x84lgn4
İzmir'in Bergama ilçesine bağlı, çam fıstığı ile ünlü Kozak Yaylası’ndaki Okçular köyünde açılmak istenen taş ocağı için düzenlenen ‘Halkın Katılım Toplantısı’, köylülerin tepkisi üzerine iptal edildi. Yeni projedeki taş ocağının köyün 150 metre kadar yakınına yapılacağını söyleyen Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, "Neredeyse soluduğumuz havaya ipotek koyuyorlar. Burada taş ocağı istemiyoruz" açıklamasını yaptı.
Karna Madencilik firması tarafından Okçular köyünde açılmak istenen granit ocağı için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başlatılması tepki çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın duyurusunu yaptığı, proje hakkında bilgi verilmesi amacıyla dün köy kahvehanesinde düzenlenmek istenen halkın katılım toplantısı, köylülerin tepkisi üzerine iptal edildi.
Toplantıya karşı köy kahvesinde düzenlenen protestoya, Okçular Köyü Muhtarı Ali Ürküt, çevre mahallelerin muhtarları ve yurttaşların yanı sıra Bergama Çevre Platformu, Dikili Kültür ve Çevre Platformu (DİKÇEP) ile Ayvalık Tabiat Platformu üyeleri katıldı.
Köylüler ve çevreciler, "Kozak'ta taş ocaklarına hayır", "Havama, suyuma, toprağıma dokunma", "Kozak'ta taş ocağı istemiyoruz", "Madensiz olur, fıstıksız olmaz", "Kozak'ın madeni fıstıktır" yazılı dövizler açarak projeye tepki gösterdi.
"Bu köyde zaten yeteri kadar taş ocağı var ve insanlar nefes alamayacak durumda"
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, yeni projedeki taş ocağının Okçular köyüne 150 metre kadar yakın olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“95 hektarı kapsayan devasa bir proje. Bu projenin doğadaki canlılara ve bu köyde yaşayan insanlara hiçbir hayrı yoktur. Burada taş ocaklarından ne çektiğimizi köylülerimiz biliyor. Artık o kadar köyün içine girdiler ki neredeyse soluduğumuz havaya ipotek koydular. Bu bölge İzmir-Manisa çevre planında 1’inci derece tarım alanı olarak geçiyor. Bu alanda fıstık çamları, üzüm bağları ve zeytinler… Bunlar kolay yetişmiyor. Buradan Çevre Bakanlığı’na seslenmek istiyorum. Bakanlık burada firmayla yurttaşı karşı karşıya getirmemeli. Bu köyde zaten yeteri kadar taş ocağı var ve insanlar nefes alamayacak durumda. İnsanların soluduğu havayı dahi elinden almak isteyen vahşi bir yaklaşım, tüm canlıları tehdit ediyor. Bu sebeple artık taş ocaklarının kapasite artırımına izin verilmemeli, var olanlar da artık kapatılmalıdır. Köylünün taş ocaklarından bir kazancı yok ama başta sağlıkları olmak üzere tarım alanlarını ve doğalarını kaybediyorlar. Burası hepimizin doğası, Bergamalılar kadar Ayvalıklıların da Dikilililerin de köyü burası.”