19 Mayıs 2011
Hızla Kirleniyorlar...
Özdemir Asaf Türkçe şiirin ustaları arasında yerini aldı sonra da bu dünyadan göçtü...
Özdemir Asaf Türkçe şiirin ustaları arasında yerini aldı sonra da bu dünyadan göçtü. Artık şiirleri ile yaşıyor. Genç kuşaklar belki adını bile duymadı. Ama bir gün elbet cep telefonu ile konuşmaktan, play station oynamaktan, marka ezberlemekten sıkılacaklar ve şiirin büyülü dünyasına adım atacaklar. Sanırım o zaman tanıştıkları şiir ustalarından biri de Özdemir Asaf olacak. Onun iki, üç dize de şiirin tadı ile hınzır bir zekânın iğnelerini buluşturduğu kısa şiirlerini dillerinden düşürmeyecekler.
Yukarıdaki paragrafı bana yazdıran bir okur telefonu oldu. Sanırım bizim kuşaktan bir okurdu. Kısa bir soru sordu:
- Engin Bey, sabahtan beri bir şairimizin iki dizelik şiiri dilime takıldı, ha bire yineliyorum. Bil bakalım kimin şiiriydi ve şiir hangisiydi?..
İnanmayacaksınız ama hiç duraklamadım; öyle atıp da “Belki tutar” hesabı da yapmadım. Sanki sabahtan beri benim de dilimdeymiş gibi cevabı yapıştırdım.
“Özdemir Asaf” dedim, sonra ekledim:
- Bütün renkler hızla kirleniyordu / Birinciliği beyaza verdiler...
Güldü. Güldüm.
Gülüştük ve telefonu kapattık.
Günlerdir siyasetin koçbaşlarının TV konuşmalarını dinleyen, gazetelerde, haber sitelerinde kaset çözümleri, “İstifa etmezsen açıklarız” şantajı, uçakla giden davetiye, “Tek millet, tek devlet” yaveleri, miting meydanlarında bağırtısı yüksek, içi boş, düzeyi -düşük değil- çukur konuşmaları dinleyen ben, sen, o, biz için bu iki dize dile takılmaz da ne olur?
Evet siyaset dünyası hızla kirleniyor ve birincilik için kıyasıya yarışıyorlar.
Bize de mide bulantısı, diş gıcırtısı kalıyor...
Tanıklığıma güvenin; meslek kıdemim bunu söyleme hakkını bana veriyor: 40 yıldan fazla bu meslekteyim ve 40 yıldır nice seçim kampanyası izledim, bu kadar kirlenmişine tanık olmadım.
Düzey sahiden de düşük filan değil. Çünkü düşük az da olsa bir yükselti içerir. Bu seçim kampanyasında düzey harbiden çukur.
* * *
Diyeceğim bundan ibarettir, yazacağım da bu kadardır.
Çok kısa bir yazı mı oldu?
Olsun. Bundan sonra ekleyeceğim her paragraf beni basın savcısının önüne götürür.
Hem zaten düşünüp de yazmadıklarımı sizler de düşünüyorsunuz.
Yanılıyor muyum?