Köln
Amerika’da yapılan bir araştırma, hastalığı geçirdikten beş ay sonra bile vücutta antikor kalabileceğini ortaya koydu. Oysa bu araştırmadan bir süre önce İngiltere’de yapılan başka bir araştırma, hastalığı geçirdikten üç ay sonra antikor sayısının dörtte birinin azaldığını ortaya koymuştu. Ancak anlaşıldı ki, iki araştırmada farklı antikor testleri kullanılmış. Amerikalı uzmanların kullandığı ELİSA testinin doğruluk oranının %90’ın üzerinde olduğu ifade ediliyor. Sonuçları “Sience” adlı sektör dergisinde yayınlanan araştırmaya yarıya yakını enfekte 72.400 kişi katılmış ve enfeksiyon geçtikten beş ay sonra bile antikorlarının tükenmediği, bağışıklığın devam ettiği ispatlanmış.
Titer, kanda bulunan antikor miktarının ölçü birimi. Titer sayısı ne kadar yüksek ise, antikor sayısı da o kadar yüksek çıkıyor. Dolayısı ile da kişi Korona’dan korunmuş oluyor. Titer sayısının yüksek çıkması Covid-19’un tedavisi için de çok olumlu bir gelişme. Antikor sayısı yüksek olanlardan alınacak plazma ile pekala hastalığı ağır geçirenlerin tedavi edilmesi de mümkün olacaktır. Plazma tedavisi için Titer sayısının en az 1:320 olması gerektiğini söylüyor uzmanlar. Amerika’da yapılan araştırmada, araştırmaya katılanların yarısının kanında, plazma bağışı yapabilecek seviyede antikor barındırdığı da tespit edilmiş.
Uzmanlar ayrıca Koronavirüs bulaştığında hücre kültürlerinde neler olduğunu da araştırmışlar. Bunun için araştırmaya katılanların kanlarına farklı Titer aralıklarında plazma yüklemişler ve 4-5 ay sonra gelmelerini istemişler. Yaptıkları incelemelerde, hastaların kanlarında hala antikor bulunduğu görülmüş; 1:80 gibi bir Titer aralığı, yani antikor düzeyinde bile Koronavirüs’ün %50 oranında nötrleştiği ortaya çıkmış. Titer sayısı 1:320 ise, %90’lık bir iyileşme mümkün olabiliyormuş.
Bir başka olumlu gelişme de hızlı Korona testlerinin işe yaradığının tecrübe edilmesi. Başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde Antijen testi adı verilen bu hızlı testler uygulanmaya başlandı. PCR testi kadar olmasa da doğruluk oranı, hızlı sonuç vermesi, daha ucuz olması açısından daha yaygın biçimde kullanmak mümkün. PCR testinden farklı olarak Antijen testinde virüsün kalıtsal materyali değil, proteini ölçülebiliyor ve 15-20 dakika sonra sonuç alınabiliyor. Biraz hamilelik testine benziyor ama hala uzmanlar tarafından yapılabiliyor. Geniz ya da burundan alınan örnek ile uygulanan Antijen test, hem laboratuvarlardaki yığılmayı azaltmak hem de salgının yayılmasını önlemek açısından oldukça faydalı. Fakat uzmanlar yine de hijyen ve mesafe kurallarından ya da maske takmaktan vazgeçmemek gerektiğinin altını çiziyorlar.
Olumlu bir başka haber de Alman BionTech firmasının kurucu ortağı Uğur Şahin’den geldi. Şahin iki hafta içinde buldukları aşının etkili olup olmadığını öğrenebileceklerini söyledi. Şahin, Kasım ayının ortasında Amerikan Sağlık Dairesi FDA’ya aşının acil durumlarda kullanılması için baş vurabileceklerini de belirtti. Şirket paralel olarak AB İlaç Ajansı EMA’ya da başvuracak. Bundan sonraki sürecin oldukça hızlı işleyeceği biliniyor. Zira Amerikan ilaç devi Pfizer ile çalışan şirket, çoktan aşı üretmeye başladı bile. Onay almaması durumundaki kaybı hükümetler de karşılayacak.