Ahmet Talimciler

04 Eylül 2023

Kendisiyle savaşan ülkenin şampiyonluğu

Kavgalarınızı ve ideolojik savaşlarınızı başkaları üzerinden yürütmek yerine doğrudan yürütmeyi deneyin lütfen

Dünyada bizim kadar kendi kendisiyle kavga eden bir başka ülke var mıdır? Bilmiyorum ancak tüm yaşadıklarımız karşısında sürekli olarak birbirimizle didişmemizden ötürü, başarılarımız da ortak bir payda haline dönüşemiyor. Voleybol Kadın Milli Takımımızın önce Milletler Ligi Şampiyonası'nda ardından da Avrupa Şampiyonası'ndaki harikulade karşılaşmalar sonucunda altın madalyayı kazanmasının keyfini bile çıkaramıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız toplumdaki kutuplaşma öylesine büyük bir öfkeyi bünyesinde barındırıyor ki, her yapılan karşısında anında tepkisel bir duruş beraberinde geliveriyor.
Burada Ebrar Karakurt’un cinsel tercihleri üzerinden başlayan tartışmanın içerisinde kendisine yönelik olarak sosyal medya üzerinden mesaj veren Abdülhamit isimli kişiye yanıt olarak verdiği "boş yapma Abdülhamit" sözleri gündem oldu. 2012 Londra Olimpiyatlarında madalya kazanan kadın sporcularımızın bedenlerini buzlayarak gösterme yoluna giden yayın organı ve aveneleri yeniden coştular! Onlara eşlik eden eski Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı da koroya katılarak bir an önce milli takımdan uzaklaştırılmasını talep etti. İş burada da bitmedi, final karşılaşması ile ilgili paylaşım yapma yoluna giden Beyoğlu Belediyesi, Kadın milli takımın fotoğrafında yer alan Ebrar Karakurt ile Hande Baladın’ın fotoğraflarını keserek paylaşma yoluna gitti ve ardından gelen tepkiler üzerine geri adım atarak fotoğrafı olduğu gibi vermek durumunda kaldı. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Taksim meydanında kurmayı planladığı dev ekranda maç izleme etkinliği İstanbul Valiliği tarafından Taksim Meydanı 2012 tarihinden itibaren etkinliklere kapalı olduğu için onaylanmamıştır. Valilik, dev maçta Bayan Milli Takımımıza başarılar dilemiştir.


Maçın bitiminde mikrofon uzatılan bütün sporcularımızın cumhuriyetimizin yüzüncü yılına vurguda bulunmaları son derece önemli bir husus olmakla birlikte bu durum ülke içerisindeki diğer kutbun da var olan yaklaşımların tam karşısında pozisyon almalarını beraberinde getirmektedir. Ebrar Karakurt’un İstiklal Marşı okunurken ağlaması ve ardından Türk bayrağı ile poz verme sahneleri üzerinden yobazlara ders verdiği ve gerçek milliyetçinin Ebrar olduğuna ilişkin paylaşımlar sosyal medyayı adeta salladı. Atatürk’ün kızları nitelemesi eşliğinde sevinenlerin bir tarafta filenin sultanları mottosundan hiç ama hiç rahatsızlık duymadıklarını da not edelim.

Vargas’ın 41 sayı ile muhteşem bir oyun oynadığı final karşılaşması tam anlamıyla bir heyecan fırtınası şeklinde geçti. Fakat maçın bitiminden itibaren bu kez turnuvanın başından itibaren sürüp gitmekte olan karşılıklı suçlamalar ve hesap sorma mantığı bir kez daha devreye girdi. Kendisiyle savaşan ülke olarak Türkiye’de hiçbir başarının cezasız kalmayacağını bir kez daha görmüş olduk. Ebrar Karakurt’un cinsel tercihi üzerinden başlayan tartışmanın ilerleyen aşamada ecdada yönelik karalayıcı ifadeler ile sürdüğü şeklindeki algı operasyonları da beraberinde hepimizi tuhaf bir yere getirmiş oldu. Melih Gökçek’in milli takımın şampiyonluğu sonrasında teknik ekibi ve oyuncuları tebrik ettikten sonra asıl başarının sahibi olarak sayın cumhurbaşkanını işaret etmesi de bir diğer ilginç husustu. Ayrıca attığı tweette şu cümlelere de yer veriyordu: Ebrar konusunda tek geri adımımız yoktur biline… Sultan Abdülhamit’e laf eden Tanzimat artıklarının milli takımda yeri olmamalıdır.

Bu ifadelerin karşısında sosyal medyada Melih Gökçek’i eleştiren tweetlerin sayısının bir hayli fazla olduğunu da eklemeliyiz. Ne acayip değil mi? Sizin gibi düşünmeyen, yaşamayan bir kişi çıktığında atın bunu diyeceksiniz ve ondan sonra da gelen eleştiriler karşısında bambaşka bir görünüm çizerek demokrasi havarisi kesileceksiniz. Kimsenin kimseye saygı duymadığı bir yerde herkes bir diğerinden kendisi için onay bekliyor ve demokrasi oynamayı sürdürmek suretiyle var olan durumu kurtarmaya çalışıyor. Bu arada olan ise gerçekten bu ülkenin son yıllarda ortaya çıkarttığı en başarılı takıma oluyor çünkü onların başarıları karşısında bile ayrışmaya devam ediyoruz.

Bu ülke evlatlarını sürekli olarak birbirine karşı konumlandırma yoluna gidiyor oysa farklı bakış açılarına sahip bulunan bütün bu yurttaşları, bu ülkenin kazanımlarını oluşturuyorlar. Birbirlerinin hasımları değiller, birbirlerinden nefret etmiyorlar ve hayat tarzlarını sorgulamak yerine saygı duymanın çok daha önemli olduğunun da farkındalar. Kavgalarınızı ve ideolojik savaşlarınızı başkaları üzerinden yürütmek yerine doğrudan yürütmeyi deneyin lütfen.

Böylece her şey çok daha açık bir şekilde ortaya çıkar ve insanlar, gerçekten oldukları gibi davranmak durumunda kalmak suretiyle durumu idare etmekten veyahut tavşana kaç tazıya tut oynamaktan vazgeçerler.