Kemal Kılıçdaroğlu ile Deniz Baykal buluşmasından çıkan sonuç; siyasette demokrasi talebinin, ilkelere göre değil bulunduğunuz yere göre sahiplenilen bir araç olmaktan öteye gidemediği gösteriyor.
Kendi genel başkanlığı döneminde Parti Meclisi üyelerini “blok liste” ve “açık oy”la seçtiren Baykal, Kılıçdaroğlu'ndan “çarşaf liste” ve “gizli oy” talep ediyor. Bu noktadan baktığınızda Baykal ve arkadaşlarının 18 yıl yönettikleri CHP'de “parti içi demokrasi” talep ettiklerini, Kılıçdaroğlu ekibinin ise buna karşı çıktığını iddia edebilir misiniz?
Elbette hayır. Bu nedenle Kılıçdaroğlu-Baykal buluşmasının önümüze koyduğu gerçekleri, ne CHP'de, ne de diğer partilerde kimsenin asıl meselesi olmayan, sadece yeri geldiğinde araçsallaştırılan “parti içi demokrasi”yi ihmal ederek değerlendirmemiz gerekiyor. Bu ayıklamayı yaparak CHP'deki mevcut ve olası gelişmeleri daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebiliriz. Önce, “çarşaf”, “blok”, “anahtar” başlıkları altında tartışılan listelerin ne anlama geldiğini hatırlayalım.
Çarşaf, blok ve anahtar liste ne demek?
- “Çarşaf liste” 80 kişiden oluşan Parti Meclisi'nin, bütün delegelerin aday olabileceği bir yarışta seçilmesi anlamına geliyor. Çarşaf listede en yüksek oyu alan 80 kişi Parti Meclisi'ne seçiliyor.
- “Anahtar liste” çarşaf listeyle gidilen seçimlerde “anahtar” rolü oynayan listeye verilen isim. Çarşaf listede yüzlerce isim karşısında kalan delgelere ekipler kendi adaylarını işaret etmek için “anahtar liste”ler hazırlıyor. Her grup “anahtar liste” çıkarabiliyor. Delegeler de, “anahtar liste”nin basılı olduğu pusulayı sandığa atmadan önce bazı isimlerin üzerini çizerek başka bir isim yazabiliyor.
- “Blok liste” ise, seçimlerin sadece hazırlanacak blok listeler arasında anlamına geliyor. Burada kilit önem taşıyan “blok liste” Genel Başkan'ın hazırlayacağı liste oluyor. Eğer bu listeye oy vermek istemeyen gruplar varsa, onlar da blok liste hazırlayarak yarışa katılabiliyor.
Baykal cephesi önerge vermeye hazırlanıyor
- CHP Tüzüğü'ne göre, Parti Meclisi seçimlerinin çarşaf listeyle mi, blok listeyle mi yapılacağına kurultay günü yapılan oylamada karar verilecek. CHP'de parti yönetiminin “blok liste” kararına karşı çıkanların kurultay başkanlık divanına önerge vererek, seçimlerin çarşaf listeyle yapılmasını talep etmeleri bekleniyor. Bu durumda Baykal'ın kürsüye gelerek “lehte konuşma” için söz alacağı tahmin ediliyor.
- Lehte ve aleyhte konuşmalardan sonra önerge oylamaya konuluyor. Önergenin kabul edilmesi için delege tamsayısının salt çoğunluğunun (626) kabul oyu gerekiyor.
Baykal ve Sav 'gizli', Kılıçdaroğlu 'açık' oylama istiyor
- Parti Meclisi seçimlerinin çarşaf listeyle mi, blok listeyle mi yapılacağını tayin edecek oylamanın gizli ya da açık yapılması da tartışma konusu. Deniz Baykal ile Önder Sav, oylamanın gizli yapılmasını istiyor. Bu cephe, gizli oylamada oyunu mevcut parti yönetimine belli etmeyeceğini düşünen delegenin çarşaf listeye destek verebileceğini hesap ediyor. Önder Sav, CHP Tüzüğü'nün gizli oya olanak verdiğini belirtiyor.
- Kılıçdaroğlu ekibi ise oylamanın, “bugüne kadar hep yapıldığı gibi” açık yapılacağını söylüyor. Örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, tüzük hükümlerinin açık olduğunu belirtirken Önder Sav'ın görüşüne “Bugüne kadar gizli oylama yapılmış mı” sorusuyla karşı çıkıyor.
Parti içi iktidar Kılıçdaroğlu'nu güçlendiriyor
- Delegelerin, seçim arifesinde milletvekili adaylarını belirleyecek Genel Başkan ile ters düşmeme arzusu, seçimlerin blok listeyle yapılması kararıyla sonuçlanabilir. Ancak milletvekili adaylarını belirleme konumundan da güç alan ve “yeni”liği ifade eden konumuyla iktidarı unutan partiye umut veren Kılıçdaroğlu'nun karşısında yarım yüz yıldır CHP'de siyaset yapan iki kurt politikacı bulunduğunu ihmal etmemek gerekiyor.
Baykal alternatif adaylara nasıl duvar örmüştü?
- Baykal'ın çarşaf liste ve gizli oy talebiyle bugün sahip çıktığı parti içi demokrasi talebine gelince... CHP, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından kapatıldıktan sonra 9 Eylül 1992'de tekrar açıldı. Baykal bu tarihten 2010 yılına kadar, iki kısa fasıla dışında, yaklaşık 18 yıl partiyi tek adam olarak yönetti. Bu 18 yıl içinde tek seçim kazanılamadı. Baykal'ın partiyi yönettiği o yıllar boyunca nasıl bir parti içi demokrasi anlayışı ortaya koyduğunu görmek için, 2003 yılında yapılan tüzük değişikliğini hatırlatalım. 2003'teki tüzük değişikliğiyle bir partilinin genel başkanlığa aday olabilmesi için imza verecek delegelerin toplam delegelere oranı yüzde 5'ten yüzde 20'ye çıkarıldı. Bir başka deyişle, delege sayısının 1250 olduğu düşünüldüğünde, genel başkanlığa aday çıkarabilecek asgari delege sayısı 63'ten 250'ye yükseltilmiş oldu.
- Tüzükte genel başkanlığa aday olmayı zorlaştırma girişimi bu kadarla da kalmadı. Delegelerin, gösterdikleri aday için imzalarını, kurultay günü Başkanlık Divanı önüne gelerek göstermeleri de hükme bağlandı. Böylece “mevcut yönetim”e alternatif bir ismi destekleyecek delegelerin bu tercihlerini kurultay salonunda açıkça ilan etmeleri esası benimsenmiş, yeni genel başkan önerenlerin parti yönetimi tarafından mimlenecekleri bir düzen kurulmuştu!
- Özetle; bugün “çarşaf liste” ile her delegeye adaylık yolu açılmasını isteyen Baykal, birkaç yıl önce kendisine alternatif bir genel başkan adayının çıkmasını neredeyse olanaksız hale getirmişti. Bugün “gizli oy” isteyen Baykal, o zaman alternatif bir genel başkan adayını destekleyen delegelerin hepsinin kendilerini kurultay salonunda ilan etmeye mecbur bırakmıştı!
'Kurultaya neden olan PM yapısı sürsün' talebi
- Kılıçdaroğlu'nun kurultaya gitmesinin nedeni, bugün her kafadan bir ses çıkan ve partiye hakim olamadığı gibi bir görüntü veren Parti Meclisi'ni değiştirmek. Blok listeyle kendi seçtiği bir Parti Meclisi ve içinden oluşturacağı bir Merkez Yürütme Kurulu ile seçim kampanyasına başlamak.
- Baykal ve Sav cephesi ise Kılıçdaroğlu'nun kurultaya gitmesine neden olan mevcut tabloyu kurultaydan sonra da inşa etmeye çalışıyor.
18 Aralık Cumartesi günü toplanacak CHP kurultayında ilk mücadele Parti Meclisi seçimlerinin blok listeyle mi, çarşaf listeyle mi yapılması üzerinde yaşanacak.
AKP, tek başına iktidarının dokuzuncu yılında bir kez daha tek başına iktidarın en kuvvetli adayı olarak seçimlere hazırlanırken CHP'nin gündemi böyle...