Haydi buyrun bakalım...
Dünkü “Bayan” yazısının üstüne bugün yine “cinsdeşlerime” sataşmak, erkek egemen dilin ele verdiği berbat önyargıları tırmıklamaya niyetlendim.
Gel gör ki...
Gel gör ki okurlara ayrılan “yorum yaz” kutusuna dün düşen yorumlardan biri, galiba sonuncusu, “Bayan” başlıklı Tırmık’ı “suyuna tirit” bir yazı olarak nitelemekte...
Şimdi yeni bir sade suya tirit Tırmık döktürsem mi, döktürmesem mi ?
Biraz duraksadım... Sonra...
Sonra, “Okur bu. Sever, söver, över, küser, punduna getirirse lafla döver” dedim.
N’aparsın, hamama giren terler; internet gazetesinde yazan da bunlara katlanır...
Yani okur fırçasını göze alıp bir sade suya tirit Tırmık daha okumaya varsanız buyrun...
* * *
İstanbul’u basan sel suları üstünde kayık yüzdürüp gözlerimizin içine baka baka kayıkçı döğüşüne tutuşan siyaset bezirganlarının suda boğulmuş 34 yurttaş cesedi üstünde sürdürdükleri “Sen suçlusun, hayır sen daha suçlusun”dan ibaret siyasal (siyasal?) tartışmalara dün yeni bir halka eklendi.
CHP İstanbul İl Başkanı’nın suçu AKP’ye yükleyen demeçlerine cevap vermek anlaşılan siyaset hiyerarşisi gereği AKP’nin İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’ya düşmüş.
Yani sıradan bir siyasetçi atışması. Okurların belki başlığına göz atacakları ve büyük olasılıkla haberin içini okumayacakları günlük siyaset magazinlerinden biri... Yani hemen hemen hiçbir haber değeri yok...
Aslında “Tırmık” değeri de yok...tu...
Eğer AKP’nin İstanbul komutanı Babuşçu şöyle demeseydi:
"Baykal ve Tekin televizyon televizyon dolaşıp çamur atıyor sadece. Bu kez ben herkesi erkek gibi sözünü tutmaya davet edeceğim."
Atılan çamur neydi, AKP’li yiğit hangi sözü tutmaya davet edecekmiş... Hayır bunun önemi de yok, anlamı da...
Ama kabul edin ki şu “erkek gibi sözünü tutma” vurgusu hem önemli, hem anlamlı...
* * *
Babuşçu’ya çullanmak haksızlık olur. Alıntıladığım “erkek gibi sözünü tutma” mavalı ve kimileri ondan da beter niceleri çoğumuzun günlük yaşamda kötü niyet taşımadan kullanageldikleri, kimilerimizin en azından ağzından kaçırıverdiği sözler. (Yeri geldi. Öğüneyim: Ben kullanmam ve ağzımdan da kaçırdığımı hatırlamıyorum. Afferin bana!)
Bu kez Babuşçu’nun kullandığı deyimle ne denmiş oluyor: Erkek adam sözünü tutar !..
Yok yav! Sahi mi ?
Peki bu hesapça kadınlar ise sözlerini tutmaz mı denmiş oluyor?
Dahası şöyle bir çırpıda aklıma gelenleri sıralasam. Mesela Süleyman Demirel desem, mesela Tayyip Erdoğan desem, mesela Melih Gökçek desem... Şu “meselalar”ın devamını getirmeyi size yükleyip, ki biliyorsunuz zor değil, ardından sorsam:
- Peki bu zatlar erkek değil mi ?
* * *
Ya şuna ne dersiniz: Karı gibi gülme lan !
Buradan “erkekler gülmez”i mi anlamalıyız, yoksa “karılar”ın kötü güldüğünü mü?
Böyle diyen dangalak erkekler mesleğimizin haber ustası Mustafa Ekmekçi ya da çizgi ustası Semih Balcıoğlu ağabeylerimin kahkahalarını duymamışlar besbelli. İkisinin de iyi birer erkek olduklarına tanıklık ederim.
Yok “kadınlar kötü güler” demek isteniyorsa hiç olmazsa Saba Tümer’in programlarını izlesinler. Kadın belki boş gülüyor ama Allah için çok da hoş gülüyor...
Haydi bir tane daha: Erkek adam ağlamaz !
Siyasal göçmenliğimin çaresizliği içinde annemin ölüm haberi Frankfurt’a ulaştığında, evimin yakınlarındaki ormana gidip, bir ağaç dibine çöküp hıçkıra hıçkıra ağladım.
Haydi son bir tane daha: Karı gibi lafı kıvırtma !
Halka açık bir toplantıda Türkiye İşçi Partisi'nin “kadın” başkanı Behice Boran’a, salonun ortalarından bir kabad”ayı” sataştı:
- Lafı karı gibi kıvırtmadan cevap ver. Komünist misin ?
Behice Boran dudaklarını süzdü, adamı şöyle bir süzdü ve yumuşacık bir sesle cevapladı:
- Sorunuza evet dersem öğünmüş olurum. Olmaya çalışıyorum desem sizi cevaplamış olur muyum ?
Kabadayı “erkek” yutkundu, lafı kıvırtmayan kadına cevap yetiştirecek zekâ ve kalibrede değildi. Kıvırttı. Arka sıralardaki polislere dönüp böğürdü:
- Şahit olun. Kendi ağzıyla söyledi...
* * *
Örneklerin sonu yok. Erkek egemen toplumda egemen dil de erkek dili oluyor. Ama okuyup yazmış, kendini aydın olarak niteleyen nice erkeğin de bu dili kullanmalarının günümüzde artık ayıp olmaktan bile çıkıp sadece “ilkelliğe” işaret sayıldığını bilmemeleri mümkün mü ?
“Peki Aydın Engin efendi, sen bu kadar lafı ne demek için söyledin, yazdın” diye soranlarınız olursa...
Sormasınlar daha iyi...
Yazının başında bir “Sade suya tirit Tırmık daha yazacağım” dememiş miydim?
Yazdım işte. Onun ötesinde söylemek istediğim bir şey yok...