CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçesi üzerindeki görüşmelerde; “KOBİ’lerimiz merdiven altılaşmaktadır. Suriyelileşmekte ve Afganlaşmaktadır. KOBİ’lerimiz maalesef endüstri 4.0’a göre değil göçmen emeği sömürüsüne dayalı olan göçmen 1.0’a göre yeniden yapılandırılmaktadır” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2020 yılı kesin hesabı ve 2022 yılı bütçesi görüşülüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel; Türkiye’nin, 3 büyük teknolojik dönüşüm sürecine, “kara gün tedbirleri, fonları” olarak nitelendirdiği 128 milyar dolar olmadan yakalandığını belirtti.
Açıkel bu dönüşüm süreçlerinden birinin Koronavirüs pandemisi oluğunu kaydederek, “Ulusların ve insanlığın sağlığı açısından ölümcül riskler taşıyan fakat bunun yanında büyük çareler vaat eden biyo-teknolojik devrimdir” dedi.
Açıkel, ikinci gelişmenin endüstri 4.0 olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Endüstri 4.0 olarak adlandırılan 5G, yapay zeka, büyük veri, nesnelerin interneti; dijitalleşme devrimidir. Üçüncü devrim ise yeşil mutabakattır. Tarımsal kuraklıklar, yangınlar, seller, çeşitlilik krizlerine karşı çare üretebilmek için ortaya çıkan önemli mutabakattır.
Türkiye bu üç büyük devrimin eşiğine hazırlıksız olarak yakalanmıştır. İmkan ve kazançları bakamından bu üç devrimi kullanabilecek ülkeler, ekonomik olarak bütçe ve kaynaklarını iyi planlamış, stratejik kurumlarını iyi tasarlamış, insan kaynaklarını yeni dönemin ruhuna uygun biçimde iyi planlayan ülkeler olacaktır.”
“Baskıcı Türkiye tablosu"
Açıkel, Türkiye’nin bu üç büyük devrimden geri kaldığını belirterek, “İnovasyona yetirince açılamamış. Beyin göçü istatistikleri alarm veren. Üniversitelerini öğrenciler ve akademisyenler için adeta açık hava hapishanesine çevirmeyi başarmış, boğucu ve baskıcı bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız” dedi. Açıkel, KOBİ’lerin dijital ve yeşil dönüşümde yalnız bırakıldığını kaydederek, şunları söyledi:
“Kobiler ıssızlığa terk edildi"
“KOBİ’lerimiz 970 milyar lirayı bulan, 56 milyar lirası zamanında ödenmediği için takibe takılan ezici borç yükünü yönetebilme savaşında yalnız bırakılmaktadır. KOBİ’lerimizin büyük bir bölümü, dijital ve yeşil dönüşümü sağlama mücadelesinde adeta ıssızlığa terk edilmiştir…
KOBİ’lerimiz artan üretim maliyetleri, çığ gibi biriken borçları, nitelikli ara eleman açığı ve teknolojik dönüşüm için gerekli teşviklerin yetersizliği yüzünden dijitalleşememekte; aksine vasıfsız, kayıtsız ve düşük ücretli çalıştırılan süreksiz göçmen işgücü istihdamı yüzenden merdiven altılaşmaktadır. Suriyelileşmekte ve Afganlaşmaktadır.
Maalesef Türkiye bir yandan beyin göçü veren, diğer taraftan Ortadoğu ve Orta Asya kökenli gariban, vasıfsız işgücü istihdam eden bir merdiven altı KOBİ ekosistemine doğru evrilmeye başladı. KOBİ’lerimiz maalesef endüstri 4.0’a göre değil göçmen emeği sömürüsüne dayalı olan göçmen 1.0’a göre yenilen yapılandırılmaktadır.”
Açıkel, artan patent başvurularının teknoloji ve ürüne dönüşme sayısının da azaldığını bildirerek, “Bu acı tabloda Türkiye 1980’de bile dünya gayrisafi yurt içi hasılasının yaklaşık yüzde 8.0’ini üretir durumdayken, bugün de aynı oranı üretiyor durumdadır” dedi.
Kaynak: ANKA