesi Sazak köyü yakınlarında kurulan pusu sonucu 7 askerin şehit olmasına ilişkin olarak sürpriz sayılabilecek bir destek açıklaması yaptığını söyleyebiliriz. “Erdoğan'a son terörist saldırının faillerinin yakalanması için ABD'nin vereceği destekten söz ettim” diyen Obama'nın, Erdoğan'ın da “hangi örgüt ya da örgütlerin yaptığının henüz bilinmediğini” vurgulayarak sürdüğünü belirttiği araştırmaya destek mesajı vermesi ilginç. Obama'nın sözleri, demokratik açılım sürecini baltalama yolundaki en büyük saldırı olan katliamın faillerinin bulunması için ABD'nin Türkiye'ye bazı uydu görüntüleri verebileceği ihtimalini akla getiriyor. Obama'nın, bir soru üzerine “Özellikle PKK'ya karşı yakın bir işbirliği yürütmeye karar verdik” dediğini de burada not edelim.

8- “Çok kolay olmayan dini ve etnik azınlıkları Türkiye'deki siyasi sürece dahil etme yolundaki başarısından dolayı Erdoğan'ı kutladım” diyen Obama, topraklarında “etnik azınlık” varlığı kabul etmeyen Türkiye'nin tutumuna ters düşmüş bulunuyor. Obama'nın, “Ermenistan konusunda Erdoğan'ı cesaretlendirme” yolundaki ifadelerinin yanı sıra “etnik azınlık” sözlerinin de, muhalefet tarafından AKP'nin önüne getirileceğinden emin olabilirsiniz. Erdoğan'ın, ortak basın toplantısında “etnik azınlık” ifadesine kayıt düşmüş olmaması tartışmalara neden olabilir.
9- Obama, Kürt açılımının hemen ardından dile getirdiği “Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konusunda Erdoğan'a destek vereceği” sözleriyle, ABD'nin iki konuyu birbirinden ayırmadığının, aksine bir bütün içinde ele aldığının altını çizdi. Önümüzdeki dönemde bu konuda somut adımlar bekleyebiliriz.
10- Türkiye ile ABD arasında ortak bir ekonomik kurul oluşturulması ve buraya bakan düzeyinde görevlendirme yapılması, özellikle Ankara'nın beklentileri açısından önemli bir adım sayılmalıdır.

11- “Stratejik ve model ortaklık”tan bu kez söz etmeyen Obama'nın, basın açıklamasını bitirirken kullandığı “Türkiye dostum, Erdoğan arkadaşım” sözleri Türk heyetini memnun etti.


Erdoğan'ın basın özgürlüğünden anladığı


Son olarak Erdoğan'ın, Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra düzenlediği basın toplantısındaki “Türkiye'de basın özgürlüğü sorunu yok., Basın özgürlüğü sorunu ABD'nin varsa ABD'nin, Türkiye'nin varsa Türkiye'nin sorunu. Yoksa buraya gelip Türkiye'yi ABD'ye şikâyet edenler mi var” sözleriyle modası geçmiş bir tavır sergilediğini belirtelim.
İfade özgürlüğünün en önemli zemini olan basın özgürlüğünü “her ülkenin kendi işi” sayarak “Yoksa Türkiye'yi ABD'ye şikâyet edenler mi var” diye çıkışmasının, demokratik açılım yaklaşımı Beyaz Saray'da kutlanan Erdoğan için iftihar edilecek bir tutum olduğunu söyleyebilir misiniz?